Güncel Osmanlı Türkçesi terimleri sözlüğümüzde Ağyar terimi ile ilgili, kısa açıklayıcı bilgiler aşağıda gösterilmektedir. Ağyar nedir? Ağyar ne demek? Ağyar hakkında kısa bilgi gibi içerik arayışınıza cevap olabilecek kısa bilgiler sayfamızda yer almaktadır.
Ağyar Terimi Hakkında Bilgiler
Osmanlı Türkçesi Terimi Olarak Ağyar:
Yabancı insan manasında kullanılan Arapça bir tabirdi. "Gayr" kelimesinin çoğuludur. Divan edebiyatında, ferdi olarak aşkın rakibi, engeli, gözcüsü, hasmı manasından kullanılmıştır.
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Terimi Olarak Ağyar:
Başkaları, yabancılar.
Tasavvufi-Tasavvuf Terimi Olarak Ağyar:
Arapça, gayr kelimesinin çoğulu olup, lügatta yabancı, el, başkası gibi manaları ihtiva eder. Tasavvufta hakikate yabancı olanlar, vâkıf olmayanlar makamında kullanılır.
Benzer Osmanlı Türkçesi Terimleri
Ahar: Yazı yazarken yapılan yanlışların tashihinde silintinin belli olmaması ve iz bırakmaması için kâğıdın üzerine sürülen sulu maddeye verilen addı. Ayrıca, kâğıdın parlak görünmesi, kaba, delikli ve kalemin yürümesini engelleyen, mürekkebin yayılmasına mani olan kâğıtlar bu aharlama sayesinde ıslah edilmiş olurdu. Bu uygulamadan geçen kâğıtlara "aharlı kâğıt" denirdi.
Aharlamanın farklı yöntemleri de vardı:
Bir miktar beyaz şap havanda dövülüp güzelce kaynatılır. Sonra bu kaynamış suyu bir teneke içine döküp, bu gayet sıcakken aharlı ve ilaçlanmış kâğıt bu şaplı sıcak su içine batırılıp çıkartılarak gölgede kurutulduktan sonra, tekrar kaynamış su içinde bir miktar elenmiş nişastayı bir kâsenin içinde su ile ezip, o sıcak suyun içine döküp, nişasta kokusu kalmayıncaya kadar, karıştırarak kaynatılır. Sonra bu nişastalı sıcak su bir teneke içine boşaltıldıktan sonra, daha önceden şaplanmış kâğıtlar bunun içine batırılıp çıkartılarak gölgede kurutulmaya bırakılır. Sonra kâğıtlar mühürlenerek kullanılır.
Diğer bir yöntem; ördek veya tavuk yumurtalarının sadece beyaz kısımları bir kap içine konulup içine incir sütü ilave edilir. Bunlar karıştırılıp ince bir bezden süzüldükten sonra, bir iki tutam barut atılır. Daha sonra bu karışımın içerisine balık tutkalının suyu konulur. Aharlanmak için hazırlanan kâğıtlar bu suyun içine batırılıp çıkarılır. Gölgede kurutulduktan sonra, üzerindeki yumurta beyazının yağları gitmesi için tekrar sıcak temiz suya batırılır. Kuruduktan sonra mühürlenerek kullanılır.
Diğer bir yöntem; Beşer dirhem Şam ve Halep tutkalı suda kaynatılıp ilaçsız sade kâğıtlar bu kanamış suya batırılıp çıkarılır. Kurutulduktan sonra mühürlenerek kullanılır.
Diğer bir yöntem; Pelit odununun külü bir bez parçası içine konulup bağlandıktan sonra, çömlek içinde kaynatılır. Su kaynadıktan sonra, bu külün olduğu bez parçası çömleğin içinden çıkartılmadan su 2 gün bekletilir. Sonra kâğıtlar bu suya batırılıp kurutulduktan sonra mühürlenerek kullanılır.
Diğer bir yöntem; balık tutkalının beyaz olanı alınıp suda ıslatıldıktan sonra bir mermer üzerinde dövülür. Bunun 5 dirhemi, 2 dirhem zamk-i Arabî ve 3 dirhem Edirne tutkalı ile karıştırılarak bir suda kaynatılır. Daha sonra bu suya kâğıtlar batırılıp çıkarılır. Kurutulduktan sonra mühürlenerek kullanılır.
Ahi Babalık: Debbağlar (dericiler) ve saraçlar gibi esnafın başlarındaki adamlara verilen resim unvandı. Ahi babalık zaman zaman "mimar ağalığı" unvanıyla birlikte verilmiştir.
Ahitname: İki hükümet arasında sulh ve asayişe, siyasi, ticari vs. işlere dair imzalanan mukavelelerle, devletçe muhtelif hususlar için siyasi olarak tanzim edilen resmi evrak için kullanılan tabirdi. Biri Arapça diğer Farsça iki kelimeden meydana gelen bu tabir, söz vermek, üzerine almak anlamlarını taşımaktaydı.
Ahitname-i Hümayun: Hükümdarın verdiği hat, ferman gibi belgelerin yerine kullanılan tabirdi. Sözlük manası "padişahın sözü, padişahın kararı" demektir
Ahkâm Defteri: Kanunnamelerle, hükümlerin ve nizam mahiyetinde olan kararların, aynen kaydının tutulduğu hususi defterlere verilen isimdi. Kalemlerin (idari daireler) her birinde böyle bir defter bulunurdu. İşleri yoğun olan kalemler her sene için ayrı bir defter tutarlarken, daha az yoğun olan daireler birkaç seneyi bir defterde birleştirirlerdi. Çok dikkat ve itina ile tutulan bu defterler daimi müracaat yeriydi. Eski bir muamele veya bir iş söz konusu olduğu zaman, bu defterlere bakılır ve ona göre iş halledilirdi.
Terimler Sözlüğü Ana Sayfa
Online Osmanlı Türkçesi Terimleri Sözlüğü