Hem otla,hem de etle beslenen canlılar.
Omurgayı oluşturan kemiklerden her biri.
1. Birbiriyle eklemlenince kafatasından kuyruk sokumuna kadar uzanan, bir kemik eksen oluşturan omurların bütünü, bel kemiği.
2. Sırt boyunca uzanarak vücuda destek sağlayan, kemikten, kıkırdaktan veya her ikisinden oluşan, içinde omuriliği barındıran kemik yapı.
Omurga içinde bulunan kanal boyunca uzanan,boz madde ve ak maddeden oluşan sinir dokusu.
Açıklamalarıyla 1655 Fen Bilimleri Terimi
Omurga içerisinden geçen sinirsel doku.
Beyin ile omurilik arasında iletişimi sağlayan sinir sistemi organı.
Genellikle büyük hareketsiz dişi gamet ile küçük ve hareketli erkek gametin birleşmesi.
Yumurtanın meydana gelmesi olayı.
Yumurta hücresi.
Dişi eşey organında eşey hücrelerinin oluşması sırasında oogonyumdan değişen ve iki mayoz bölünmesi geçirecek olan hücre.
Oomiset mantarlarda, alglerde ve protozoonlarda döllenmiş oosferde gelişen kalın duvarlı zigot.
İş makinelerini kullanan kişi.
Bakteri yada virüs genomunda repressör (baskılayıcı) proteini bağlayan ve yanındaki genin transkripsiyonunu kontrol eden gen.
Açı ölçümüne yarayan araç.
Işıkla ilgili fiziksel olaylara denir.
1. Canlı bir vücudun,belirli bir görev yapan ve sınırları kesin olarak belirlenmiş bölümü.
2. Organizma içinde özel görevleri olan ve dokulardan oluşmuş, karaciğer; böbrek, kalp gibi yapılar.
3. Üye.
4. Aza.
Tedavisi mümkün olmayan hastalıklar nedeniyle görev yapamayacak derecede hasar gören organın yerine, sağlam organla değiştirilerek hastanın tedavi edilmesi işlemidir.
Hücre içinde belirli bir görevi yapmak üzere özelleşmiş ve zarla çevrili yapılar. Çekirdek, mitokondri, kloroplastlar gibi.
Hücre sitoplazmasında bulunan ve her biri ayrı görev için özelleşmiş yapılar.
Doğal yolla yapılan. Doğada kendiliğinden olan.
Diğer Fen Bilimleri Terimleri
Terimler Sözlüğü Ana Sayfa
Açıklamalı Fen Bilimleri Terimleri Sözlüğü