küre çok güzel bir şiir
Yumurcak
Annesine
Bir gül verdi
Yumurcak!
Annesinden
Sevgi ister
Kucak kucak
Yumurcak!
Bakışları
Umut dolu
Kalbi de
Küçücük
Sıcak mı sıcak!
Yumurcak!
Sözlerine
Bakın sana.
Neler diyor
Duyun sana
Ay kalbim duracak!
Yumurcak!
Sevgi üstüne
Bütün sözleri
Dinle bak
Büyüyünce
Şair olacak
Yumurcak!
Kızlara
Şiirler yazacak
Hem de
Kucak kucak
Yumurcak!
Yumurcak!
Ahmet ALPTEKİN Şiirleri
Yazılan son 14 yorum gösteriliyor.
İçerikle ilgili 14 yorum yazılmış.
Benzer Ahmet ALPTEKİN Şiirleri:
Komşular toplanmış yaylaya çıkar,
Şimdi bizim elin yazı gelmiştir.
Ozanlar oturmuş türküler yakar,
Meclisler kurulmuş sazı gelmiştir.
Mor çiçekler açar Gelintaşı’nda,
Nane kekik kokar ayran aşında,
Sofralar kurulur pınar başında,
Ağızların tadı tuzu gelmiştir.
Oğlaklar oynaşır serin yaylada,
Düğün dernek vardır şimdi sılada,
Ekinler boy verir taşlı tarlada,
Koyunlar meleşir kuzu gelmiştir.
Irmaklar kabarır yatağın yıkar,
Avcılar bu mevsim dağlara çıkar,
Kınalı keklikler avcıdan bıkar,
Kaçar ak tavşanlar tazı gelmiştir.
Göçmen kuşlar şimdi geri dönmüşler,
Ağaç bulup, yuva yapıp örmüşler,
Geçen gün gidenler hepsi görmüşler,
Van Gölü’ nün turna ,kazı gelmiştir.
Dağlar lale sümbül nevruz bitirmiş,
Yavru ceylan anasını yitirmiş,
Postacı yarimden mektup getirmiş,
İçim yanar durur sızı gelmiştir.
Ahlat çağırır Süphan’ dan, Nemrut’ tan
El eylemiş çağırır bütün yurttan,
Müjdeli haberler var kuştan, kurttan,
Gurbet elden oğlu, kızı gelmiştir.
Ahmet ALPTEKİN
Sırtını verdin Süphan ve Nemrut a
Yüzün Van Gölü ne dönüktür Ahlat
Bakışın uzamış karşı ufukta
Ateşin körelmiş sönüktür Ahlat.
Ne hallere geldin neyin uğruna,
Kara bir hançer sokulmuş bağrına,
Kulak verenin yok artık çağrına,
Ağacın kesilmiş, güdüktür Ahlat.
Yıllardır hep kendinden bildiklerin,
Eşim, dostum, yandaşım dediklerin,
Dost diye koynunda beslediklerin,
İliğini emer sülüktür Ahlat.
Tan yeri ağarırken bu sabahtan,
Kem gözleri gördüm dikilmiş tahtan,
İyilik mi düşer sanırsın bahtan,
Yetişen mahsulün çürüktür Ahlat.
Velhasıl dünyada düşmanın çokmuş,
Geçmişe hasretin içini yakmış,
Külün karıştıran çomaklar sokmuş,
Üstüne gelenler körüktür Ahlat.
Ahmet ALPTEKİN
Kale içerisindeydi asıl soyun,
Dört kolun vardı, dört yana uzardın.
Yüksek değildi, kısacıktı boyun,
Şöyle böyle üç dört metre kadardın.
Arkadaşın yoktu,çevren bomboştu,
Denize yüz adım mesafedeydin.
Üzümsü meyven ne kadar da hoştu,
Bağdaki dutun yavrusu gibiydin.
Meyvelerin kankırmızı, kapkara,
Her gün biraz daha olgunlaşırdı.
Koşar uzanırdık yüklü dallara,
Kanın üstümüzde iz bırakırdı.
Çok kere dayak yerdik annemizden,
Üstümüz başımız kirlendi diye.
Yine de gelir, vazgeçmezdik senden,
Sen de bizi beklerdin o tepeye,
Van gölü, altın kumsal ve kara dut,
Bizim için asla vazgeçilmezdi.
Geldi geçti kalmadı eski umut,
Çocukluğun verdiği bir hevesti.
Son gördüğümde bir dalın kalmıştı,
Kurumuş, hayalete benziyordun.
Yıllar herşeyi elinden almıştı,
Derdin belli, geçmişi özlüyordun.
Ne üzülürsün canım dut ağacı,
Dünyaya kazık çakamazsın ya.
Bilirim dostlardan ayrılmak acı,
Olsun, sonunda toprak olmak varya.
İşte o zaman başka bir varlıkta,
Canlanır birleşen hücrelerimiz.
Uzak değil belki de çok yakında,
Seninle yeniden bütünleşiriz.
Ahmet ALPTEKİN