Sanma Ki Şimdi Beni
Sanma ki şimdi beni, yastayım
Matem tutuyorum geçen günün ardından
Ömrümün son bulduğu yere geldim, hastayım
Çaresizlik girdabı içinde bitişimin ardından
Sanma ki şimdi beni,bahtiyar
Acılarım kat kat arttı bin türlü
Bu yaşlı bedenim soğuklaşmış, ihtiyar
Çıkmazın içindeyim,yol alamıyorum bir türlü.
Sanma ki şimdi beni,allandı
Altın kemer takanların değerleri biçildi
Seni gören ağaçların yaprakları dallandı
Feryadımdaki çığlık tüm dünyaya saçıldı.
Sanma ki şimdi beni,sen üzgün
Seçemediğim bir hayalin peşindeyim
Artık ben perişanım,halim ise süzgün
Arıyorum bulamıyorum ben neyin içindeyim.
Sanma ki şimdi beni,sen solgun
Bir deryaya tutulup akıp gitmek istiyorum
Ne bir insan hoşgörülü,ne bir insan olgun
Söylenceye kapılıp destan olmak istiyorum.
Sanma ki şimdi benim,saçlarım ak
Düşerler bir gün karalar bağlarım
Yüreğim temiz,ferah ve pak
Lakin dayanamaz bu acıya ağlarım.
İsimsiz Şiirleri
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Nere Baksam
Daha yeni değdim 37 yaşıma
Zalim felek düştü peşime
Ayırdı beni sevdiklerimden
Nere baksam seni görüyordum
Hasretinle yandı gönlüm
Hastalığımı sorarsanız nefes darlığı
Dünyada kalır dünya varlığı
Nere baksam seni görüyordum
İsimsiz
Sevgiyi Yüreğinden Eksik Etme!
Kendimle savaşım ve duygularımla verdiğim o sayılı mücadele Sanırım bu gece sona erdi.
Ve ben ilk defa demir kapıların ardında gizli güneşimin senin yüreğine doğmasına izin verdim.
Hiç böyle olmamıştım ben bilmem, belki de olmuştum...
Gökyüzünü izledim bütün gün. Ve ağaçları ve kuşları ve seni...
Öyle huzur dolu ve öyle mutluydum ki, içimde taşıdığım ve
ağır diye nitelendirdiğim bu sonsuz sevginin aslında beni
yenileyen tek duygu olduğunu farkettim her tebessümde.
Çünkü, gözlerimde senin derinliğin, ellerimde senin sıcaklığın
ve ruhumdaki varlığınla beni sen, sadece sen yaşatıyordun...
Ve artık ağır gelmiyordu bu aşk bana. Özümdeydi ve bir parçamdı
tıpkı senin gibi... Aşık olmaktan utanmadım bu gece...
Eskiden hafif derdim bu yüce duyguya, sadece hafif...
Belkide gereksiz bulurdum, bilmiyorum.
Kalpte derin, koparması zor ve sürekli içerilere işleyen korkunç
bir yara olduğunu düşünürdüm aşkın. Belki de doğru... Yaraydı.
Ama gelişimini izlediğin ve kendi ellerinle iyileştirdiğin bir yaraydı bu.
Şimdi, kalbimdeki yaranın acısı, o yürek yanması daha da büyüyor.
Bu çektiğim acı, sana olan sevgimi yüceltiyor, sonsuzlaştırıyor adeta...
Bilmezdim duyguların en yücesini bu derde düşmeden önce ve
hissetmezdim hiçbir insanı böyle yüreğimde seni sevmeden önce...
Bu gece odamın duvarları haykırdı bana,
"Aptal! Bunun adı aşk." diye.
Ve susturamadım kalbimin çığlıklarını... Derken gözyaşlarım
ve hıçkırıklarım bozdu gecenin bütün o güzelim sessizliğini
ve uyandırdı beni tatlı rüyamdan.
Sen rüya idin, ben rüya idim ve yaşam koskocaman bir rüya
idi yalnızca... Beni sana bağlayansa gördüğüm rüyanın
en büyülü, en şehvetli anıydı sadece...
Biliyorum, sen beni hiç tanıyamayacaksın. Belki, hiçbir zaman
cesaretimi toplayıp konuşamayacağım seninle;
Ama senin o büyülü sevginle yaşayacağım.
Kimbilir... Belki de bir gün, bir yerde görüşmek ümidiyle...
Sonsuz Sevgiyle Kal...
Sevgiyi yüreğinden hiç ama hiç eksik etme...
İsimsiz
Hüzün
Nasıl gittiysen benden
Dilerim öyle giderler senden
Ardına bakma
Bir şey demeden.
Bir yanda aşk, bir yanda huzur
Neden bırakıp gittin
Bir sonbahar günü
Tek başına ıssız tenha yerlere.
İsimsiz