Eğitim Sitesi

Yıldızlama Şiiri

Yıldızlama

Yarda seyrek sakal, yerde karınca

Derlemiş, denk etmiş azın azını

Tavukta hasretlik göğe varınca

Örselemiş keloğlanın kazını



Saksağana akıl verir kel karga

Saksofon methiye düzerken orga

Ayak basmayınca beyler. Kadırga

Ot bürümüş, ıtır örtmüş yüzünü



Kedi palazlanmış haram süt ile

Çakal yoldaş olmuş uyuz it ile

Kavgası var pirelerin bit ile

Kene var ki unutturmuş izini



Göle dadanınca ördek kaçığı

Karabataklarda döşün pöçüğü

Dikten dalar boynuzlunun küçüğü

Manda çalar aygır atın sazını



Cılız oğlak karıştırmış yuvayı

Akbabalar mesken tutmuş ovayı

Bu sene gömüye girmemiş ayı.

Tilki tutmaz olmuş han’ın sözünü



Semaya yükselir tül ince ince

Örümcek mahirce ağı örünce

Şivan düşer akreplere görünce

Yanılır, iğneler kendi dizini.



İtler ürer, keyfi olur kurtların

Yola çıksa ardı gelir dertlerin

Nefesi kesilir iki cırtların.

Üzerinde yırtar kaputbezini



Göğü kuzgunların göçü bürümüş

İzan sarp, yol yalın, yaya yürümüş

Harami kurtların içi çürümüş

Unutmuşlar haysiyetin yazını



Kartallar kargaya ömrünü sormuş

“Bu akıl işidir” cevabı almış

Altta köstebeği görünce dalmış

Kargaya vakfetmiş yürek közünü.



Martılar hamsiye hücum edende

Uykulu ayılar homurdar inde

Derler ki; “siper al, bir yere sin de.

Bir hamlede çıkar çaylak gözünü”



Kuyruğuna girmiş sivrisinekler

Bir tekmede sütü döker inekler

Bağımıza bağban olmuş dönekler

Yellozlar da çeker olmuş nazını



Çöplüğün arkası olunca yokuş

Çınarın dibine tuz döker baykuş

Haramzadeler ki, haremi alkış

Duyar hayat bulur, yazar tezini



Tazılar beğenmez körpe etini

Çullukçular arka tutar çetini!

Denilmedi daha sözün bütünü

İşte, söz yitirmiş sözün özünü



Zülfikar Yapar Kaleli

Zülfikar Yapar KALELİ Şiirleri

  

EMRE SÜPER ŞİİR (-_-)

Yazılan son 1 yorum gösteriliyor.

İçerikle ilgili 1 yorum yazılmış.

Benzer Zülfikar Yapar KALELİ Şiirleri:

Onun Sevgisi....

__Ona MSN de irticalen dedim ki! _



Yıllar oldu sen gideli bilirsen

Yediğimiz aşımıza zam düştü.

Çiçeğimdin, umudumdun, arzum sen

Bina çöktü, başımıza dam düştü.



Ne sevmenin, ne sohbetin tadı var

Ne Ali’nin, ne Zülfikar adı var

Şimdi yâdımızda Deli Dudu var

Yollarımız Halep gibi, Şam düştü.



İster “oh” de, ister anla halimi

Bu ayrılık büker oldu belimi

Kapadım ağzımı, kıstım dilimi

Arsız gönül kurşunlara ram düştü.



Maviye meylettim, sarıya küstü

Mora gönül koydum, aka gün kesti

Duygularım bu kez zamansız esti

Deli poyraz kavuruyor sam düştü.



Kötü ne olacak iyilik baygın.

Artık sokaktaki kediler saygın.

Kapkaç dedikleri değilmiş soygun.

Sevgiye, saygıya buzlu cam düştü.



Melül, mahzun bakmak iyilik ise.

Neden sakalını kazıtır köse?

Böyle “iyi günler” sade desise.

Sen gideli gönlümüze gam düştü.



Artık azca düşüyorum hataya

Çünkü halim yazmıyorum siteye

Yavaş yavaş gidiyoruz öteye

Akıl, fikir, izan, idrak tam düştü.



Zülfikar Yapar Kaleli

Zülfikar Yapar KALELİ

Yalnızlar Kıyısında

Sen korkalar korkağı, hak hukuktan korkarsın.

Erdemler bataklıkta (!) beziyorsun ey vah ey!

Dalkavuk rağbetinde kovukta kalan karsın.

Peş peşe karıncalar diziyorsun ey vah ey!



Ölümün gözüne dik bakmaya çalışıyor

Hayallerin körkütük, hürlüğe alışıyor

Özgürlük meydanında özürler buluşuyor

Yalnızlık kıyısında geziyorsun ey vah ey!



Güneş menzile varmaz, ayı karartmaz bakın

Hasrete gidenlerin eline verin çıkın

Boğazına ay takın, alnına yıldız çakın

Ölümünün resmini çiziyorsun ey vah ey!



Bu arkadaşlık, dostluk, çileye tezgâh açtı

Ne bir mal satabildi, ne hayal kuşu uçtu

Geride dört kuzucuk, kendi uçmağa göçtü

Elli dört yıla zehir eziyorsun ey vah ey!



Erdem: Yiğitlik ve doğruluk niteliklerinin genel adı



Zülfikar Yapar Kaleli

Zülfikar Yapar KALELİ

Gidersin

Muhannettir benim sohbetim sözüm.

Söylerim kırılır çeker gidersin.

Sanma ki sabırlı, yumuşak yüzüm

Gönlüne gam keder eker gidersin



Hoyrat bakışımla gelirsin dize.

Kışlık tohumunu ekersin güze.

Baharı ne yaptın deyince size.

Kaşını bir yana yıkar gidersin



Bir tespit yaparım alınma hemen.

İşte Bağdat şurda, şurada Yemen.

Yola çıkmamışsın gözlersin emen

Sözü boğazına tıkar gidersin



Sözü kızıştırıp ölçüden çıkar.

Yazarım diyerek çevrene bakar.

Boğaz düğümlenir, yaşların akar.

Gözünü yamaca diker gidersin.



Amirin çağırır eşin çağırır.

Ahbabın çağırır işin çağırır.

Beni de sadece düşün çağırır

Uyku baskın düşer akar gidersin.



Ne çok yakın oldun tutunabildin

Ne çok uzak oldun unutabildin

Ne bir soru sordun ne cevap bildin

Yükün yükten ağır çöker gidersin



Irmak olup ovaları süsle gel

Bir şiiri sabır ile besle gel

Unutmadan beni dahi sesle gel

Derdin Kaleliye döker gidersin



NOT: Bu şiir bir sohbetin bir yanıdır.

Zülfikar Yapar Kaleli


Zülfikar Yapar KALELİ

Yıldızlama Şiiri