Güney.
Üzerinde savaşın sürdüğü bölge, savaş bölgesi.
Dünya.
Milletin, egemenliğini kendi elinde tuttuğu ve bunu belirli süreler için seçtiği milletvekilleri aracılığıyla kullandığı devlet biçimi.
Açıklamalarıyla 709 İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük Terimi
Vatan, aile gibi çok sevilen şeylerden ayrılmış olan, uzak kalmış olan.
Osmanlılarda tahta çıkacak şehzadenin padişahlığının ilan edilmesi dolayısıyla yapılan merasim.
Azıcık, çok az.
Birlik (Askerî).
Çağımızda olan, çağımıza uymuş.
1. Kurutulmuş sığır derisinden yapılan arkası kapalı terliğe benzer ayakkabı.
2. İşlenmemiş sığır derisinden yapılan ve deliklerine geçirilen şeritle sıkıca bağlanan ayakkabı.
Rus imparatorlarının ve Bulgar krallarının hâkimiyetindeki ülkeler.
Onbaşıdan sonra gelen ve görevi manga komutanlığı olan erbaş.
Yüz, görünüş.
Odun, kireç vb. ağır ve kaba şeyleri tartmakta kullanılan, 225,978 kilogram olan ağırlık ölçü birimi.
Osmanlılarda XV. yüzyıla kadar padişah oğullarına, Mevlana soyundan gelenlere verilen san.
Ordu birliklerinden olmayan silahlı küçük birlik.
Son derece sezişli, uyanık, kavrayışlı. Olağanüstü işler başaracak, pek önemli ve şaşılacak işler yapacak kadar bilgili, zeki ve iradeli kimse.
İçle ilgili, içerdeki, iç, içten, içeriye ait.
Osmanlı Devleti'nde içişleri bakanı.
İyilikten, doğruluktan çıkma, sapma, sapınç, sapkınlık, doğru yoldan ayrılma.
Diğer İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük Terimleri
Terimler Sözlüğü Ana Sayfa
Açıklamalı İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük Terimleri Sözlüğü