1. Eski Mısır ve Arkaik Yunan heykellerinde, ağırlığın iki ayağa eşit olarak yüklendiği ve figürün cepheden ele alındığı heykel tipi.
2. Heykel sanatında Antik Dönemde ve Mısır'da insan vücudunun cepheden verilmesi.
Otomatizm doğrultusunda çalışan Gerçeküstücü sanatçıların uyguladığı "sürtme" tekniği. Ernst tarafından geliştirilen bu teknikte ahşap, taş ya da dokuma gibi dokulu bir yüzey üstüne yerleştirilen kağıda siyah ya da renkli bir malzeme sürtülerek dokunun kağıda geçmesi sağlanır. Böyle elde edilen rastlantısal desenler resimsel tasarımın temelini oluşturur. Türkçe'de "sürtme" ya da "ovalama" terimleriyle de karşılanır.
Mimari yapılarda giriş veya dinlenme holü.
Zamana bağlı çeşitli durumlar ile çeşitli yaşantıları birleştiren görüş.
Açıklamalarıyla 1044 Sanat Terimi
1. Dehliz, koridor. Dar, uzun geçit.
2. Sanat yapıtlarının konulduğu ya da sergilendiği mekân, yer, yapı.
Kolları birbirine eşit artı işaretinin uçlarına, dik olarak getirilen eşit çizgilere yapılan haç biçimi.
Yan yana gelen biçimlerin farklı nitelikleri arasında uyum ve algı sürekliliğini sağlayan geçiş ya da uyarlama için kullanılan terim; özellikle klasik kompozisyonlarda bütünlüğü bozmamak için önemlidir.
Geleneksel görüş ve tekniklere bağlı sanat.
Nokta, çizgi, açı, yüzey ve cisimlerin birbirleriyle ilişkilerini, ölçümlerini, özelliklerini inceleyen matematik dalı.
1. Realizm de denir. Yaşanan zaman ve mekân içinde duyularla algılananların nesnel olarak anlatımı plastik sanatlarda ve edebiyatta "Gerçekçilik" olarak tanımlanır. Gerçekçi yaklaşıma yakın olan 'Natüralizm' ise gerçeğin genel ve nesnel aktarımını daha ileriye götürerek tikel örneklerin özelliklerini olduğu gibi yansıtmaya çalışır. Gerçekçi yaklaşım idealist yaklaşımın karşıtıdır.
2. Doğayı göründüğü gibi değil, olduğu gibi vermeyi amaç edinen ve üsluplaştırmaktan kaçınan sanat anlayışı.
Doğanın mantıksal görüntüsünü değil insanın bilinçaltında ve rüyalarındaki dünyasını göstermek isteyen sanat akımı.
İnsan devinim ve davranışını renksel ve biçimsel yorumlamaya yönelik görüş.
Birbirinin içine girip karışmış, girişik.
Seramikte, bisküvi üzerine uygulanan renkli ya da transparan; cam gibi ince mineral tabaka için kullanılan terim.
1- Sözcük anlamı; boşaltmak, kazımak olup, genellikle taş işçiliğinde kullanılır.
2- Mühür kazıma.
Hindistan'da yetişen bir bitkiden üretilen ve ispirtoda eritilerek mobilya yapımında kullanılan bir çeşit zamk.
1- Avrupa'da Ortaçağ mimarisine verilen ad. XII. yüzyılın ortasından Rönesans'a kadar olan süreyi içeren Gotik, resim ve heykeli de kapsayan genel bir üslup halinde ele alınır. Geç Gotik, Uluslararası Gotik gibi alt başlıklara da ayrılmıştır.
2- 12. Yüzyıldan 15. Yüzyıla kadar devam eden Avrupa Orta çağ sanatında bir stil.
1. Roman üslubundan sonra gelen Orta Çağ mimarlık üslubu.
2. Almanların kullandığı bir yazı tarzı.
Hititlerin hava tanrısı. (Eski Türklerin de taptıkları bir tanrı.)
Yalnızca batı resim sanatına özgü bir kavram olan "gölge-ışık düzeni", sanatsal gerçekliğin yeniden üretilmesi için gerekli olan bir yanılsama tekniğidir. Resimsel yapıtın içerdiği tüm betiler, bu teknik sayesinde bir kısmı gölgeli, diğer kesimleri ise aydınlıkmış izlenimi verecek biçimde betimlenirler. Böylelikle, bir yüzey sanatı olan resmin üç boyutlu nesneleri ifade etmekteki yetersizliği bir ölçüde giderilmek istenmiştir. dersimiz.com Gölge-ışık düzeni Batı sanatının çeşitli dönemlerinde farklı bir tutumla gerçekleştirilmiştir. Örneğin, Rönesans resimlerinde betiler tek ve noktasal bir ışık kaynağından aydınlatılmış nitelikte betimledikleri halde, Barok'ta hemen hemen her beti ayrı ışık kaynaklarından aydınlanmış gibi resmedilmiştir. İzlenimci resmin ortaya çıkışı sonrasında gölge-ışık düzeni bütünüyle kullanım alanından çekilir ve Modern Sanat'ta hiç görülmez. Son yıllar Yeni Gerçekçilik gibibazı figüratif akımlar bu tekniği yeniden gündeme getirmeyi denemektedirler. (Light and Shade Effect)
Diğer Sanat Terimleri
Terimler Sözlüğü Ana Sayfa
Açıklamalı Sanat Terimleri Sözlüğü