Eğitim Sitesi

Yolcusu Olmuşsun Kendi Kendinin Şiiri

Yolcusu Olmuşsun Kendi Kendinin

Yarından ümitsiz, geçmişe küskün

Yolcusu olmuşsun kendi kendinin.

Sen “ümit varsın” ya, hayatta baskın

Yolcusu olmuşsun kendi kendinin.



Akıl tımarhane, gönül serseri

İrade itenek ileri geri

Ruhuna haydi “ol” dendikten beri

Yolcusu olmuşsun kendi kendinin.



Düşmüşsün ardına bitmiyor sürek

Kaderin bu senin, söze ne gerek

“Hep benleştik, hep yalnızız” diyerek

Yolcusu olmuşsun kendi kendinin.



Dünya gurbetinde, Hadımköy’desin

Göçmen kuşu musun, acaba nesin?

Kendin bildiğinden beri böylesin

Yolcusu olmuşsun kendi kendinin.



Âlem yaratıldı dendi yolculuk

Gökyüzünden yere indi yolculuk

Üzülme hayatın kendi yolculuk

Yolcusu olmuşsun kendi kendinin.



Zülfikar Yapar Kaleli

Zülfikar Yapar KALELİ Şiirleri

  

Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.

Benzer Zülfikar Yapar KALELİ Şiirleri:

Diyemem

Kendime atlastan bir dünya ördüm

Tül sarayda mutlu oldum diyemem

Atılan taşları yaralı gördüm

Taşın esrarını bildim diyemem



Dosta selâm saldım, olmaz oralı

Boynum bükük kaldı, ciğer yaralı

Felek sillesini vurdu vuralı

Hakikate nazar kıldım diyemem



Gözündeki yara gördü yâr beni

Sitemliydi, yara sürdü yar beni

Bir vefasız yâra verdi yâr beni

Sahrada Leyla’yı buldum diyemem



Dünyanın kaç kulaç boyuyla eni

Gaye idrak etmek bu serüveni

Gecenin zülfünde gündüz güveni

Ben bendeki pası sildim diyemem



Dünyanın ahvali kor beni derde

“Her hale tahammül göster” der birde

Yaşamanın yalan olduğu yerde

Kırk boşaldım, iki doldum diyemem.



Zülfikar Yapar Kaleli












Zülfikar Yapar KALELİ

Türk?e Atatürk Gerek

Alparslanla Elçibey Kürşad’ın otağda

Atsız Beğ doludizgin göründü Tanrıdağ’da



Bak geliyor Kurtbala, Pir-i Türkistan oğlu

Aha Süleyman Özmen, zincirle kolu bağlı.



Çayda çıra çalacak Gençosmanoğlu gelsin

Dursun Önkuzu yürü, hüzünlü kalpler gülsün



Nerdesin İmamoğlu, gözlerim dolu dolu

Sen gittiğinden beri, yitirdik doğru yolu.



İsmail Gaspıralı, Zeki Velidi Togan

Dündar Taşer, Arvasi gözlenmekte an be an



Azerbaycan’da her can, Anadolu’da Eken

Galip Erdem diyor ki; “alçaktır boyun büken”



Kırımdan Cemiloğlu, Balkandan Sadık Ahmet

Kafkasyalı kan ağlar, Çeçenya umar medet



Tekrarlasın öğüdü Osman’a Edebali! !

Çanakkale’den kalkmış geliyor Mehmet Ali



Fatih gözü burçta, Bayrak Ulubatlı’da

Beyazıt’ın umudu kırk birinci atlıda



Sesleyin Murat Hanı Bağdat yanıyor Bağdat

Kemikleri sızlıyor mezarda ağlar ecdat



Ebussuut Efendi mahkeme kur fetva ver

Basiretsiz başları çamaşır et, ipe ger



Cevdet Paşa’ya deyin bu ana tarih düşsün

Nalıncının örsünde kıvama gelsin, pişsin



Türkistan’da atam var, Nahcivan’da balalar

Kerkük’ü yıkan eller Allah’ından bulalar.



Bütün Türk yurtlarında kan akar oluk oluk

Baştaki basiretsiz, Ne nefes var ne soluk



Bin bir türlü pis tezgâha muhatap Anadolu

Buradan yükselir bayrak, burada turan yolu



Yavuzlaşmalı gençlik, gelinim, oğlum, kızım

Yangına su dökmeyin, yangına ateş lazım.



Türk’e Atatürk gerek, desin “durmayın geri”

Açılsın bahtı Türk’ün “Türk önde Türk ileri”



Zülfikar Yapar Kaleli

Zülfikar Yapar KALELİ

Yalnızlar Kıyısında

Sen korkalar korkağı, hak hukuktan korkarsın.

Erdemler bataklıkta (!) beziyorsun ey vah ey!

Dalkavuk rağbetinde kovukta kalan karsın.

Peş peşe karıncalar diziyorsun ey vah ey!



Ölümün gözüne dik bakmaya çalışıyor

Hayallerin körkütük, hürlüğe alışıyor

Özgürlük meydanında özürler buluşuyor

Yalnızlık kıyısında geziyorsun ey vah ey!



Güneş menzile varmaz, ayı karartmaz bakın

Hasrete gidenlerin eline verin çıkın

Boğazına ay takın, alnına yıldız çakın

Ölümünün resmini çiziyorsun ey vah ey!



Bu arkadaşlık, dostluk, çileye tezgâh açtı

Ne bir mal satabildi, ne hayal kuşu uçtu

Geride dört kuzucuk, kendi uçmağa göçtü

Elli dört yıla zehir eziyorsun ey vah ey!



Erdem: Yiğitlik ve doğruluk niteliklerinin genel adı



Zülfikar Yapar Kaleli

Zülfikar Yapar KALELİ

Yolcusu Olmuşsun Kendi Kendinin Şiiri