IBM tabanlı bilgisayarlarda bir bağlantı kapısını ifade eder. Seri bağlantı kapısı da denir. Eskilerde dijital kameralar daha çok bu kapı ile bilgisayara bağlanırdı.
Işık görmeyerek metalik gümüşe dönüşmeyen gümüş tozlarını kendi içine alarak filmin saydamlaşmasını sağlayan ve artık ışıktan etkilenmeyecek duruma getiren kimyasal banyo işlemi.
Beyaz ışığın bir renk üzerine düşen tonlanma derecesini ifade eder. Mesela bir renk yüzde yüz sature edilmiş ise hiç beyaz ışık içermediği söylenebilir. Dolayısıyla griden tonajlar içerir.
SD/SDHC (Secure Digital/High Capacity)
En yaygın kullanılan bellek kartı biçimidir. Birçok dizüstü bilgisayarda bu kartı doğrudan bağlayabileceğiniz bir okuyucu bulunmaktadır. Son yıllarda SDHC adı verilen yeni bir standart ortaya çıkmıştır. 2 GB'ın üzerinde depolama alanı sağlayan SD kartlar bu standarda uymaktadır. miniSD gibi çok fazla kullanılmayan ve microSD gibi neredeyse telefonların standart kart biçimi olan türevleri de vardır. Bu kartlar temelde aynı olmakla birlikte biçim olarak farklıdır.
Açıklamalarıyla 672 Fotoğrafçılık Terimi
Duvar, tavan veya yansıtıcı nitelikteki diğer yüzeylerden yansıtılan ve doğrudan objelerin üzerine verilmeyen flaş ışığıdır. Böylece daha yumuşak ve yaygın bir ışıklandırma elde edilir. Bazı flaş kafaları yukarı-aşağı ve sağa- sola dönecek şekilde yapılarak bu özelliği kullanmak kolaylaştırılmıştır.
Makinelerde deklanşöre basıldıktan belli bir süre sonra perdenin açılmasını ve çekim yapılmasını sağlayan özellik.
Bazı kameralarda kullanılan dijital efektlerden birini ifade eder. Bu sayede yapılan çekim daha çok kahverenk tonajlı tek renk şeklindedir.
Çeşitli kimyasal banyolarla fotoğraf baskısının kahverengi ve tonlarına boyanması işlemi.
Genellikle kameraların sağ üst kısımlarında yer alan ve ona bastığınızda resmin çekilme işlemi gerçekleşen bir butondur.
Deklanşöre basılma ile resmin tamamen oluştuğu zaman arasındaki süreyi ifade eder ki bu sürede beyaz ayar dengesi, netleme ve bunlara göre pozlama gerçekleşmektedir.
Çekim hızı öncelikli otomatik pozlama ile çekimi ifade eder ki buna göre kullanıcı çekim hızını belirleyince kamera diyafram aralığını otomatik olarak oluşturması sistemidir. Yüksek hızdaki çekim hızı ayarları ile hızlı hareket eden nesneler yakalanabilir.
Deklanşör hızı, çekim hızı ya da obtüratör hızı şeklinde dillendirilen kavram genellikle karşımıza 30 +bulb - 1/2000 saniye, 15 - 1/1000 şeklinde çıkar. Kameranın bir fotoğraf ya da video çekiminde bir saniyede yapabildiği hız veya bu hızda maksimum ve minimum değerlerdir. Profesyonel ve gelişkin seri kameralarda bu değerler çeşitli aralıklarda seçilerek çekim yapılabilirken, amatör kameralar daha çok bu değerleri kullanıcıya ayar imkanı tanımadan default yani fabrikasyon ayarlarda otomatik olarak yapar. 30 saniye gibi bir seçim uzun zamanlı pozlamanın yapılması için kullanılırken, 1/2000 gibi bir seçim hareket eden konuların çekimlerinde pozlamanın yapılabilmesi için tercih edilir. Dijital sistemler analog sistemlere göre bu değerlerde farklılık arz eder. Hatta her dijital kamera modelinde aynı ayar seçeneklerine rağmen farklı pozlama neticeleri ortaya çıkarak, denilebilir ki deklanşör hızı 8 - 1/750 olan bir kamera bazen 15 - 1/1000 olan başka bir modele göre daha başarılıdır. Dolayısıyla teknik sayfalarda ifade edilen değerler geleneksel anlayışa göre anlam ifade etmesine rağmen dijitalde aynı anlamı ifade etmeyebilir.
Bu tuz, nemi emen kristallerden oluşur, fotoğraf makinelerinin ve ekipmanlarının nemden zarar görmesini önlemek amacıyla fotoğraf çantalarına ya da bu ekipmanların saklandığı dolaplara konulan, nem emici özelliği bulunan bir madde.(Silika jel)
Bazı kamera modellerinde yer alan bir dahili flaş modudur. Çekim hızı normalden daha yavaş olarak hareket ederek, tam kapanma sürecinde flaşın patlaması anlamına gelir. Özellikle gece, bir bina önündeki insanları ve binayı çekmek istediğinizde bu flaş ayarı ile iyi netice alırsınız.
1- Tek objektifli refleks makinelerdir. Görüntüyü doğrudan doğruya objektiften alarak bir ayna düzeneği yardımıyla vizöre iletirler. Bu nedenle makinenin objektifi değiştirildiğinde ya da objektif önüne herhangi bir filtre takıldığında ortaya çıkan etkiler vizörden izlenebilir.
2- SLR, objektiften gelen görüntünün bakaç/vizör üzerinden lens, prizma ve ayna sistemi yardımı görüntülenmesini ve deklanşöre basıldığı anda ne görüyorsanız onun kaydedilmesine dayanan bir sistemi kullanan makinelerin genel adıdır. Son yıllarda bu kavram biraz esneyerek kullanıcılara ekrandan çekilecek sahneyi izletebilen SLR makineler de sunulmaya başlamıştır.
3- Tek objektifli kamera demektir. Ki hem kadrajlama hemde çekim için ışığın içinden geçerek pozlanması bu objektiften gerçekleşir. Daha çok değişebilen objektif kullanan porofesyonel modellerdeki bir sistemdir.
Kameralarda kullanılan bir tür hafıza kart çeşididir. 3.3v ve 5v luk şeklinde iki tipi vardır. 3.3v luk olan, çok yaygın olarak kullanılan tipidir. 5v lık olan ise genellikle sadece Fuji kameralarında kullanılır.
Solarizasyon işlemi, normal geliştirme işlemi sırasında duyar katın çok kısa süreli olarak beyaz ışığa gösterilmesi ve daha sonra geliştirme işlemine devam edilmesidir.
Fotoğraf filmlerinin banyosunda kullanılan ve banyoların filmin bütün satıhlarına homojen (dengeli ) olarak temas etmesini sağlayan metal ya da plastikten üretilmiş karanlık oda ekipmanı.
Bir pozlama çeşididir ve bir çok kamerada bu seçenek vardır. Kadrajlanan alanda genelde tek küçük bir noktayı hesap ederek pozlamanın yapıldığı bir pozlama tekniğidir.
Spotmetre (Noktasal Pozometre)
Bu pozometre, objenin çok küçük bir kısmından yansıyan ışığın yoğunluğunu ölçmektedir. El pozometresi olarak ya da makine içerisinde bulunabilir. Bu pozometrenin kullanımında doğru bir pozlama için ton değerlerinin değerlendirilmesinde deneyim gerekir.
Diğer Fotoğrafçılık Terimleri
Terimler Sözlüğü Ana Sayfa
Açıklamalı Fotoğrafçılık Terimleri Sözlüğü