Yana Yana
Koyu mavi bir gece
Lacivertler bırakırken tenime
Bütün istasyonlar özlemler
Besteliyordu senin yerine
Paslı demirlerden süzülüyor
Şehrin ışıkları
Beklemek
Bir avuç susuzluktu
Deryanın ortasında
Karanlığın ihtişamına sarılı
Kızıl bir ateş patladı döşümde
Tuvalimde saçların tutuştu
Aklımdan mısralar geçti
Kirpiklerim yana yana
Haydar ŞAHİNBAY
Haydar ŞAHİNBAY Şiirleri
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Başlıksız Babama
Büyümedi öldüğünde sana sevgim
Ekin oldum toprağın boranında, sisinde
Çılgınlığımın açmayan yüzünü, sol yanıma aldım
Hırçın kış sabahlarında,
Oynarken mezralarında ülkemin
Buz tutan gözlerimle,
Köy bırakan çocuklar oldum.
Büyümedim baba, büyümedim ben
Ölünce sen büyümedi sana sevgim de.
Değişen ne ki şimdi!
Kardeşim, annem ve çağım yine sefil.
Sen ölünce baba büyümedi sana sevgim.
Sen göçeli otuz yıl olmadı mı,
Memleketin çam kokulu rüzgarlarına.
Değişen; kıraç topraklardan aldığın,
Bir avuç buğday mı
Yoksa, sürgün çocukluğumun
Ağaran saçları mıydı değişen! ...
Alnımın terini Sivas´ın yeline teslim ettim baba
Yüreği yanık bir gül verdim ateşin suyuna.
Büyümedi baba büyümedi
Öldüğünde sana sevgim.
Ay altında kül oldu şimdi
Kayıp çoban türküleri
Puslu vagonların izbe köşelerinde.
Büyümedi sana sevgim,
Öldüğünden beri çiçeklerin büyümedi,
Bir de çocukların..
Haydar Şahinbay
Haydar ŞAHİNBAY
Değil Mi...
Ezelden beri sözün aslı özdür
Güneşi toprağa gömsen de közdür
Hamuru fırında pişiren maya değil mi
Özlemi bir yele atsan da
Ayrılığı icat eden aşk değil mi
Derinlerden daha derin var
Her zararda bir kar var
Suyu içsen de seli yabana atma
Çıraya alevi veren ateş değil mi
İnsan içinde insan var
Çaputtan türlü türlü urba olsa da
Güle rengi veren kök değil mi
Sokaklar bazen küser bu kente
Her şeyin bir sebebi var bilmem nerde
Şaraba kırmızıyı veren el değil mi
Açar karanlıkta Zühre yıldızı
Avuçlarımda düşlerin yer açar
Feleğe ne kadar ah etsen de
Yaşamı ölüme biçen bir soluk değil mi
Kalem kendini şah sanırsa
Mısrada heceyi yok sayma
Şiire söz veren harf değil mi
Gün gelir amansız bir dar´a düşersen
Alma kara cahilin fikrini
İnsanı kamil kılan akıl değil mi
Zamansız çiğler kanar ellerimde
Yarama tuz eken gülüşün olsa da
Yürekte zehrini döven
Saçındaki kara değil mi
Gözlerimdeki yaşı suyla yıkasan da
Aynaya fikir veren yüz değil mi
Buluta yağmuru gök çalar
Marifet fırçayı doğru tutmak
Gerçek tene kafeste sahip çıkmak
Sırrı ele veren dil değil mi
Çirkini kenara atıp güzele koşma
Yarımı tam yapan da yarım değil mi
Haydar Şahinbay
Haydar ŞAHİNBAY
Mavi Uyku
Her sabahın bir umudu sarılı yüzünde
Sisler tünelinden göğe uçuyor kuşlar
Mavi derler esen rüzgarın adına,
Fesleğen büyütür gözleri
Çıplak ayaklarıyla koşuyor geceye
Geceden göçen ay ışığı saçları
Billur bir ışık süzülür kirpiklerinden
Beyaz sularında yıkanır gölgesi
Tepeden tırnağa sevdim ellerini
Sen kuşağını öpen maviye umuttun
Beni, uçurumun öksüz yakasında unuttun
Kıyıya vurdu dalgalar usul usul
Aşka şiir yazan her dalında sayfanın
Suyunda ateşi üflerken narın
Denizlere bakıyordu kara gözlerin
Maviyi de denizden karaya uçurdun
Sen beni parmak uçlarında uyuttun
//h.şahinbay//
Haydar ŞAHİNBAY