Doğu Asya kökenli süsleme motifleri grubu. Stilize edilmiş şakayık, nar, iri yapraklar ile bunların gonca ve sapları başlıca öğeleridir.
Türk bezeme sanatlarında çok sık kullanılan stilize çiçek örgüsü. Genellikle dikine alınmış kesitler hâlinde, ince kıvrımlarla birbirine bağlanarak madalyonlar içinde bu stilize çiçekler, çoğu kez rumi, bulut, yaprak vb. örgelerle birlikte bir kompozisyon oluşturur. Osmanlı döneminde taş, ahşap, dokuma ve seramik gibi çok çeşitli malzeme yüzeylerine değişik tekniklerle uygulanmış, tezhip ve cilt sanatında da kullanılmıştır.
1. Hat sanatıyla uğraşan kişiye "çok güzel el yazısı yazan sanatçı" anlamına gelen "hattat" adı verilir.
2. Mesleği hattatlık olan kimse.
Atmosferik Perspektif olarak da bilinir. Resim sanatında fon farklılıklarıyla oşluşturulan derinlik yanılsaması. Uzaktaki nesnelerin havanın etkisiyle daha açık tonla algılanması temeli üzerine kurulmuştur.
Açıklamalarıyla 1044 Sanat Terimi
1. Hz. İsa'nın öğüt ve inançlarını yayma işiyle görevlendirdiği on iki yardımcısından her biri.
2. Hıristiyanlıkta dini yaymakla görevlendirilmiş on iki yardımcıdan biri.
Genellikle köy ve kasaba evlerinde, üstü kapalı, bir veya birkaç yanı açık sofa.
Türk ve İslam süsleme sanatlarında hurma ve benzeri ağaçlara verilen ad. Cenneti sembolize eden resimlerde ya da süslemede simetri ekseni olarak çokça görülür.
Bozkır ya da step uygarlıklarında, Avrasya üslubu, göçer ya da İskit sanatı gibi farklı adlarla da anılan, Macaristan bozkırlarından Gobi Çölü'ne kadar uzanan bir alan içinde göçerlerin oluşturduğu bir üsluptur. Taşınabilir küçük eşyanın bezenmesinde kullanılır.
Camilerin kıble tarafında bulunan küçük mezarlıktır.
Büyük İskender'in Ön Asya'yı ele geçirmesinden Romalıların Ortadoğu'da egemen oluşuna dek yapılan sanat.
1. Üç boyutlu sanat yapıtlarının yaygın adıdır.Tek figürden oluşan ve genellikle ayakta duran heykelleri tanımlamak için Latince statua sözcüğü kullanılmaktadır. Heykel yapım, açısından ronde-bosse yani duvar vb. yüzeyden bağımsız, çevresinde dönülebilir serbest heykel ve alçak ya da yüksek kabartma olarak iki ana türe ayrılır ve genellikle bu iki ana tür içinde irdelenir.
2. Taş, tunç, bakır, kil, alçı vb. maddelerden yontularak, kalıba dökülerek veya yoğrulup pişirilerek biçimlendirilen eser, yontu.
3. Taş, bronz, alçı, ağaç, kil vb. maddelerle bir şeyi betimleme sanatından çıkan üç boyutlu eser, yontu.
Basamaklı, önü revaklı ve açık, üç yanı duvarla çevrili yapı.
Atlı araba yarışlarının yapıldığı U şeklinde pisti olan uzunca dikdörtgen biçimli antik yapı türü.
Hamamlarda yer altından ısıtma sistemi.
Mısırlıların kullandıkları bir resim yazı çeşidi.
Eski uygarlıklara ait, tarih boyunca çeşitli nedenlerle yapılan yerleşme bölgelerinde yıkıntıların üst üste birikmesi sonucunda oluşan ve çoğu kez içinde yapılara ait kalıntıların bulunduğu küçük tepelere verilen ad.
Bu tanım kırmızı, sarı, yeşil, mavi gibi renk skalasındaki değişik dalga boylarını anlatır.
İnsancıl.
Padişahlara mahsus küçük donanıma sahip camiye bitişik odalardır.
1. Camilerde hükümdara ayrılan bölüm. Bazen galerinin bir bölümü, bazen ayrı bir daire şeklindedir.
2. Osmanlı camilerinde padişaha ayrılmış, cami zemininden yüksekte, ayrı kapısı ve merdiveni olan yer.
Diğer Sanat Terimleri
Terimler Sözlüğü Ana Sayfa
Açıklamalı Sanat Terimleri Sözlüğü