Eğitim Sitesi

Yolculuk Şiiri

Yolculuk

Aylar tepe, yıllar dağ zincirleri

Zirveler aşarsın haberin olmaz...

Dur-durak bilmeden doğuştan beri

Mezara koşarsın haberin olmaz...

***

Emanete benim diye bakarsın

Boş kalınca suya kazık çakarsın

Sırat köprüsünde yatar kalkarsın

Ateşe düşersin haberin olmaz...

***

Salıncak kurarsın mor bulutlara

Körpe tay bağlarsın kör umutlara

Muhkemdir kulluğun canlı putlara

Kıblesiz yaşarsın haberin olmaz...

***

Yokluğa mı, sonsuza mı yolcusun

Yollar tehlikeli, Allah korusun

Koca kainatta bir damla susun

Kaynarsın, taşarsın haberin olmaz...

Abdurrahim KARAKOÇ Şiirleri

  

Yavuz Cok güzel manası yüksek bir şiir

tugba çok kötü bir şiir

Zeynep Gerçekten çok güzel bir şiir.

Yazılan son 3 yorum gösteriliyor.

İçerikle ilgili 3 yorum yazılmış.

Benzer Abdurrahim KARAKOÇ Şiirleri:

Açık Mektup-2

Doktorsuz,ilaçsız bir dağ köyünde

Siz sancı ne bilebilir misiniz?

Yirmi beş yaşında bayram gününde

Siz açlıktan ölebilir misiniz?

***

Boz ekmeğe katık edip soğanı,

Ve içerek üzerinden ayranı,

Temmuz ortasında öğle zamanı

Siz mercimek yolabilir misiniz?

***

Okunurken şu mübarek ezanlar,

Kelle çekip İslamlığa kızanlar,

Ey haksızlık kitabını yazanlar

Siz hak nerde bulabilir misiniz?

***

Size göre,mezar yokluk kapısı;

Bize göre ebedilik tapusu

Öte dursun sebeplerin hepisi;

Siz ölürken gülebilir misiniz?

***

Üstümüzde bulut bir öfke,bir kin;

Görmedik şavkını tekniğin,ilmin,

Ezildik altında baskının,zulmün;

Siz... çağırsak gelebilir misiniz?

Abdurrahim KARAKOÇ

Acaba

Uyuyan göllere ay ışığında

Sevginin resmini çizsem kim anlar?

Tomurcuk ayrılıp, gül açtığında

Yağmurun saçını çözsem kim anlar?

***

Bir mekân kaplamış ne varsa nerde

Kendi ötesini saklar her perde

Sonsuzluğun sona erdiği yerde

Huduttan bir kulaç kazsam kim anlar?

***

Aşk kömür beyazı, kin süt karası

Eklenir yarama her dost yarası

Et oldum bıçakla kemik arası

Cellâtla ahtımı bozsam kim anlar?

***

Doğumda yalan var, ölümde gerçek

Bir şeyler anlatır balık, kuş, çiçek

Kırık gönülleri toplayıp tek tek

Toplayıp göğsüme dizsem kim anlar?

***

Gün geldi zamanı gömdüm kabire

Dağ oldu aklımın verdiği fire

Bağlasam telaşı çelik zincire

Sabrın derisini yüzsem kim anlar?

***

İçte deprem olur dışın düğümü

İhlâssız çözülmez işin düğümü

Aklımdan geçeni, düşündüğümü

Okusam kim dinler, yazsam kim anlar?

Abdurrahim KARAKOÇ

Aslı Gibidir

Bu şehre bakan gözlerim,

Bu şehir aslı gibidir.

Küfür med çağını yaşar

Bu nehir aslı gibidir.

***

Kurnalardan günah akar,

Vitrinler tüm şehvet kokar.

Beşi soyar,onu bakar...

Bu devir aslı gibidir.

***

Ham sözler var torba torba

İffetle barışmaz urba.

Makam kapmış nice zorba,

Bu seyir aslı gibidir.

***

Dalkavuklar peşrev okur,

Münafıklar fitne dokur.

İhanetler fokur fokur...

Bu zehir aslı gibidir.

***

Vaat cılk,vade maskara;

Çıra yak ta doğru ara.

Dokunsa da zülfiyare

Bu şiir aslı gibidir.

Abdurrahim KARAKOÇ

Yolculuk Şiiri