EMRE SÜPER ŞİİR (-_-)
Yıldızlama
Yarda seyrek sakal, yerde karınca
Derlemiş, denk etmiş azın azını
Tavukta hasretlik göğe varınca
Örselemiş keloğlanın kazını
Saksağana akıl verir kel karga
Saksofon methiye düzerken orga
Ayak basmayınca beyler. Kadırga
Ot bürümüş, ıtır örtmüş yüzünü
Kedi palazlanmış haram süt ile
Çakal yoldaş olmuş uyuz it ile
Kavgası var pirelerin bit ile
Kene var ki unutturmuş izini
Göle dadanınca ördek kaçığı
Karabataklarda döşün pöçüğü
Dikten dalar boynuzlunun küçüğü
Manda çalar aygır atın sazını
Cılız oğlak karıştırmış yuvayı
Akbabalar mesken tutmuş ovayı
Bu sene gömüye girmemiş ayı.
Tilki tutmaz olmuş han’ın sözünü
Semaya yükselir tül ince ince
Örümcek mahirce ağı örünce
Şivan düşer akreplere görünce
Yanılır, iğneler kendi dizini.
İtler ürer, keyfi olur kurtların
Yola çıksa ardı gelir dertlerin
Nefesi kesilir iki cırtların.
Üzerinde yırtar kaputbezini
Göğü kuzgunların göçü bürümüş
İzan sarp, yol yalın, yaya yürümüş
Harami kurtların içi çürümüş
Unutmuşlar haysiyetin yazını
Kartallar kargaya ömrünü sormuş
“Bu akıl işidir” cevabı almış
Altta köstebeği görünce dalmış
Kargaya vakfetmiş yürek közünü.
Martılar hamsiye hücum edende
Uykulu ayılar homurdar inde
Derler ki; “siper al, bir yere sin de.
Bir hamlede çıkar çaylak gözünü”
Kuyruğuna girmiş sivrisinekler
Bir tekmede sütü döker inekler
Bağımıza bağban olmuş dönekler
Yellozlar da çeker olmuş nazını
Çöplüğün arkası olunca yokuş
Çınarın dibine tuz döker baykuş
Haramzadeler ki, haremi alkış
Duyar hayat bulur, yazar tezini
Tazılar beğenmez körpe etini
Çullukçular arka tutar çetini!
Denilmedi daha sözün bütünü
İşte, söz yitirmiş sözün özünü
Zülfikar Yapar Kaleli
Zülfikar Yapar KALELİ Şiirleri
Yazılan son 1 yorum gösteriliyor.
İçerikle ilgili 1 yorum yazılmış.
Benzer Zülfikar Yapar KALELİ Şiirleri:
__Ona MSN de irticalen dedim ki! _
Yıllar oldu sen gideli bilirsen
Yediğimiz aşımıza zam düştü.
Çiçeğimdin, umudumdun, arzum sen
Bina çöktü, başımıza dam düştü.
Ne sevmenin, ne sohbetin tadı var
Ne Ali’nin, ne Zülfikar adı var
Şimdi yâdımızda Deli Dudu var
Yollarımız Halep gibi, Şam düştü.
İster “oh” de, ister anla halimi
Bu ayrılık büker oldu belimi
Kapadım ağzımı, kıstım dilimi
Arsız gönül kurşunlara ram düştü.
Maviye meylettim, sarıya küstü
Mora gönül koydum, aka gün kesti
Duygularım bu kez zamansız esti
Deli poyraz kavuruyor sam düştü.
Kötü ne olacak iyilik baygın.
Artık sokaktaki kediler saygın.
Kapkaç dedikleri değilmiş soygun.
Sevgiye, saygıya buzlu cam düştü.
Melül, mahzun bakmak iyilik ise.
Neden sakalını kazıtır köse?
Böyle “iyi günler” sade desise.
Sen gideli gönlümüze gam düştü.
Artık azca düşüyorum hataya
Çünkü halim yazmıyorum siteye
Yavaş yavaş gidiyoruz öteye
Akıl, fikir, izan, idrak tam düştü.
Zülfikar Yapar Kaleli
Zülfikar Yapar KALELİ
Sen korkalar korkağı, hak hukuktan korkarsın.
Erdemler bataklıkta (!) beziyorsun ey vah ey!
Dalkavuk rağbetinde kovukta kalan karsın.
Peş peşe karıncalar diziyorsun ey vah ey!
Ölümün gözüne dik bakmaya çalışıyor
Hayallerin körkütük, hürlüğe alışıyor
Özgürlük meydanında özürler buluşuyor
Yalnızlık kıyısında geziyorsun ey vah ey!
Güneş menzile varmaz, ayı karartmaz bakın
Hasrete gidenlerin eline verin çıkın
Boğazına ay takın, alnına yıldız çakın
Ölümünün resmini çiziyorsun ey vah ey!
Bu arkadaşlık, dostluk, çileye tezgâh açtı
Ne bir mal satabildi, ne hayal kuşu uçtu
Geride dört kuzucuk, kendi uçmağa göçtü
Elli dört yıla zehir eziyorsun ey vah ey!
Erdem: Yiğitlik ve doğruluk niteliklerinin genel adı
Zülfikar Yapar Kaleli
Zülfikar Yapar KALELİ
Muhannettir benim sohbetim sözüm.
Söylerim kırılır çeker gidersin.
Sanma ki sabırlı, yumuşak yüzüm
Gönlüne gam keder eker gidersin
Hoyrat bakışımla gelirsin dize.
Kışlık tohumunu ekersin güze.
Baharı ne yaptın deyince size.
Kaşını bir yana yıkar gidersin
Bir tespit yaparım alınma hemen.
İşte Bağdat şurda, şurada Yemen.
Yola çıkmamışsın gözlersin emen
Sözü boğazına tıkar gidersin
Sözü kızıştırıp ölçüden çıkar.
Yazarım diyerek çevrene bakar.
Boğaz düğümlenir, yaşların akar.
Gözünü yamaca diker gidersin.
Amirin çağırır eşin çağırır.
Ahbabın çağırır işin çağırır.
Beni de sadece düşün çağırır
Uyku baskın düşer akar gidersin.
Ne çok yakın oldun tutunabildin
Ne çok uzak oldun unutabildin
Ne bir soru sordun ne cevap bildin
Yükün yükten ağır çöker gidersin
Irmak olup ovaları süsle gel
Bir şiiri sabır ile besle gel
Unutmadan beni dahi sesle gel
Derdin Kaleliye döker gidersin
NOT: Bu şiir bir sohbetin bir yanıdır.
Zülfikar Yapar Kaleli
Zülfikar Yapar KALELİ