H.Ahmet AKBAŞ çokkkkkkkk güzel bir şiirrrrrrrrrr
Gül İle Bülbül
Gamze dediğin yanakta iki çukur,
Mutluluktan gülerken gül açarmış.
Seherde aşık sevdiğini bulur,
Kanatlanıp kuş misali uçarmış.
Bülbül bir gül ile gül bahçesinde,
Türküler yakar acı var sesinde,
Gül eser, gül kokar, gül nefesinde,
Güler güler, durmaz yine kaçarmış.
Gül, bülbülü şakımaktan yorunca,
Seher yeli mola verip durunca,
Kızgın güneş gül fidana vurunca,
Utanır pembe gül, al al açarmış.
Gülistanda güller açar gülerken,
Koşar gelir bülbül her sabah erken,
Yeni bir sevgili bulayım derken,
Bülbül gülsüz, gül bülbülsüz yaşarmış.
Bülbülün sevdası düşer de dile,
Şen sesiyle öter durur, susmaz bile
Mor menekşe, bir bülbüle, bir güle,
Garip garip, bakar durur, şaşarmış!
Ahmet ALPTEKİN Şiirleri
Yazılan son 3 yorum gösteriliyor.
İçerikle ilgili 3 yorum yazılmış.
Benzer Ahmet ALPTEKİN Şiirleri:
Komşular toplanmış yaylaya çıkar,
Şimdi bizim elin yazı gelmiştir.
Ozanlar oturmuş türküler yakar,
Meclisler kurulmuş sazı gelmiştir.
Mor çiçekler açar Gelintaşı’nda,
Nane kekik kokar ayran aşında,
Sofralar kurulur pınar başında,
Ağızların tadı tuzu gelmiştir.
Oğlaklar oynaşır serin yaylada,
Düğün dernek vardır şimdi sılada,
Ekinler boy verir taşlı tarlada,
Koyunlar meleşir kuzu gelmiştir.
Irmaklar kabarır yatağın yıkar,
Avcılar bu mevsim dağlara çıkar,
Kınalı keklikler avcıdan bıkar,
Kaçar ak tavşanlar tazı gelmiştir.
Göçmen kuşlar şimdi geri dönmüşler,
Ağaç bulup, yuva yapıp örmüşler,
Geçen gün gidenler hepsi görmüşler,
Van Gölü’ nün turna ,kazı gelmiştir.
Dağlar lale sümbül nevruz bitirmiş,
Yavru ceylan anasını yitirmiş,
Postacı yarimden mektup getirmiş,
İçim yanar durur sızı gelmiştir.
Ahlat çağırır Süphan’ dan, Nemrut’ tan
El eylemiş çağırır bütün yurttan,
Müjdeli haberler var kuştan, kurttan,
Gurbet elden oğlu, kızı gelmiştir.
Ahmet ALPTEKİN
İstemem, bahçende güller açmasın,
Bülbüller ötmesin şen sesleriyle,
Yıkılsın, tütmesin ocağının dumanı,
Baykuşlar konsun viranelerine.
Kraliçe seçilsin kara yılanlar,
Adam rolünde şimdi hep çıyanlar,
Kendini bulunmaz deva sananlar,
Çekilsin artık köhne hanelerine.
Nasıl harcadılar koç yiğitleri,
Garibin üstünde kenesi, bitleri,
Bukalemun misali, yoz tipleri,
Doladılar bizi dümenlerine.
Kambur gibi sırtımıza bindiler,
İndirsen zararı sana dediler,
Biz çalıştık saf saf onlar yediler,
İsyan sindi artık hücrelerime.
Ahmet ALPTEKİN
Pınar, içimde bir pınardır durmadan kaynar,
Pınar, çocukça yatağında taşlarla oynar.
Pınar, alçak gönüllüdür göklere yükselir,
Pınar, bize meyillidir durmaz yine gelir.
Pınar, yalnız koca çınarla konuşur kışlar,
Pınar, kabarır gürül gürül akmaya başlar.
Pınar, bir başına terk eder yüce doruğu,
Pınar, koşarak nehirlerde alır soluğu.
Pınar, bağrı yanıkların tek serinliğidir,
Pınar, ufka bakanların son derinliğidir.
Pınar, kıvrılır taşlar, çiçekler arasından,
Pınar, hayat bulur dünyada aşk yarasından.
Pınar, gizlenen sevgilinin göz yaşlarıdır,
Pınar, şelaleden dökülen tel saçlarıdır.
Pınar, yanıp tutuşan yürekleri söndürür,
Pınar, kin ve nefreti hep sevgiye döndürür.
Pınar, bu dünya var oldukça kaynayacak,
Pınar, kaynağını gönül dağından alacak.
Ahmet Alptekin
Bakü Türk İlköğretim Okulu/ Azerbaycan
Ahmet ALPTEKİN