Zindansız Bir Gül Seyri
Sen hiç gül gördün mü
Gördüysen anlatır mısın bana
Kusura bakma ben hiç gül görmedim
Bir tek işkence gördüm ölümler içinde
Umut ektim yeşerir diye gökyüzüne
Lakin bir toprak bulup gül ekemedim
Boğuldum hep suskun betonlar içinde
Umut gökyüzünde kaldı ben yeryüzünde
Şimdi kardeşliğin türküsünü söyler misin bana
Şafaklar doğsun diye gül mevsiminde
Bakma hüzünlendiğime sen türkünü söyle
Bırak gözlerimi gözyaşına doysun bugün
Kalbim zulümlere uğramış geceler içinde
Gün gitmiş gelmemiş ben düşmüşüm bir kabire
Şimdi sen anlatmasan ben nerden bilirim gülü
Yoksa toprağımda mı yeşerecek gül hasreti söyle
Uçurum içinde tutsak bir firarda kalbim şimdi
Akan nehir asiliğiyle vurur sürgünlüğümü
Sevdam bir soluk nefese muhtaç hasretle
Bin parçaya böldü suskunluğun hüznümü
Anlatmaz mısın bana şafakları umutları söyle
Konuş suskunluğun boğmasın beni böyle
Suskunluk eskiyen prangaların bağrında kaldı
Şimdi acıda olsa sök kalbini arındır sözlerden
Beni yabancı bırakma şafaklara ey can
Sen zindanları okuyamazsın kendi dilinle
Bak ben senin dilinle öğreniyorum uyanmayı
Bırak ta senin gözlerinle kucaklayayım şafakları
Ya da susma anlat gül nedir şafak nedir
Bilinmezliğim yırtsın artık tüm engelleri
Gül kokusu uyandırsın beni ansızın
Bir gün hür olayım zindansız bir gül seyrinde
Sinan Bayram
Sinan BAYRAM Şiirleri
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Herşeye Birşey Gerek
Bir var oluşum aşktan yana
Çarmıha gerse de hayat
Tutku yine göğe yükselir
Bir toz bulutu içinde neyiz
Her şeye bir şey gerek
Yoksa her şey olmazmış
Senden olmayana da ihtiyaç var
Benden olmayan var mı ki
Birbirimizi anlatıyor tamamlıyor iken
Var olan her şeye amenna
Güzellik leke kabul etmez
Çirkinlik bizden değil
Yine aşk yine sevgi seli
Arzu duyulan çıplaklığıyla yaşam
Meşki zaman sevda zindanlarında
Sevgiye emek düşer niyet önemli
Biz bize birliğe kardeşliğe hasret
Okunmuş tohum da günün ak ekmeği
Sinan Bayram
Sinan BAYRAM
Işığını Kaybetmeden Yürü
Kafes içinde
Tıngırdama sesi
Önce öldürdüler
Sonra uyandırdılar
Gök kubbe de yankılanan
Tanrı bunu istiyor bilmecesi
Uzak bir arayış yenilenen
Biz kimiz biliyor musun
Kör göze görülen cinayet
Diş perisi yumruğunu sıkmış
Sığ bir mezar duvara yakın
Işığını kaybetmeden yürü
Saate doğru üç adım
Serseri akrep hırçın yelkovan
Müziği duymuyorsan delisindir
Tavşan dudaklı gülümseme
Kum tepesi hazineyi korur
Yeni hayat ölümün el yazısı
Şekil verme ustası şekilsiz
Anlamak isteyenler var
Kaç kat gökyüzü
Bir kaynaktan hüzün neşe
Kızıl ejderin doğuşu
Büyük varlığın sırdaşı
Payitaht ki sınırsız
Sınırlılar kaybetmeye mahkum
Kızıl kalkan elden düşe
Zafer ayakta hayatta kalanın
Sinan Bayram
Sinan BAYRAM
Bir Gibi
Bir sevda gibi bu gece
Ömrüm ağır ağır giderken benden
Nereden bu hasret bilmem
Dolu dolu yağıyor üstüme
Bir şiir gibi bu yalnızlık
Kalabalığı yine anlatıyorum ben
Gökyüzünü sevmekte ne var ki
Bir uçurtma değildik tele takıldık
Bir yağmur gibi bu düşüş
Lacivert bir rüzgarın ardından koşan
Gönül yelkenim bilmediği bir denizde
Dalgalar yorgun arafta her düş
Bir kimse gibi kimsesizliğim
Hele ki resim çizip şiir yazarken
Özlemek ölümü geçebilir mi
Geride kalmıyor en yangın yerim
Bir yol gibi derim bu yolculuk
Durmuyor tenimi saran sevişme
Kurudu titreyişim
Kelebeğin diline düştü sonsuzluk
Bir sihir gibi düşüncem
Herkes değil her şeye benzemiyor
Maziye bulaşan yeminim
Mutlu iken dirilip bir aşk ölsem
Sinan Bayram
Sinan BAYRAM