Sen
Sen açıp ta kollarını imrenirken dünyaya
Ben dünyanın tozunu, dumanına katmışım.
Sen sımsıkı sarılıp bağlanırken hayata
Ben tutup ta topunu, üç kuruşa satmışım.
Ne görmüşsün bir yokluk, ne çekmişsin eziyet
Sen dünyayı sevmişsin, beni değil kabul et
İşte hâlim, durumum; işte böyle vaziyet
Ben dünyanın balını acısına katmışım.
Hep talihli olmuşsun, şans çıkmış her köşede
Ben dünyanın dibini görmüşüm her şişede.
Sen nazını geçirip sonbahara, kışa da
Ben kışın ayazında, sokaklarda yatmışım.
Karnın toktu, sırtın pek; hiç eksiğin olmadı
Hep mutluluk yaşadın, gönlün hicran dolmadı.
Sonbaharda ektiğin bir tek çiçek solmadı
Ben mutluluk görmeyip kıyısından kaçmışım.
Halin vaktin yerinde, her mevsimde gönlün hoş
Yazbaharda gönlüme kış geliyor, karakış.
Gönlün huzurla dolsun, mutluluktan ol sarhoş
Ben Gülizâr içinde güle hasret kalmışım.
Sen Temmuz sıcağını aşk ateşi sanarken
Ben aşkın ateşinde koca ömrü yakmışım.
Sen Hâyaller yaşayıp, hulyayara dalarken
Ben hayal, düş görmeden tan vaktine çıkmışım
Eğlenmişsin her zaman; gülmüşsün, kırıtmışsın
Her günün bayram olmuş, her söze sırıtmışsın.
Sen kirlenen ruhunu şarapla arıtmışsın
Ben tebessüm peşinde kendimi avutmuşum.
Hiç hesabın olmamış; ızdırapla, çileyle
Her bahsi kazanmışsın düzenle ve hileyle.
Eti tüm but alırsın, portakalı fileyle
Ben dünyaya aç gelmiş, herkesi aç sanmışım.
Karun kadar zenginsin, kimse olamaz dengin
Bırak bu tafraları, engin ol biraz engin.
Sen gönlüne eş diye ararsın da bir zengin
Ben gönlüme eş diye göğe avuç açmışım.
Mehmet AKİF ÖNDER Şiirleri
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Git Lll
Onulmaz gel-git ler yaşatma bana
Gideceksen gelme.Git..Temelli git!
Bunca ağır yükü, taşıtma bana
Gideceksen gelme.Git..Temelli git!
Ekim’in on beşi, mevsim sonbahar
Kış henüz gelmedi, şakağımda kar
Gönlüme bir türlü gelmiyor bahar
Gideceksen gelme.Git..Temelli git!
Senede bir defa gelip de bana
Diyorsun ki bir de:”aşığım sana”
Bu, zulüm değil mi, insan olana?
Gideceksen gelme.Git..Temelli git!
Gelişin gidişin müjdesi sanki
Gidişin ölümden, acı inan ki
Geçmişi yâd edip, beni hep an ki
Gideceksen gelme.Git..Temelli git!
Vuslat mı bıraktın, hayal mi, düş mü?
Bahar mı bıraktın, sonbahar, kış mı?
Hadi canım sen de.Senin ki iş mi?
Gideceksen gelme.Git..Temelli git!
Sen git, geride hayalin kalsın
Beni hûlyalara, maziye salsın
İsterse Azrail canımı alsın
Gideceksen gelme.Git..Temelli git!
Mehmet AKİF ÖNDER
Geçti
Bu ne talihsizlik, bu ne bahtsızlık?
Her geçen bir tokat, vurdu da geçti.
Bu ne sevdasızlık, bu ne tahtsızlık?
Her seven kalbimi, kırdı da geçti.
Her maşuk gönlümde bir volkan oldu
Suratıma çarpan bir kalkan oldu
Söktü ciğerimi, hep alkan oldu
Her seven gönlümü, yardı da geçti.
Geçti gitti, kim geldiyse durmadı
Derdin nedir diye kimse sormadı
Attığım ok hedefini vurmadı
Her seven Temmuz da, kardı da geçti.
Mehmet AKİF ÖNDER
Aşk
Aşk, sence ne diye sordular bana;
Maşuku çılgınca sevmektir, dedim.
Hayatı gönlünce yaşarken, hergün;
Maşukun peşinde, ölmektir, dedim.
Bazen Yunus gibi, yollara düşmek,
Mevlana misali dönmek ha, dönmek
Ahmed Yesevi’yi örnek alarak
Ölmeden mezara girmektir, dedim.
Gülerken ağlayıp, ağlarken gülmek
Sevdiği peşinde bir ömür vermek
Ardına bakmadan, ardını görmek
Yarını dün gibi, bilmektir dedim.
Aşk bir damla zehir,. Teneke tasta
İçenlerin hepsi oluyor hasta
Sevdanın hazzıyla boranda, kışta
Ateşler içinde, yanmaktır dedim.
Sırtına bindikçe hayatın yükü
Karşına çıkarsa zalimin teki
Sırtından vurursa sevdiğin kişi
Vazgeçip geriye dönmektir dedim.
Elini uzatıp, tutamadığın
Çiğneyip, çiğneyip yutamadığın
Unutmak isteyip unutmadığın
Ansızın karşında görmektir dedim.
Sonu bilinmeyen yollara düşmek
Maşukun peşinde dağları aşmak
Dereler misali çağlayıp taşmak
Goncalar misali açmaktır dedim.
Mehmet AKİF ÖNDER