Eğitim Sitesi

Pişmanlık Şiiri

Pişmanlık

Yanmalı mı geçen zamana

Pişman olunmalı mı bilmem

Arada bir de olsa dönüp

Derin bir iç çekerek bakmalı mı

Yoksa hiç yaşanmamış mı saymalı



Ne kadar çok şey var hatırı sayılacak

Sıcacık yürekler düşler hayaller umutlar

Bakarken içi gülen gözler

Durması için dua edilen zamanlar

Bir tas sıcak çorba bir fincan kahve



Biz ne kahveyi sevebildik ne de zamanı

Ne kahvenin hatırını saydık ne zamanın değerini bildik

Ne sevgiyi sevdik ne mutluluğu özledik

Hepsini öyle umarsız savurduk ki bozduk dağıttık

Kalanları yüreğimizin en kuytu köşelerine hapsettik

Yok ettik tükettik yok olduk tükendik

Hüzün olduk hazan olduk viran olduk

Sonbaharda dalından kopmuş sararmış

Sele karışmış bir çift yaprak olduk





Elif Kaya

Elif KAYA Şiirleri

  

Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.

Benzer Elif KAYA Şiirleri:

Nasıl Da Alıştık Ölüme

Yakıştık Ölüme

Nasıl da yakıştık ölüme

Nasıl da alıştık

Nasıl da çatıştık kaderle

Nasıl da rahatladık



Her gün her yerde kazalar

…..yönünden …..plakalı araç

…..mevkiinde ….yaptı

…..kişi öldü … kişi yaralı

O an belki duyar belki duymayız

Belki görür belki de görmeyiz



Nasıl da yakıştırdık ölümü herkese

Beş onbeş yirmibeş yaşında

Kırk yaşında yetmiş yaşında

Herkese her an her yerde yakıştırdık

Zamanı dedik ölümün zamanı



Ekmek yemek su içmek kadar doğal saydık

Hiç sormuyor sorgulamıyoruz

Sorarsak da cevap vermiyoruz

Bir de suçu kadere yükledik mi

Vicdanımız öyle rahat öyle rahat ki

Değmeyin keyfimize



Neden … yapılmadı ….bakılmadı

…. İzin verilmeseydi ….olsaydı

Bunları konuştuk

Sadece konuşmak için

Ne sorduk ne cevap verdik

Çünkü gönlümüz rahat

Suçumuz yok ki

Kabahat kaderin

Kaderinde böyle yazıyormuş

Kaderden kaçılmaz ki

Kader doğmadan yazılırmış

Biz çok masum ve günahsızız

İnandırdık ya vicdanımızı

Biz çok çok rahatız



Geçmiş olsun diyoruz

Ya … olsaydın ya … kalsaydın

Ya …seydin ….dın …din ….

Şükret haline …

Kaderinde bu varmış

Suçluyu bulduk bir kere

Biz sütten çıkmış ak kaşık

Bu yüzden çok rahatız



Baş sağlığı diliyoruz

Emir Allahın (kaderin)

Başın sağ olsun

Allah başka acı göstermesin

Allah sabır versin

Oysa ateş bir kere düştü mü bir yere

Bir daha sönmez asla

Yandıkça yanar korlanır

Korlandıkça yakar kavurur

Suçu kadere atar

Üstüne bir de dilekler tutar

Sustururuz vicdanımızı



Oysa bir sorsak nedenini

Bir anlatsak kendimize

Hep boşuna konuşmak yerine

Bir kere dolusuna bir şeyler yapsak

Kandırmasak bizi

Neden öyle kolay öyle basit ki

Kaderin değil de bizim suçumuz olduğunu

Bir itiraf edebilsek bize

Bir bulsak o yüreği ömrümüzde

Ölümü bu kadar yakıştırmayız

Bu kadar suçlamayız o masum kaderi

Bu kadar kandırmayız o gariban vicdanımızı



Bu kadar ucuz sanmayız insan hayatını

Bu kadar basit harcamayız canlarımızı

Bu kadar değersiz kılmayız kendimizi



Sadece vicdanımızı özgür bıraksak

Kandırmasak onu yön bulur kendince

Çözeriz tüm bu sorunları

Bu kadar kolay benimsemeyiz ölümü

Kafa tutarız o yollardaki her metreye gizlenmiş canavara


Elif KAYA

Mazide Kaldı

Akşamlar vardı eskiden

O akşamlarda insanlar çocuklar vardı

Masallar misaller anlatılır bilmeceler sorulurdu

Bazen bir taklit bazen harbiden bir şaka yapılırdı

Her şeyin tadı vardı o zamanlar

Ocakta kocaman bir kütük bir de sıcacık yürekler vardı

Bir çıra bir fener bir de gülen yüz aydınlatırdı

Büyükler vardı söz anlatır söz dinletir

Küçükler vardı söz söyletir söz işitir

O zaman dost yürekler vardı

Evler vardı kerpiçten kapı pencere tahta

Kırk kilitli çelikten değildi duvarlar

Kuzular da kurttan değildi o zaman

Çocukların bezden topları servi dalından atları

Tahta arabaları papatyadan taçları vardı o zaman

Çelik çomak oynarlar ip atlarlardı

Toz toprak içinde bahar kokan dağlarında

Çocukların çocuk gibi hayatları vardı o zaman

İnsanlar kalabalıklar içinde yalnız değillerdi

Arsızlıktan korkar hırsızlıktan utanırlardı

Hırlı ile hırsız ayrılırdı o zaman

Bir kahve vardı

O kahvenin de kırk yıl hatırı vardı o zaman

O zaman hayat vardı yaşamak vardı

Şimdi hepsi mazide kaldı

Mazide geçmişte kaldı bu zaman


Elif KAYA

Doğrusu

Ne analar gördüm eli ayağı öpülesi

Ne babalar gördüm kulu kölesi olunası

Ne atalar var uğruna ölünesi

Ne analar babalar var tenini toprak doyurası

Çocuk hasta olmuş hiç elini koymamış alnına

Hiç açmamış kollarını açabildiğince sarılsın ona

Hiç tutmamış elinden hadi bakkala gidelim

Hiç bakmamış üstüne başına yırtık ayakkabısına

Bunlar eskimiş mi ne yenisini alalım sana

Hiç atmamış kucağına bak bu çikolata senin

Hiç bindirmemiş omzuna bak koca adam oldun

Hiç vermemiş eline harçlık bak bunu senin için kazandım

Diyor ya hani bir de ben babayım

Aslında çok güzel laflar nasihatler ediyor

Bir konuşmaya başlayınca insanın ağzı açık kalıyor

İşine sıkı sarıl adam gibi adam ol diyor

Ama düşünmüyor ki üzüm üzüme baka baka kararır

İnsanlara nasihat değil örnek olabilmek gerekir

Oysa her gün evine bir gelişi var ki

Kah içmiş kah düşmüş kah yıkılmış bir yol ortasına

Ya da bir duvar dibine yanına almış bir iki şişe

Naralar atıyor konu komşu tuh diyerek bakıyor

Bakın lan bakın ben babayım ben kocayım ben adamım

Eve her girişinde orayı cehenneme çeviriyor

Saygı sevgi duyun bana diyor sallana sallana

Bilmiyor ki ısmarlama olmaz bunlar hak edersen alırsın

Böyle ana babaların tenini ana baba olamadan toprak doyursun


Elif KAYA

Pişmanlık Şiiri