Koronun, yankı ve karşıtlık etkisi yaratmak üzere iki veya daha çok öbeğe ayrılarak söylemesi. Antiphonie (Yun.).
Çocuk ve erkek seslerinden oluşan bir koronun seslendirmesi. Ortaçağ içinde ilk Hıristiyan korolarına bu isim verilmiştir. (Yun. Antifonas)
Tutkulu, ateşli, ihtiraslı,canlı seslendirilmeli anlamına gelmektedir.
Abantı. Çarpma. Süsleme amacıyla akora veya tek sese bir üst veya alttan katılan yabancı nota.
Açıklamalarıyla 1164 Müzik-Dans Terimi
Şarkı, türkü, köçekçe gibi küçük güfteli bestelerde, güftenin iki kıtası arasına, başına ya da sonuna gelebilen ve sözsüz çalınan bölüm.
Arap müziğini andıran ve kötü yazgıyı konu edinen bir müzik türü.
1- İki nota arasındaki mesafe yani ses farkı. İki nota arasındaki incelik kalınlık farkı.
2- Art arda ya da eş anlı iki sesin ses yükseklikleri arasındaki uzaklık. Interval le (Fr.).
Uyarlama. Düzenleme. Bir yapıtı, özgün ortamını değiştirerek bir başka ortam için yeniden yazmak.
Yaylı çalgılar (kısaltma).
Yay anlamına gelir. Keman yayı, viyola yayı vb... Yayla çalınacağını işaret eder.
Değiştirici (işaret). Ses yüksekliğini yarım ton yükseltip (diyez); yarım ton alçaltmaya (bemol) yarayan işaretler. Değiştirme imi. Accident (Fr.).
1- Operalarda solistlerden birinin orkestra eşliğinde söylediği, genellikle kendi içinde bütünlüğü olan parça.
2- Bir tür şarkı. İnsan sesi için beste. Operalarda genellikle başvurulan biçim.
3- Hava, melodi.
4- Orkestra eşliğinde söylenen ya da çalınan, solo ses ya da çalgı için büyük çaplı ezgi.
Kısa ve küçük arya.
1- En eski kullanımı ahenk, uyum anlamındadır. Seslerin akor oluşturmak üzere birleşmesi. Seslerin eşzamanlı bileşimini inceleyen bilim dalı. Harmonie (Fr.).
2- Akorların kuruluşu, türleri, çevrilmesi, bağlanması, yürüyüşü ve melodi ilintileriyle uğraşan bilgi kolu.
Yalnız üflemeli çalgılardan oluşan orkestra.
Art arda gelen akor dizilerinin değişen adımlarına göre müziğin akışı. Marche harmonique (Fr.).
Doğuşkanlar. Bir ses üretildiğinde telin veya hava tabakasının titreşimiyle kendiliğinden oluşan aynı aileden diğer sesler.
Arpej. Akor seslerini birlikte çalmaktansa açarak art arda çalmak veya söylemek. Arp gibi çalmak. Kırık düzen, kalıp düzenin karşıtı.
Gitar ve viyolonsel arasında, yaylı ve telli bir çalgı. 1823 yılında Viyanada G. Staufer yapmıştır. Schubert bu çalgı için aynı adla bilinen sonatını yazmıştır.
İtalyanca "arpeggiare" kelimesinden, arp çalmak anlamına gelir. Süslemelerin notalanışında, bir akorun yanı başına konan dikey ve kıvrımlı çizgi, akor seslerinin birlikte değil de, birbiri arkasından çalınması gerekeceğini gösterir.
Diğer Müzik-Dans Terimleri
Terimler Sözlüğü Ana Sayfa
Açıklamalı Müzik-Dans Terimleri Sözlüğü