Eğitim Sitesi

Bauhaus Tiyatrosu Nedir? Bauhaus Tiyatrosu Hakkında Kısaca Bilgi

Güncel Tiyatro terimleri sözlüğümüzde Bauhaus Tiyatrosu terimi ile ilgili, kısa açıklayıcı bilgiler aşağıda gösterilmektedir. Bauhaus Tiyatrosu nedir? Bauhaus Tiyatrosu ne demek? Bauhaus Tiyatrosu hakkında kısa bilgi gibi içerik arayışınıza cevap olabilecek kısa bilgiler sayfamızda yer almaktadır.

Bauhaus Tiyatrosu Terimi Hakkında Bilgiler

Tiyatro Terimi Olarak Bauhaus Tiyatrosu:

20. yüzyılın başlarında tiyatro mimarisi ve sahne tasarımı alanında yenilikçi öncü denemelerde bulunmuş, daha çok dışavurumcu akıma bağlı bir Orta Avrupalı sanatçılar topluluğu ve etkinlikleri. 1921'de Bauhaus'ta kurulan atölyede Lothar Schreyer yönetiminde Bauhaus sanatçıları, ilk yıllarda dışavurumculuğun izinde yürümüşler; daha sonra, Oskar Schlemmer'in atölye yönetiminin başına geçmesiyle, dışavurumculuktan bağımsızlaşarak, tümel bir görsel sanatlar anlayışını kurmaya yönelmişlerdir. Sahnenin kendisini bir anlatım aracı haline getirecek ve yeni anlatım biçimlerine olanak sağlayacak bir mimarlık tekniğini tiyatroda gerçekleştirme amacını gütmüşler; sahneyi "ses, ışık, uzay, biçim ve devinimin etkin yoğunlaşması" olarak almışlardır. Tüm göreneksel natüralist öykünmeci sanat tekniklerinden uzaklaşan Bauhaus sanatçıları, izleyiciyle bütünleşmeyi sağlamak amacıyla, izleyici yerini yeniden ele alarak, çerçeve sahnenin yerine alan sahne ile çember sahneyi getirmişler, W. Gropius, tümel tiyatro yapısına elverişli, üç ayrı sahne türünü içinde barındıran bir yapı tarzını gerçekleştirmiş; sahnenin törensi kökenlerini yakalamak istemiştir. Tiyatro yapısı ile sahne oylumu arasındaki ilişkiyi, geometrik ile matematik ve mekaniğin kurallarını sahne ile oyuncu üzerinde uygulamaya çalışan O. Schlemmer, kübik sahne uzayı içinde uzay-beden diyalektiğini yakalamaya, biçim-renk-uzay üçlüsünü oluşturmaya, geometrideki küre, küp ve koniyi sahnenin yükseklik, derinlik ve genişlik boyutlarıyla karşılamaya çalışmıştır. Böylece, oyuncu, sahnede "devingen uzaysal plastik" anlatımın öğesi olarak algılamıştır. Bauhaus Tiyatrosu bağlamında yenilikçi sahne mimarlığı, sahne tasarımı ve tekniği ile oyunculuk çalışmalarını yürüten öbür Bauhaus sanatçıları arasında, mekanik Bauhaus sahnesi tasarımıyla H. Loew, "küresel tiyatro" yapısı tasarımıyla A. Weininger ve F. Molnar, tümsel tiyatro anlayışıyla L. Moholy-Nagy, mekanik bale görüşüyle K. Schmidt, F. Bogler ve G. Tellscher sayılabilir.


Benzer Tiyatro Terimleri

Belgesel Oyun: Yaşanmış belli bir olayı, olayla ilgili belgelerden yola çıkarak, bu belgelerin oyunlaştırılması biçiminde sergileyen oyun. Belgesel oyunlar, genellikle, konusu önemli bir tarihsel ya da siyasal olaya dayandırıp, araştırma ve soruşturma sürecini bir yöntem gibi kullanarak, bu olayların ardında yatan gerçekleri ortaya çıkarmaya, eleştirmeye, yorumlamaya, siyasal bir kanı uyandırmaya, kamuoyu vicdanını ve adaletini yansıtacak bir forum haline gelmeye çalışır. Belgesel Oyunlar'da, belgesellik, durumlara ve metne dayandırılabileceği gibi, diyalog ve eyleme de dayandırılır. Belgesel Oyunlar'da, belgesellik, röportaj, film, slayt, fotoğraf, ses bandı gibi açık biçim ve denemeci tiyatroya yatkın araçlarla da sağlanabilir. Belgesel Oyunlar, ilk kez, devrimci tiyatro uygulamaları ile politika tiyatrosu içinde yer almıştır. Belgesel Oyun yazarları, dünyadaki tarihsel-siyasal süreçlerin yansız "nesnel" gözlemcileri değildirler; "bu dünyada ezilmişlerin ve mahkûm edilmişlerin" yanında yer alırlar. Gerici kamuoyuna karşı bir tepki olarak önem kazanan; bir "olay"ı sergilediği kadar, gerçeklerden de yana çıkan, izleyici ve kamuoyunu gerçeklerle yüzyüze getirerek bilinçlendirmeye çalışan Belgesel Oyunlar için şunlar örnek gösterilebilir: Oppenpeimer Olayı, Saccho ile Vanzetti.

