Görüntünün bir bölümünü başka bir görüntüye ya da aynı görüntünün farklı bir alanına kopyalama işlemi. (cloning)
Dijital fotoğrafçılıkta, görüntünün bir bölümünün kopyalanarak çizik veya toz taneleriyle bozulmuş diğer bir bölümünün düzeltilmesinde kullanılmasıdır.
Bu yöntem ayrıca görüntüdeki bir elemanı artırmak için de kullanılabilir (bir
dala daha fazla yaprak eklemek gibi).
Fotoğraf camı yapımında ve cerrahlıkta kullanılan, alkolle eter karışımı içinde sıvı durumuna getirilmiş nitroselüloz.
Genellikle sabit objektifli, obtüratörün merceğin içerisinde bulunduğu ve çoğunlukla manuel kontrol imkânının sınırlı olduğu 35mm'lik küçük fotoğraf makineleridir. (compact camera)
Açıklamalarıyla 672 Fotoğrafçılık Terimi
Dağınık ışık huzmelerini toplayarak yoğunlaştıran optik sistem; ışık toplayıcıları hem aydınlatma kaynaklarında (frensel cam olarak) hem de agrandizörlerde kullanılırlar.
Filme çekilmiş görüntünün; başka bir film, kart ya da kalıp üzerine konularak pozlandırılması. Özellikle siyah/beyaz fotoğrafları, büyütmeden önce seçebilmek için negatifle aynı boyda üretilen küçük baskılardır.
Fotoğraf makinelerinde, çekilen fotoğraftaki renklerin karşıtlığını düzenleyen ayar.
1- Görüntünün en açık ve en koyu bölgeleri arasındaki farktır. Yüksek kontrastlı görüntü hem ışığın çok güçlü olduğu bölgelere hem de çok koyu
gölgelik alanlara sahiptir.
2- Filmlerde, gölgeli alanlardan yoğun ışıklı alanlara kadar geniş bir ton skalasının kaydedilebilme kabiliyetidir. Yüksek kontrastlı bir film her iki alanda da detayların kaydedilmesinde daha az başarılı olur ancak keskinliği artırarak görsel bir etkileyicilik sağlar. Genellikle, düşük kontrastlı filmler çok kontrastlı durumlarda kullanılırken, yüksek kontrastlı filmler düz ışık koşullarında daha faydalı olur.
3- Bir görüntünün en aydınlık ve en karanlık kısımları arasındaki ton farklılığı. Kontrastı etkileyen faktörler; konumun aydınlatma oranı, objektifin özellikleri, duyarlı malzemelerin özellikleri, banyo edilme oranı, agrandizörün özellikleri ve yüzey dokusu.
4- En açıktan en koyu tona geçinceye kadar bir film ya da fotoğraf kâğıdında ara gri tonlarının varlığı ya da yokluğu. Kontrastı etkileyen öğeler ise, konunun aydınlatma oranı, objektifin özellikleri, duyarlı malzemelerin özellikleri, banyo edilme oranı, kullanılmakta olan agrandizörün özellikleri, kullanılan kontrast özelliği ve yüzey dokusudur.
Objektifle fotoğraf makinesi arasına takılan ve objektifin odak uzunluğunun artırılması amacıyla kullanılan araç. Bu araçlar odak uzunluğunu üzerlerinde yazılı değerlere göre iki ya da üç misli gibi değerlere yükseltirler. Bu arada görüntü kalitesinde kayba da neden olurlar.
Objektif ile fotoğraf makinesinin gövdesi arasında bulunan genellikle ray üzerine yerleştirilmiş esnek yapısı olan bir malzemedir. Raylar körüğün objektif ile gövde arasındaki mesafeyi değiştirmek amacıyla ayarlanmasını sağlar. Bu makro fotoğraf çekimini ve yakını odaklamayı mümkün kılar. Esnek körükler büyük formatlı makinelerde perspektif değişimini sağlamak amacıyla, film yüzeyinde objektifin eğimini mümkün kılar.
Merceklerin aynı konu üzerindeki farklı dalga boylarına sahip renklerden yansıyan ışıkları aynı noktada odaklayamamasından doğan görüntü bozulması.
Kromojen (Renkli madde içeren)
Renkli negatif filmlerin büyük çoğunluğu ve bazı siyah beyaz filmlerde görüntünün renkli maddeciklerle oluştuğu film türüdür. C-41 veya diğer
markaların eşdeğer kimyasallarıyla banyo edilir.
George Eastman tarafından 1888'de tanıtılan en basit fotoğraf makinesidir. Çok basit ve tek elemanlı bir objektif, ışık geçirmez bir kutu ve arka tarafına film takılmasına olanak veren bir kızaktan ibarettir. Örtücü hızı ve diyafram değerleri sabit olup 1/25 saniye ve f/11'dir. Objektif çok yakın cisimler dışında her şeyi net çekebilecek biçimde seçilmiş ayarlanmış olduğundan ayrıca bir de odaklama sistemi eklenmemiştir.
Genellikle 35 mm. film kullanan fotoğraf makinelerinin genel adı.
Görüntü keskinliğinde kayba neden olan optik hata. Bu hatadan yararlanılarak yumuşak odaklı objektifler yapılmaktadır.
Geniş açı objektiflerin maksimum açıklıkta kullanımında sıkça karşılaşılan ve fotoğrafın her bölgesinin aynı düzeyde net olmamasıyla sonuçlanan optik bozukluktur. Görüntünün kenarlarında netliğin azalması sonucunu doğurur. Küresel olmayan merceklerin veya daha kısık diyafram değerlerinin kullanımıyla düzeltilebilen bir bozulmadır.
Kameralarda manzara çekimleri için fabrikasyon olarak oluşturulmuş bir hazır çekim modudur.
Kenar kromatik sapmalar olarak tercüme edilebilen bu kavram özellikle fotoğrafta çeşitli alanlarda ışığın yansıma algılanmasından kaynaklanan ve belli alanlarda farklı renk saçaklarının elde edilmesi ile sonuçlanmasını ifade eder ki, bu etki daha çok siyahtan beyaza geçiş noktalarında görülür.
1- Digital fotoğraf makinelerinin renk hassasiyetini gösteren ön izleme ekranıdır. Bununla görüntüler çekilirken izlenebilir ve gereken değişiklikler yapılabilir.
2- Bir çeşit ekran teknolojisini ifade eder. Renkli ve tek renk yani monokrom olabilir. Mesela kameralarda genellikle ön ve son izleme yapmak için hem renkli LCD ekran hemde bir takım makine ve çekim ayarları yapmak için monokrom LCD ekran bulunmaktadır.
Işık saçan diod demektir. Genellikle elektronik aletlerde bir takım kontroller için kullanılan kırmızı, yeşil veya turuncu renkte ışık yayan ve cihazın herhangi bir bölümünün çalıştığını veya çalışmadığını gösteren ikaz işaretleridir.
Diğer Fotoğrafçılık Terimleri
Terimler Sözlüğü Ana Sayfa
Açıklamalı Fotoğrafçılık Terimleri Sözlüğü