Vara Gönül...
Bu yol Ashâb-ı hâl yolu
Bu yol erbâb-ı dîl yolu
Bir gül etraf diken dolu
Vara gönül güle ere...
Kalp zikirle şifâ bula
Baş fikirle sefâ bula
Dâim amel ihlas ola
Vara gönül bala ere...
Kul kulluğun bile gerek
İman ile dolu yürek
Ukbâ için azık derek
Vara gönül mala ere...
Daim koşa yorulmaya
Coşa coşa durulmaya
Dünya fâni kurulmaya
Vara gönül yola ere...
Çizgimiz Hakk'ın çizgisi
Saf saf kulluğun dizgisi
Sine de sevdâ ezgisi
Vara gönül bola ere...
Mehmet Ali KULAT Şiirleri
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Gülüm...
Bülbül olup, kaybolan güle ağlamak
Çaremidir? Bilmem... kara bağlamak
Kanayan yüreği... korla dağlamak...
Fenâdan ebede, erdirir ölüm!...
Dünyadan Ravzaya dikildi gülüm.
İlk şehidin adı... adı olmuştu!
Cennetten misafir, sanki bir kuştu,
Azrail su olmuş... o suya düştü!
Esbab perdesiyle dürülü ölüm!..
Nasipse kavuşmak! Cennette gülüm...
Acziyet bir anda! Emr-i Hakk vâki
Çok şükür günahsız! Olmadan şâki
Kınalı kuzuma; bir hasret... tâki
Biz Allah'tan geldik dönüşü ölüm!
Kavuşmak ukbâya kaldı be gülüm.
Gidenler gelmiyor! bekleyip durdum
Tükenmiş gözyaşım hep ağlıyordum
Kutlu ufuklardan umutla sordum...
Kur'an'da ölümsüz olmakmış ölüm!
Geleceğim ben de nasipse gülüm.
Her nefis ölümü tadacak birgün
Kâfir için ölüm gayyaya sürgün
Lâkin mü'min için; Ravza'da düğün!
Ağuşunda yavrumu üşütme! ölüm...
Toprak gül bitirir... gül oldun gülüm.
Hüküm Allah'ındır! Kul O'na tâbi
Veren de O! Alan da! O'dur sahibi
Tesellîde O'ndan, O kalb tabîbi!
Biz Allah'dan geldik dönüşü ölüm...
O vermişti O aldı! değil mi gülüm.
Mehmet Ali KULAT
Hakikat Erleri...
"Ashab-ı Kehf misali, bir uyku üç asırlık
Bakışlar tümdem miyop; görüşlerde kısırlık
Kimi "yevmu'l beter" der, kimi bitmiş, tükenmiş
Kimi kıyamet bekler, yelkenler suya inmiş
Zaman! diyor tüm herkes, değişen ve bozulan...
Aslında zaman değil, insanlardır yoz olan!
Kararmışken tüm semâ, yok der iken hiç ümit...
Bir kısım Hakk Dostları; tohum attı yer münbit!
Demek ki oluyordu; dilerse Rabb'im hayret!
Himmet istemek yetmez, herhalde gerek gayret
Ağlıyordu; Filistin, Azerbaycan, Türkistan
Afganlı Hindikuş'ta yazdı şanlı bir destan!
Zaman ve mekân ne ki! Mü'min her zaman aziz
Hep üstün olacağız; gerçek inanırsak biz!
Ancak; iman-amelle, amel ihlasla te'yid
Yetmez sâde kuru laf; olmalı gerçek said!
Her ferd Mus'ab olmalı; sokağı çarşısında
Gelenler erimeli, görünce karşısında...
Timsal olmalı mü'min, İslâm hakikatine
O'nun rehberliğinde herkes koşmalı Din'e
Mehmet Ali KULAT
Ne Gerek...
Aşk ateşi gözde pınar
Sîne sevdâ ile yanar
Rabb kulunu dâim sınar
Coşmak gerek taşmak için
Bu yol uzun, bu yol çetin
Bitmemeli sadâkatin
Sığınağın hablu’l metîn
Tutmak gerek olmak için
Bu yol; yolu velîlerin
Ebû Bekir Sıddıklerin
Ömer, Osman, Ali’lerin
Bilmek gerek gitmek için
İman kimde ise güzel
Gerisi son güzde gazel
Gir bu yola durma tezel
Girmek gerek bulmak için
Kurtul dünya çabasından
Makam mansıp davasından
Sıyrıl varlık libasından
Ölmek gerek olmak için
Aldanma dünya malına
Baş koy hakikat yoluna
Zikret salına salına
Dolmak gerek dalmak için
Hakka kulluk yüce pâye
Hizmet eyle sarıl sâye
Yalnız rıza ola gâye
Olmak gerek ölmek için...
Mehmet Ali KULAT