Eğitim Sitesi

Akkâse Nedir? Akkâse Hakkında Kısaca Bilgi

Güncel Osmanlı Türkçesi terimleri sözlüğümüzde Akkâse terimi ile ilgili, kısa açıklayıcı bilgiler aşağıda gösterilmektedir. Akkâse nedir? Akkâse ne demek? Akkâse hakkında kısa bilgi gibi içerik arayışınıza cevap olabilecek kısa bilgiler sayfamızda yer almaktadır.

Akkâse Terimi Hakkında Bilgiler

Osmanlı Türkçesi Terimi Olarak Akkâse:

Yazmalarda, kâğıdın kenarı ve orta kısmı, hem ahengi hem de düzeni sağlamak için ayrı ayrı renklerle boyanırdı. İşte, kâğıdın hem kenarlarının hem ortasının ayrı ayrı boyanması işleminden geçerek yazılmış kitaplara "Akkâse" denirdi.


Yazma Eser (Hat-Tezhip-Ebru-Cilt-Minyatür) Terimi Olarak Akkase:

Yazma eserlerde, vassale gibi ekleme biçiminde olmayıp, bir kâğıdın kenar ve orta kısımlarının ayrı renklerde boyanmasına ve bu şekildeki kenarı başka, ortası başka renkli kitaplara verilen ad.


Benzer Osmanlı Türkçesi Terimleri

Alabanda: Geminin omurgasından küpeştesine kadar olan yanlarının hattından yukarı bulunan kısmın iç yüzüne verilen isimdi. Dış yüzüne "borda" denilirdi.

Alaca: Fes rengi ve lacivert zemin üzerinde sarı çizgiler olan bir çeşit pamuklu kumaşın adıdır. Anadolu'nun birçok taraflarında dokunurdu. En çok rağbet göreni Erzincan Alacası idi. Bu kumaştan, eskiden İstanbul'da kadınlar iç astarlı pantolon yaparlardı. Sonraları halayıklara bu kumaştan pantolon yapılır oldu. Bu kumaş en çok Anadolu'da kullanılırdı. Çok dayanıklıydı, erkelere mintan, kadınlara şalvar ve entari yapılırdı. Şam Alacası ipekle dokunduğundan, bu kumaş daha pahalı idi ve daha zengin kadınlar ve beyler tarafından kullanılmaktaydı.

Alaca Bayrak: Yeniçerilerin süvari kısmını teşkil eden ve "ebna-i sipahiyan" ismini alan altı bölükten dördüne ayrıca verilen isimdi. Bu dört bölük "ulûfeciyan-ı yemin (yeminli ulûfeciler), ulûfeciyan-ı yesar (varlıklı ulûfeciler), gureba-i yemin (yeminli gurbetler), gureba-i yesar (varlıklı gurbetler)" bölükleriydi. Bu dört bölüğün ilk iki bölüğü "orta", son iki bölüğü "aşağı" ismini taşırdı. Bu bölüklere, aynı manaya gelen "bölükât-ı erbaa" da denirdi.

Alay Arabası: Alaylarda padişahların bindikleri arabaya verilen addı. Buna "saltanat arabası" da denirdi. Avrupalılarca "Lando" adı verilen araba nevindendi. Muhteşem olan arabayı, ihtişamı bir kat daha arttıran atlar çekerdi. Seyisler de ihtişamlı, sırmalı giysiler giyerlerdi.

Alaya Binmek: Resmi sıfatı olan şahısların, bayramlarla resmi günlerde yapılan alaylara iştiraklerini ifade eden bir tabirdi. Eskiden alaylara atla iştirak edildiği için, alaya binmek tabiri de oradan kalmıştır.

Terimler Sözlüğü Ana Sayfa

Online Osmanlı Türkçesi Terimleri Sözlüğü