Yolcusu Olmuşsun Kendi Kendinin
Yarından ümitsiz, geçmişe küskün
Yolcusu olmuşsun kendi kendinin.
Sen “ümit varsın” ya, hayatta baskın
Yolcusu olmuşsun kendi kendinin.
Akıl tımarhane, gönül serseri
İrade itenek ileri geri
Ruhuna haydi “ol” dendikten beri
Yolcusu olmuşsun kendi kendinin.
Düşmüşsün ardına bitmiyor sürek
Kaderin bu senin, söze ne gerek
“Hep benleştik, hep yalnızız” diyerek
Yolcusu olmuşsun kendi kendinin.
Dünya gurbetinde, Hadımköy’desin
Göçmen kuşu musun, acaba nesin?
Kendin bildiğinden beri böylesin
Yolcusu olmuşsun kendi kendinin.
Âlem yaratıldı dendi yolculuk
Gökyüzünden yere indi yolculuk
Üzülme hayatın kendi yolculuk
Yolcusu olmuşsun kendi kendinin.
Zülfikar Yapar Kaleli
Zülfikar Yapar KALELİ Şiirleri
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Vatan Olmazsa
Kim bilirdi candan özge sahibi
Toprağın bağrında yatan olmazsa
Ellerin yurdunda sığıntı gibi
Yaşanır, bu güzel vatan olmazsa
Kim bakardı senin gözün yaşına
Kim kıymet verirdi emek, işine
Kim girerdi tatlı tatlı düşüne
Şu nazlı hilali tutan olmazsa
Hicvettim âlemi anla meramı
Bağbozumu baskın yapar haremi
Beni mecnun eden dert mi yara mı?
Susardım gül yüzlü atan olmazsa
Aşka karıştırma öteberiyi
İrticalen yazdım anla geriyi
Bu vatan olmazsa gör bak sürüyü
Ne güdenler çıkar çatan olmazsa.
Zülfikar Yapar Kaleli
Zülfikar Yapar KALELİ
Dil Etti Beni?
Sırrı hakikatin yârine vardım
Gönüller okşayan el etti beni
O cihanda birdi, eyledi yardım
Arısız, kovansız bal etti beni
Emir dedi, hissedilir, duyulur
Ölüm olsa yoluna baş koyulur
Sultan yasa yapar şeksiz uyulur
Söyleyeyim diye dil etti beni.
Ben nasıl kızarım, sözüm kızarır
Yüzüne bakınca yüzüm kızarır
Bülbül dala konar özüm kızarır
Muhabbet bağında gül etti beni
Bu yalan dünyanın ahvali yazık
Ömür ki, üç eğri, dört doğru çizik
Bana gönül verdi ezik mi ezik
Düşkünler yurduna yol etti beni
Ardıç ağacının görkemi güzel
Nedir ki meyvesi, döker mi gazel?
Tepetakla eder görünmez bir el
Tutunayım diye dal etti beni
Vuslata yaklaşır insan an be an
Kainatta zikir, en büyük nişan
Tek ülkü, tek rehber Rasûl-ü Zişan
Lâyık değil idim bol etti beni
Zülfikar Yapar Kaleli
Zülfikar Yapar KALELİ
Öyle Ya
Zaman ki ne zaman, nasıl edersin
Kendiyle kavgalı olsun öyle ya!
Günahlar onunsa kime ne dersin
Akılı obadan alsın öyle ya!
Tanrı dağlarından inmiştir düze
Hoyrat bakışlarda gelmiştir göze
Sevda ki ne sevda olmuştur bize
Koy ver sevdalara salsın öyle ya!
Gözlerin içine saplansa da ok
Atarda tutanda, boşboğazlık çok.
Erler şehit olur haberleri yok
Bu düzen yıkılsın, solsun öyle ya!
Bacılar, kardeşler seslenin hele
Seslenin de nefes gitmesin yele
Bilin, biraz sonra kopar velvele
Söz ki düğüm düğüm dolsun öyle ya!
Siz dursanız bile gönlünüz durmaz
Gönlünüzde sen-ben, ikilik vurmaz
Gönül şüpheliyse cennete varmaz
“Git” de belasını bulsun öyle ya!
Yaşı kemalini bulduğu zaman
Hayali karlı dağ, umudu duman
Bilirdi ki kardeş, el olduğu an
Saçını başını yolsun öyle ya!
Sevgiyi nakşeder sözün, işlerin
Taşımak zor gelir yağar taşların
Deme ki “nedendir”? Gözde yaşların
Ağlamışım işte, n’olsun öyle ya!
Görülen şu gayret, görülen heves
Şairin şiirdir aldığı nefes
İster doluyla yağ, ister rüzgâr, es
Sen de benim gibi kulsun öyle ya!
Zülfikar Yapar Kaleli
Zülfikar Yapar KALELİ