Eğitim Sitesi

Zaman Şiiri

Zaman

Saat tik tak eder zamana karşı,

Zaman başkaldırır saat içinde.

Şimdi keyif saati der kimi

Mutlu olmak var

Yarına kadar.



Senin için sakladığım

Birkaç iyi günüm var yaşamımdan

Zora gelince kullan yaşa.

Senin için duruyor sevgilerim içimde

Kimseye vermediğim.

İçimde sakladığım umudum senin için.

Hep çalışmak zannettik yaşamayı.

Biraz az giyinirdik

Biraz daha az yer içerdik

Daha çok sevmek için birbirimizi.

Biraz daha çok zaman ayırmak için

Az kullanırdık kötülüklerde zamanı.

Az acılar çekerdik ıslak bakışlardan.



Bizi terk ederken zaman

Şefkati katılaştırdı yüreklerde.

Ne zaman nüksederse sancılarım

Saatleri sancılarımdan anlarım.

Kanatırcasına ısırıp dudaklarımı,

Uykularımda tutunurum hayata.



Nasıl bir zaman dilimindeyiz

Gidilemiyor yolsuzluğun üstüne

Rüşvetin, irtikabın,

Yağmurun, çamurun, selin.

Geliyor üstümüze savulun

Eziliyor altında kalan.

Bir başarabilsek diyorum temiz kalmayı.



Zamanın yönünü bulun.

Zamanın rengi şafakta nasıl?

Doğuyor üstümüze renkler.

Kimi gün yeşil, kimi gün kırmızı.

Kimi gün karanlıklar taşır.

Gün dağlardan battığında

Zaman ayıbı gölgeler.



Zaman takvim

Takvim yaprak yaprak acı

Zaman artı, zaman eksi.

Bizden önce gelenler soymuşlar zamanı.

Zaman aç,

Zaman perişan,

Zaman çıplak,

Zaman üşüyor.

Ne yapalım bizlere

Böyle bir zamanda

Yaşamak düşüyor.





Ahmet Canbaba

Ahmet CANBABA Şiirleri

  

Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.

Benzer Ahmet CANBABA Şiirleri:

Anneme

Şarkı olmuşsun dilde yaşarsın çok gönülde
Bağışla suçlarımı bana ne olur gül de
Hiç yok ki düşlerimde son gününden bir anım
Yalnızca bizim için yaşamana hayranım

Karınlık iç dünyamda bitiyorsun gel
Çok özledim burnumda tütüyorsun gel
Ah!... Anneciğim.

Yokluğun sevda olmuş büyüyerek içimde
Sana olan sevgimi arayayım ben kimde
Beyhude yakınmalar nafile bu çırpınış
Geriye senden bana yalnız bir resmin kalmış

Karınlık iç dünyamda bitiyorsun gel
Çok özledim burnumda tütüyorsun gel
Ah!... Anneciğim.

Kızman severmiş gibi darılmansa bir sitem
Girer misin rüyama arzu etsem istesem
Kulaklarım çınlıyor beni mi anıyorsun
Bir cennette belki de bizle uyanıyorsun

Ahmet CANBABA

Memleket Dilencisi

Üç kişiydiler.
Daha düne kadar
Yürek yangınları vardı.
Oysa şimdi mühür gözleri suskun.
Annelerine sarılmış iki çocuk
Ağlamakta
Bankta.

Üç kişiydiler.
Dertleri üç kat daha fazla.
Sümüğünü çekiyor birisi,
Yanakları kızarmış birinin
Ayazla.

Üç kişiydiler
Iraktan kaçıp gelen.
Mülteciydiler.
Babasız iki çocuk,
Kocasız anne.
Ekmeksiz, aşsız,
Çaresiz.
Memleket dileniyorlardı
Memleket
Savaşsız.

Ahmet Canbaba

Ahmet CANBABA

Tutsak Ettik Kendimizi

Bir sis,

Bir duman.

Güneş başını çıkarıyor dağlardan.

Işığa pusu kurmuş beyinler.

Maviler bulanık,

Maviler dertli.



Okyanusları bir çekebilsem diyorum kıyıya.

Yıkasam diyorum kirlenmişliğini karaların,

Ama olmuyor‘ki..

Durgun maviliklerde beyaza dönmüş ölüm.

Martılar sörf yapmıyor rüzgarların kanatlarında

Denizin yükselmiş ateşi

Deniz hasta.

Yok ‘ki yüreğinde bir çiğ tanesi serinliği.



Açıklarda bir gemi sintinesini boşaltmış

Dikmiş gözlerini mat ve kirli

Bir yağ tabakasının üstündeki

Karpuz kabuklarına, teneke kutulara.

Bir adam bakmakta denize

Dalgın ve düşünceli.

Allah kahretsin der gibi iki eli.

Konuşuyor kendi kendine sallayıp başını.

Adam hasta,

Yok aşklarına filiz veren sürgünler.



Rüzgarlar pişman dağ başlarından geldiğine

Şimdi şehir kirliliğinde solukları

Bir başka kokar.

Rüzgarlar hasta,

Bitmiş tükenmiş kıyılarda.



Dalgakıranların başına konmuş martılar

Can çekişmekte çoğu.

Kıvrılıyor bedenlerine düşmüş

İncecik boyunları.

Kuşlar hasta

Sanki ölüm uykularında.



Bir ressamın fırçasından çıkmış yorgun

İşlenmemiş sevaplara kurban doğa.

Şimdi her şey kendine sığıntı,

Şimdi her şey kendi kapanında tutsak.

Ve biz bunu ‘da başardık diyorum,

Boğduk denizi kendi sularında.





Ahmet Canbaba

Ahmet CANBABA

Zaman Şiiri