Abd Kul, Allah'a ibadet eden kimse.
Âciz Bedenî, akli ya da mali açıdan yetersiz, bir şeye gücü yetmeyen.
Âdâb Usul, yol, yordam, davranış kaideleri, terbiye.
Âdâbı Muaşeret (Âdâb-ı Muaşeret) Davranış bilgisi. Bir toplumda benimsenerek gelenekleşmiş nezaket, terbiye, ahlak ve görgü kuralları.
Adak
1. Adama işi veya adanılan şey, nezir.
2. Allah'ın sevgisini ve hoşnutluğunu kazanmak, dileğinin gerçekleşmesini sağlamak amacıyla dine göre sakıncası bulunmayan bir işi yapacağına dair Allah'a söz verme.
Açıklamalarıyla 744 Kur’an-ı Kerim Terimi
Adalet
1. Hak ve hukuka uygunluk, hakkı gözetme, doğruluk, türe.
2. Yasalarla sahip olunan hakların herkes tarafından kullanılmasının sağlanması.
3. Hak ve hukuka uygunluk, hakkı gözetme, doğruluk, türe. Haklıya hakkını verip suçluyu da işlediği suça denk bir ceza ile cezalandırma.
Âdet
1. Topluluk işinde eskiden beri uyulan kural, töre.
2. Görenek.
Ağız Aynı dil içinde ses, şekil, söz dizimi ve anlamca farklılıklar gösterebilen, belli yerleşim bölgelerine veya sınıflara özgü olan konuşma dili.
Ahd-i Atik Tevrat.
Ahenk Uygunluk, uyum, düzen, uyuşma, anlaşma.
Ahiret
1. İnsanın öldükten sonra dirilip sonsuza dek kalacağı ve Allah’a hesap vereceği yer, öbür dünya.
2. Dünya hayatını takip eden hayatın adı.
3. Dünya hayatındaki amellerin, söz, davranış ve eylemlerin sonuçlarının alınacağı ve değerlendirileceği zaman.
Ahit Söz verme, ant, yemin. İnsanın başkasına verdiği güvence. İnsanın Allah’tan başka tanrı tanımayacağına dair Allah’a kesin söz vermesi, Allah’ın da bu konuda insandan kesin söz alması.
Ahkâm Hükümler.
Ahlak Huy, yaratılıştan gelen özellikler, yapı, mizaç, karakter, İnsanın iyi veya kötü olarak vasıflandırılmasına yol açan manevi nitelikleri, huyları ve bunların etkisiyle ortaya koyduğu iradeli davranışlar bütünüdür.
Ahlak-ı Hamide (Ahlakı Hamide) Beğenilen, güzel ahlak.
Ahlak-ı Zemime (Ahlakı Zemime) Beğenilmeyen, kötü ahlak.
Ahsen-i Takvim (Ahseni Takvim) Allah tarafından insana verilen en güzel şekil, yaratılışındaki fiziksel ve manevi güzellik.
Akaid Dinin temel hükümlerini özlü bir şekilde ifade eden ilkeler.
Âkıbet
1. Bir iç veya durumun sonu, sonuç.
2. Sonunda, önünde sonunda.
Akit Sözleşme, antlaşma, yeminleşme.
Diğer Kur’an-ı Kerim Terimleri
Terimler Sözlüğü Ana Sayfa
Açıklamalı Kur’an-ı Kerim Terimleri Sözlüğü