Ortak Akıl
Bir metreye, beş kılavuz düşüyor
Ortak akıl ile koşamıyoruz
Sandal sağlam ama çoktur kürekçi
İncecik dereyi aşamıyoruz
Riya astar olmuş, yüzsüzlük mastar
Nedense beklenir, dünyalık poster
Düz yolda şaşırdık, Mevlam yol göster
Sanki bu Küre'de yaşamıyoruz
Sırıtıyor, göze girme sevdası
Fikren yalınayak, yok ayran tası
Bestelenmiş sanki, nefsin havası
Gürleyip gürleyip, esemiyoruz
Çok seslilik, çok başlılık olunca
Beyinlere, "baş" davası dolunca
Öküz öldü, ortak bulamayınca
Toprağı, tarlayı eşemiyoruz
Çoğunluğun iradesi nerede?
Kurbanlık koyunlar bekler sırada
Beslenmiş gibiyiz, kuytu serada
Güneş gölgelendi, pişemiyoruz
Havuza karışan su ayrılamaz
Bağımsız renk, gökkuşağı olamaz
Ortak akıllılar, yolda kalamaz
Neden ayrılığı boşamıyoruz?
Ortak akıl, aynı ırmağa akan
Çoğunluk güzeldir, bir yöne bakan
Haykıralım artık, bitsin hafakan
Susuzluktan öldük, susamıyoruz
Dereden denize, taşamıyoruz...
Ali Rıza Malkoç 01/05/2010 Bursa
Hafakan: Sıkıntı, çarpıntı, üzüntü
Kuytu : Issız, sessiz ve göze çarpmayan,tenha yer
Ali Rıza MALKOÇ Şiirleri
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Aşkın Ekseni
İnce eler, sıkça dokur yüreği
Çağından sorumlu bakandır ozan
Bu uğurda, tükenmez hiç süreği
Çırayı diliyle yakandır ozan
Türlü türlü nağmeler arkasında
Demet demet çiçekler terkisinde
Arada bir seller akar yasında
Nice görülmez gam çekendir ozan
Her gönlün bir leyla’sı var bilirim
Hele yol aç, ben arkandan gelirim
Bundan ötesine, yapamam yorum
Çorak toprağa gül dikendir ozan
Ümit soluyana, adeta beşir
Hakikat adına, mesleği neşir
Diplomasız, ağır sıklet güreşir
Kendi bileğini, bükendir ozan
Onun gözleminde, tüm dünya sıla
Heybesinde gurbet, çıkıyor yola
Irmak, deniz, çayla, girip kol kola
Her mevsimde duru, akandır ozan
Sedefi keşfeder, bulur inciyi
Sarsıntıdan önce, görür öncüyü
O doğurmaz amma, çeker sancıyı
Kara bulutlara, çökendir ozan
Farklı nefeslerde, bulur hep âhenk
Yüreği terazi, vicdanı mihenk
Sanki Nebi’lerin ashabına denk
Her ortama huzur ekendir ozan
Yüce Yaradan’dan besler aşkını
Her can ile pekiştirir meşkini
Buralardan taşır cennet köşkünü
Sarıldığı ile, kokandır ozan
Ali Rıza MALKOÇ 4/12/2011 Samsun
Sürek : Süren, devam eden zaman.
Terki : Binek hayvanlarındaki eyerin arka bölümü,heybe
Beşir : beşaret veren, müjdeci
Neşir : neşreden, yayıncı
Sarsıntı : deprem Mecazi anlamı: beklenmedik olumsuz gelişmeler
Meşk: Değer verdikleri ile cani gönülden birlikte olma
Ali Rıza MALKOÇ
Onuncu Köy
Pusu kurmuş güneşe, gölgesinden korkanlar
Maskenin arkasında, yüzsüz yüzsüz adamlar
İnsaf yüklü olandan, azıcık olsun damlar
Kesip de yemek için, göstermelik severler
Doğruyu haykıranı, dokuz köyden kovarlar
Var olan yara alır, sökük vicdanlı bunlar
Utan yahu! demenin, muhatabı insanlar
Vahşet sergilenince, tasdikleniyor zanlar!
Sıkışınca riyakâr, sözü dilde yuvarlar
Doğruyu haykıranı, dokuz köyden kovarlar
Zekâ ile kurnazlık, bir değildir bilirim
Şeytana yâr olunmaz, insan varsa gelirim
Bu nasıl hukuktur ki, adalet dilim dilim!
Hak arayan yüzüstü, sultan oldu sığırlar
Doğruyu haykıranı, dokuz köyden kovarlar
Asrın kara lekesi, üstün ırk hezeyanı
Kınamalar yıldırmaz, sanki teşvik beyanı
Barış nârâlarının, kalmadı tutar yanı
Hele fırsat geçmesin, sığ derede boğarlar
Doğruyu haykıranı, dokuz köyden kovarlar
Dehşete kapıldım ben, bu bir cani stili
Yakılmak isteniyor, kıyametin fitili
Medeni vahşet gibi, suskun dünyanın dili
Barbarlık başlara taç, küme düştü değerler
Doğruyu haykıranı, dokuz köyden kovarlar
Ne zaman Osmanlı'nın, kılıcı girdi kına
İstikrar serap oldu, düşman geldi yakına
Ateşle oynayanlar, kına yaksınlar kına!
Nasıl duysunlar beni, kalbte çifte duvarlar
Doğruyu haykıranı, dokuz köyden kovarlar
Dünyamız onuncu köy, sen başka mekân ara
Haddini aşanları, atacağız kenara
Vicdana kan bulaştı, insanlık aldı yara
Çobanlar sahte çıktı, başsız kaldı davarlar
Doğruyu haykıranlar, dokuz köyü kovarlar
Ali Rıza Malkoç 01/06/2010 Bursa
Ali Rıza MALKOÇ
Dünya Fanidir De Ben Baki Miyim?
Sığamadık, yeni mekan edindik
Şu fâni dünyaya yerleşemedik
Ömür son limanda, boşa didindik
Şu fâni dünyaya yerleşemedik
Bazen bulduk çivi, kayboldu keser
Tahta yer beğenmez, eşiğe küser
Su alır çatımız, hep yeller eser
Şu fâni dünyaya yerleşemedik
Güneş açtı, arıyoruz serini
Özlemle bekledik, dağın karını
Ölmeyince sattık, mezar yerini
Şu fâni dünyaya yerleşemedik
Fezaya sığmayan arzularım var
Sütunlardan taşan yazılarım var
Görülür-görülmez, sızılarım var
Şu fâni dünyaya yerleşemedik
Geçit vermez dere, atlayamadım
Geldi geçti bayram, kutlayamadım
Maddeyi-manayı, katlayamadım
Şu fâni dünyaya yerleşemedik
Kırk açık kapıya, yol mu tıkanır?
İnadına, kirli suyla yıkanır
Gören de ezelî düşmanlık sanır
Fikirde sevdada, birleşemedik
Ali Rıza Malkoç 15/02/2007 Bursa
Ali Rıza MALKOÇ