Eğitim Sitesi

Rüzgar Şiiri

Rüzgar

Bu hazan mevsiminde

Islık çalıyor rüzgar

Dövüyor kapımı

Zorluyor penceremi

Bu hazan mevsiminde

Uyutmuyor rüzgar

Türkü mü çığırıyor

Feryat mı ediyor...

Sararmış yaprakları

Toprak çağırıyor

Bu hazan mevsiminde

Uyutmuyor rüzgar

Toprağa düşene

Ağıt mı yakıyor

Bu hazan mevsiminde

Uyutmuyor rüzgar

Bir serinlik tenimde

Bir ürperti içimde

Sen mi geldin gizlice

Yoksa Azrail mi sinsice….

Sinan ENÇ Şiirleri

  

Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.

Benzer Sinan ENÇ Şiirleri:

Gönül Gözü

Cefanı başıma yastık

Kalleşliğini tenime yorgan yaptım

Umudu ekmeğime katık

Hasreti dilime car yaptım

Gönlümün presbit gözüne

Seni nurul envar yaptım

Tinimin derinliğinde seni

Hümayun yaptım...

Seni eceler ecesi

Başımı taht yaptım

Bağrımı gülistan

Seni gül yaptım...

Aşk çırasını çaktım

Can gözümle baktım

Aldandım cilvene nazına

Kendi kendimi yaktım...

Unutma ey münzevi yar

Bir sana

Bir de Allah’a taptım

Şimdi sildim seni

Attım kalbimden

Yek olan Mabut’a vardım...

Şenim sabiler gibi

Doğmuş gibiyim yeniden

Sıyrıldım tefrikadan

Vahdaniyet sırrına erdim

Firarisiyim yad el dünyanın

Bindim necat gemisine

Baki olan daüssılama vardım...



Sinan Enç


Sinan ENÇ

Biz Olduk

Hiç dindirmedi hasretin

İçimdeki sızıyı

Avutmadı hiçbir teselli

Ruhumdaki balkıyı

Gönlümde iştiyak

Ömrümde firak

Buysa yaşamak

Yaşıyorum bak!

Maşuktan cüda

Sürurdan ırak

Üç gün dayanmadı

Nikotine ciğer

Anasona mangır

Sensiz atan bu sadır

Bekindi yıllardır

Bilir misin vefasız …

Anasona ikame

Arpa suyu

Üzüm suyu

Bir nikotinin

Bir de hasretinin

İkamesi nedir be leyli...

Sen ruhumda leyli

Gönlümde leyli

Göçsem cihanda

Öte alemde leyli…

Ebedi sen

Ezeli sen

Zahirde sen

Batında sen

Bir anlasan

Pir anlayacaksın

Ben sen oldum ya…

Sen de ben olacaksın

Ben sen

Sen ben

Biz olduk yani



Sinan Enç


Sinan ENÇ

Çamur

Gafletle heba olmuş yılların,
Galibini bilemem.
Kölesiysen günlük hesapların
Hür yaşadın diyemem.
Börtü böcek,
Çalı çırpı,
Velhasıl canlı cansız mevcudiyet,
Kendince bir mana kattı zamana,
Bir imge düşürdü mekana.
Ya sen...
Sen ki!
Eşrefi mahluksun,
Hem de ne mahluk!
Övülmüşsün Furkan'da;
Balçıktan etin kemiğin,
Necis,
Cıvık...
Bu menşede,
Övgülük neyin var?
Düşün bir daha,
Bin daha düşün hele!
Elması adi taştan,
Nergisi iğreti ottan,
Bülbülü sıradan kuştan,
Balı mütenevvi cüruftan,
Mümtaz kılan;
İdrak et ki !
Şavktır,
Itırdır,
Sadadır,
Çeşnidir...
Hepsini ala kılan;
Duygularındır,
Bakışındır,
İradendir...
Kıymet biçtiklerin var ya...
Habersiz halden.
İşte böyle;
Hilkatindeki,
Balçığı da ulvi kılan,
Bil ki !
Ruhul rahmandır.
Beşeriyeti;
Hayvanattan,
Bilcümle nebattan,
Yegane kılan,
Takvadır,
Maneviyattır,
Cesarettir,
Aşktır...
Nihayetinde yaşam,
Çetin bir imtihandır.
İte hoşt deyip!
İtleşene puşt demeyen,
Merkebe çüş deyip!
Nefsini tuş etmeyen,
Ruhuna isyankar,
İblise yoldaştır.
Şükrü tatmamışsa dilin,
Secdeye değmemişse alnın,
Aslına rücu etmiş bedenin;
Kalpte kibir,
Göçürmüş ruhunu,
Şimdi elde sermayen,
Altı üstü bir topak,
Pörsük toprak,
Velhasılıkelam;
Finalde,
Mizanda,
Çamur kalmıştır...

Sinan Enç

Sinan ENÇ

Rüzgar Şiiri