Güncel Osmanlı Türkçesi terimleri sözlüğümüzde Ağa Çırağı terimi ile ilgili, kısa açıklayıcı bilgiler aşağıda gösterilmektedir. Ağa Çırağı nedir? Ağa Çırağı ne demek? Ağa Çırağı hakkında kısa bilgi gibi içerik arayışınıza cevap olabilecek kısa bilgiler sayfamızda yer almaktadır.
Ağa Çırağı Terimi Hakkında Bilgiler
Osmanlı Türkçesi Terimi Olarak Ağa Çırağı:
Kanun hükümlerine aykırı olarak, yeniçeri ağaları tarafından, Türklerden ocağa yazdırılanlar hakkında kullanılan bir tabirdi.
Ocak nizamları bozulmadan önce, ocağa devşirme suretiyle Hıristiyanların asil ve temiz ailelerinin çocukları alınır, Türkçeyi ve İslam dinini öğrenmek üzere Türklere satılarak yedi sekiz sene sonra aralarından layık olanlar ulufe ile yeniçeri ocağına kaydedilirdi. Ocak nizamları bozulduktan sonra yeniçeri ağaları, temiz ailelere mensup olup olmadıklarını araştırmadan, anlaşma yoluyla ya da rüşvetle Hıristiyan çocuklarını acemi oğlan olarak kaydetmeye başladıkları gibi, Türk ve Müslüman gençlerini de, ana ve babalarının adlarını birer Hıristiyan adı gibi göstermek suretiyle acemi ocağına yazdırmaya başladılar. Daha sonraları iyice bozulan yeniçeri ocağında, ocağın ihtiyar yeniçerileri de kendi evlatlarını ocağa kaydettirmeye başladıkları zaman, bu şekilde kayıt olanlara da ağa çırağı denilmeye başlandı.
Benzer Osmanlı Türkçesi Terimleri
Ağa Divanı: Yeniçeri ağasının reisliği altında toplanan meclisin adı idi. Bu meclise ocak büyükleri katılır ve burada ocakla ilgili işler görüşülürdü.
Ağa Gediklileri: Yeniçeri ağasının yaverlik, haberleşme zabiti gibi hizmetlerini gören, etrafında bulunan kişilere verilen isimdi. Bunlar diğer yeniçerilerden ayrılmak için bellerine "seraser" kumaştan kuşak sararlardı. İçlerinden terfi edenler bölük başı olurlardı.
Ağaç Kavilya: Gemi kaplamalarını ıskarmoz (küreklerin takıldığı yerler) ve kemerlere tutturmak için kullanılan, meşe ve benzeri sert ağaçtan yapılan büyük cıvatalara verilen isimdi.
Ağa Kapısı: Yeniçeri ağalarının bulunduğu resmi daireye verilen addı. Kapı, eskiden "resmi daire" demek olduğu için "ağa kapısı" ağa dairesi demekti. Ağa kapısı, Osmanlı saltanatının sona ermesine kadar, meşihat dairesi yani şeyhülislamlar kapısı olarak bilinen, Süleymaniye'deki binadaydı. Yeniçeri ocağının kaldırılması üzerine burası kısa bir müddet serasker dairesi oldu. Sonra serasker dairesi şimdiki İstanbul Üniversitesi'nin yerinde bulunan eski saraya nakledilere burası tekrar meşihat dairesi haline getirildi.
Ağa Kapısı Şakirtleri: Ağa kapısında yazı işlerini yapan görevlilere verilen addı. Burada on kişiden oluşan bir kalem dairesi yer almaktaydı. Bunların en kıdemlisine "başşakirt" denilirdi. Katiplerin görevleri başlıca şunlardı: ocağa alınacak veya acemi ocağına girecek olanların defterlerin muhafaza ederek, gerektiğinide hüvviyetlerini belirlemek, ulûfe defterlerinin "mükerrer" denilen nüshalarını tutmak, kapı kulu olacak veye acemi ocağına alınacak olanların inam, terfi ve memhur denilen, yeniçeri ağasının mühürlü tezkerelirini yazmak.
Buradan terfi eden başşakirt, kethuda katipi olurdu.
Terimler Sözlüğü Ana Sayfa
Online Osmanlı Türkçesi Terimleri Sözlüğü