1. n sayıda kromozom taşıyan hücre. Örneğin insan vucut hücrelerinde 2n = 46, üreme hücrelerinde n = 23 kromozom vardır. Üreme hücreleri haploit hücrelerdir.
2. Üreme hücrelerinde vücut hücrelerinin yarısı kadar kromozom bulunur. Tek kromozom takımı taşıyan hücrelere haploit (n) adı verilir.
Sabit bir noktaya göre yer değiştirme.
Mikroskopta objektiflerin takılı olduğu ve saat yönünde dönen hareketli parça.
Özgü, mahsus; hükümdara özgü olan; katışıksız, en iyi cinsten; saf; iyi nitelikleri kendinde toplamış olan.
Açıklamalarıyla 1655 Fen Bilimleri Terimi
Duyum ve duyguları algılayan; yapımı ve bakımı özen isteyen, aksamadan çok doğru çalışan, kesin ölçüler gerektiren işlerde kullanılan (aygıt).
Hastanelerden veya diğer sağlık kuruluşlarından tıbbi, enfekte patojen ve patolojik atıklara hastane atıkları denmektedir. Hastane atıklarına kullanılan serum kordonları, ilaç ve kimyasal madde şişeleri, kan tüpleri, insan vücudundan alınan parçalar, metal ameliyat araç ve gereci, kullanılan enjektörleri örnek verebiliriz.
Hava, yerkürenin etrafını saran atmosferi meydana getiren, normal şartlarda bileşimi %78 azot, %21 oksijen ve %1'de diğer gazlardan oluşan, canlı cansız varlıklara zarar vermeyen doğal bir kaynaktır. Tüm canlıların hayatının devamı için temel unsur olan hava, solunum yoluyla organizmaya girerek canlılık verir. Bir insan birkaç gün aç susuz yaşayabileceği halde birkaç dakika hava almadan duramaz.
Çevreyi oluşturan öğelerden su ve toprak gibi hava da, kirlenebilen bir ortamdır.
Havanın gerek insan sağlığına gerekse doğaya zarar verici hale gelmesi kirlilik belirtisidir.
Modern yaşantımızın bir sonucu olan hava kirlenmesi, atmosferde toz, gaz, is, duman, koku ve buhar şeklinde olan kirleticilerin insana, diğer canlılara ve eşyaya zarar verecek şekilde yükselmesi ile havanın doğal bileşimindeki gaz konsantrasyonundaki değişmeden meydana gelir.
Hava kürede bulunan gazların ağırlığının yeryüzündeki birim yüzeye uyguladığı kuvvet.
Havanın kendi içinde hareket eden cisimlere karşı uyguladığı sürtünme kuvveti.
Kemik dokudaki, sinir ve kan damarlarının geçtiği kanal.
Bir öğrenmenin gerçekleşebilmesi için gerekli yeterliliğe sahip olma durumu.
Altı karbonlu monosakkarit.
DNA nın kopyalanması sırasında DNA nın helik zincirini fermuar gibi açan enzim.
Havada az miktarda bulunan bir soygaz (kısaltması He).
Besin ve enerji ihtiyacını hem hayvansal hem de bitkisel kaynakları tüketerek sağlayan organizma. Omnivor.
1. Alyuvarlarda O2 ve CO2 taşıyan, demir içeren protein.
2. Organizmanın hücreleri arasında gaz alış verişini sağlayan alyuvarların yapısındaki madde.
İştahsızlık, bulantı, halsizlik, karın ağrısı ve sarılıkla kendini gösteren bir hastalık.
Kan yoluyla bulaşan ve karaciğer rahatsızlıklarına yol açan bir tür virüs.
Otla beslenen canlılar.
Otlarla beslenen hayvanlara verilen genel ad.
Diğer Fen Bilimleri Terimleri
Terimler Sözlüğü Ana Sayfa
Açıklamalı Fen Bilimleri Terimleri Sözlüğü