Ümit Nesline...
Bir duygu gönülde; bir fikir serde...
Davâ omuzda yük! Konmuş kaderde
Bu düşünce ile mü'min her yerde...
Şuurlu, iz'anlı, gayretli gerek...
Sabır kadehinden; çile içerek!
Aşk bu, sevdâ bu, yar bu, yâran bu!
Bir kılıç ki kında, paslı duran bu
Ayaklar altında şanlı Kur'an bu!
Öpmek ve kaldırmak, yüceltmek gerek
Pazular taş gibi, dağ gibi yürek!
Ah ümit! ah arzu! vuslât-ı yâre
Bir ilaç ki onulmaz dertlere çare
Son versin; insafsız bu âhuzâre
Hem hasbî, diyergam! Hem sıddık gerek
Bu yolun derdine; derman! Diyerek
Hayat, ölüm, zaman, izâfî bütün
Alem pür neşeli, mü'minler üzgün
Müslüman yurdunda Müslüman sürgün
Silkinip kalkmalı, coşmalı gerek
Hakkı kaldırmalı; küfrü ezerek!...
Varlık, yokluk, şekil... netice ölüm!
Yeter bunca zillet! Yeter be gülüm!
Ben ki en şerefli Rahman'a kulum
Başka kullukları atmalı gerek
İman kalesine; mermerden direk!..
Yürek alev alev; gönülde ak-kor
Ütopya değil bu; bilirim çok zor
Nâdanlar hal bilmez, baksa da hor hor
Kınayan kınasın, durmamak gerek...
Omuzdaki yükü cevher bilerek.
Mehmet Ali KULAT Şiirleri
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Unutamadım...
Kirpiklerim ıslak, gönlümse buruk
O tatlı günleri UNUTAMADIM
Hayali cihana değer bir sevda
Daldıkça maziye UNUTAMADIM
Tuna boylarını, Maveraünnehri
Kosova, Niğbolu, Buhara şehri
Yavuz'u, Fatih'in içtiği zehri
Ben içmişim gibi... UNUTAMADIM
Türk gölü olmuşken bütün Akdeniz
Tüllenen yamaçlarda o günlerden iz
Şimdi buruk, şimdi garip ve şimdi sessiz
Yutkunupta durdum... UNUTAMADIM
Kâbe garib; ağlar Mescîd-i Aksâ
Peygamber kabrinden kalkıp da baksa
Dinden mi çıktınız? der! diye, yoksa
Ter bastı alnımı... UNUTAMADIM
Serap görüyorduk; vallahi serap
Nereye el atsak, orası harap...
Şu sazın teline bir kırık mızrap
Vuranı düşündüm... UNUTAMADIM
Önümde çileli bir dâva eri...
Benimkinden öte... derdi kederi
Ne zaman baktıysam yaşlı gözleri
Ümit verdi yine... UNUTAMADIM
Hamdolsun Allah'a lutfetti yine
Gönüller yeniden akmada dine
Gün gelir kavuşur yar sevdiğine
O günün hayalini... UNUTAMADIM
Şimdilerde yeni bir diriliş var...
Rabb'im lutfeyledi bu işte iş var
KUTLU YARINLARA doğru gidiş var
Gönül yangın yeri... UNUTAMADIM
Mehmet Ali KULAT
Yiğidim...
At oynatırdı ecdadım; üç kıtada nal sesleri...
Sayesinde kesilmişti küfrün çatlak nefesleri!
Ebû Bekir gibi sıddîk, ve Osman misâli; hilim,
Ömer'e hasret adalet, Ali'yi bekliyor ilim!
Hamza'yı özlemiş meydan, Abdullah bin Cahş olmalı
Zaman; tersine dönüpte... şanlı Mus'ab'ı bulmalı
Habbab bin Ered benzeri; muallim olunsa herhal
Ne kadar sergerdan varsa; gelirdi Hak yola derhal!
Hanzale bin Amr gibi ol! Kevserler yıkasın seni
Sen Şahadet yudumlarken, melekler biçsin kefeni!
Halid bin Velîd'in aşkı; sinende kıvılcım ola!..
Yüklen bu aziz misyonu; yüreğin imanla dola!
Ah yiğidim bir tanısan! deden Yavuz'u Fatih'i
Abdulhamid cennetmekân, Kanunî muhteşem dâhî
Ahenk verirdik cihana; nizâm-ı ilâhi ile!
Hayrandı adaletimize... o günün kâfiri bile...
Denizlerde at sürerdik, gemi yürüttük karada
Hak ileydik gecelerde, gündüz halkla bir arada
Sonra zevk-u sefâ devri, çürüdük biz içten içe
Vahdet gitti, fitne geldi! Bölündük ki nice nice...
Üç asırlık bir uykuda... Ashab-ı Kehf bize misal!
Derken Rabb'im lutfeyledi; yeni doğuş kutlu visal!
Başa kondu devlet kuşu; Nebî "tûbâ li'l gurebâ!" der.
Bu fırsatı kaçıranlar; "Yâ leytenî küntu turebâ!" der.
Mehmet Ali KULAT
Efendim...
Sen Ahmedî, Mahmudû, Muhammed namlı Nebî!
Sen âlemi yaratan Yüce Hakk'ın Habîbi...
Sen cesede cân olan sen kalplerin tabîbi...
Mahkeme-i Kübrâ'da himmet eyle EFENDİM!
Sen atının altında hilalin nal olduğu
Sen yılların küfrünün önünde lâl olduğu
Sen Hakk'ın mesajının onda irsal olduğu
Mâdele-i Ulyâ'da himmet eyle EFENDİM!
Sen Kitab-ı Mübîn'in mübelliğ tercümanı
Sen; onunla bildiğim Kur'an'ı ne îmanı
Sen; aşıkları aşkı, gönüllerin sultanı
Nefsî!denilen yerde, himmet eyle EFENDİM!
Sen; şems-i kevn-i mekân,mazharı levlâke kul
Sen; Hakk'dan mesaj alıp bize getiren Rasûl
Sen; bizlere öğreten, âdab, erkân ve usûl!
Hel mim mezîd! denirken himmet eyle EFENDİM!
Sen; bizlere acıyıp; Miraçtan dönen yere
Sen; gönüllere neşe, sürmesin gözlere,
Sen; Pişdâr-ı pürşüvâ; vasıl eden makbere!
El firak!denen yerde; himmet eyle EFENDİM!
Sen; Kur'an'la Sünneti, miras kılan bizlere...
Sen; şefaat-i uzmâsı derman olan dizlere...
Sen; gönüllere şifa, sürmesin Sen gözlere
Bu günahkâr mücrime himmet eyle EFENDİM!
Mehmet Ali KULAT