Biçemsel Tiyatro: 20. yüzyılın başlarında, natüralizme karşı, simgeci sanat akımı çevresinde yer almış sahne düzeni ve tiyatro anlayışı. Biçemsel Tiyatro'nun temsilcileri arasında, tiyatro reformu hareketini başlatan G. Fuchs, P. Behrens (Almanya), Theatre de I'Art'ın temsilcileri P. Fort, Lugne-Poe (Fransa), yine tiyatro reformunu başlatan düşünceleriyle G. Craig (İngiltere) ve Meyerhold (Rusya) sayılabilir. Simgeci tiyatronun (Maeterlinck, Block, vb.) oyunlarını uygulayan Biçemsel Tiyatro'da Bonnard, Vuillard, Munch ve Toulouse-Lautrec gibi sanatçılar, Fort ve Lugne- Poe'yle; Yegorov ve Golovin gibi sanatçılar da Meyerhold'la çalışmışlardır. Sözün önemli olduğu Biçemsel Tiyatro'da, yumuşak renkli perdeler, biçimselleştirilmiş dekor, simgesel donatımlıklar; gölge, ışık ve renk oyunları, çeşitli sanatsal etmenler, sahne düzeninin temel öğeleriydi. Tiyatroda görsel yenileşmeye, tiyatronun plastik değerlerle zenginleşmesine katkıda bulunmuş olan Biçemsel Tiyatro kavramı, simgeci tiyatro için de kullanılabilir.

Bireşimci Tiyatro: Tiyatro sanatları öğelerinin bütünsel sanat yapıtı içinde bireşimini öngören tiyatro plastiği ve tekniği anlayışı. 1900'lerde tiyatro reformu bağlamında A. Appia ile G. Craig tarafından natüralist tiyatrodan kopma amacıyla başlatılan Bireşimci Tiyatro, kavram olarak ilk kez W. Kandinsky tarafından 1923'te kullanılmıştır. 1912'de Der Blaue Reiter'de Über Bühnenkomposition (Sahne Bileşimi Üstüne) başlıklı program yazısıyla birlikte çıkan Der gelbe Klang (1912, Sarı Tını) adlı senaryosunda, Kandisky, devinim, biçim, müzik ve tını öğelerinin bir birliğini istemiş; Über die abstrakte Bühnensynthese (Soyut Sahne Bireşimi Üstüne) adlı bildirgesinde, söz konusu tiyatro öğelerini şiir öğesiyle bütünleştirerek, sözün anlam dışı, katışıksız tınısal söz özelliğini savunmuştur. Yapısal bir eklektisizm olarak Bireşimci Tiyatro'ya göre, tiyatro, bütün sanat dallarından yararlanılarak yaratılan, uyumlu ve disiplinli bir bütündür. Oyunun temeli olarak söz ve koşuk, oyunculuğun temeli olarak devinim, dansın temeli olarak ritm, ışıklamanın temeli olarak boyutlandırma, plastik sanatların temeli olarak da çizgi ve renk, Bireşimci Tiyatro'nun ana öğeleridir; sahne koyucu da bu tiyatronun bireşimcisidir. Bireşimci Tiyatro'nun, tümel tiyatro ve bütünsel sanat yapıtı anlayışları bağlamında, yönetmen tiyatrosu anlayışı üstünde etkili olmuştur.

Biyomekanik Yöntem: Meyerhold'un Pavluv'un koşullu tepke kuramı ile Taylorculuğun etkisi altında ortaya attığı, mekanikliğe ve ekonomikliğe dayalı oyunculuk yöntemi. Çalışma tekniklerini oyunculuk teknikleriyle bağdaştırma ve "proleter oyunculuk" yöntemini kurma amacından doğan Biyomekanik Yöntem, oyuncunun işçinin çalışma düzenine koşut bir devinim içinde olmasını, burjuva oyunculukta rastlanan "fazla" hareketlerden arınmasını, "çalışma davranışı"nın (toplumsal jestin) yakalanmasını, düşüncenin uyarımla yorumlandıktan sonra gövdeye uygulanmasını, iç tonlamanın bu yolla ortaya çıkarılmasını istiyordu. "Anlatımda ekonomiklik", "devinimlerde kesinlik" gerekiyordu; çünkü, "oyuncunun devinimi, uzayda plastik biçimlerin devinimi olduğundan, oyuncu kendi gövdesinin mekaniğini bilmesi gerekiyor"du. Böylece, sanat, bilimsel temellere oturmalı, oyuncunun devinimleri bilinçli bir süreci oluşturmalıydı. "Her psişik durum, belli fizyolojik süreçlerle uyarıldığından, oyuncu kendi doğru fiziksel durumunu kendisini bulgulamalıydı"; böylece, denetimlenmiş fiziksel durum, "duyguları doğuracaktı". Oyunculukta iç tekniği geriye iterek dış tekniği öne çıkaran bu oyunculuk yöntemi, konstrüktivist oyunculuğa ve sahne düzenine karşılık veriyordu.

Burjuva Oyunu: 18. yüzyıl Aydınlanma tiyatrosunun başlıca oyun türü; ciddi oyun. Aristokrasiyle boy ölçüşen burjuvazinin yaşam felsefesini dile getiren Burjuva Oyunu, insanın doğaçtan iyi olduğunu, ancak toplumsal koşullar yüzünden kötüleştiğini göstermeye ve bundan ahlâk çıkarmaya çalışır. Burjuva evrensellik, iyimserlik, hoşgörü ve hümanizm anlayışının temellik ettiği Burjuva Oyunu, kavram olarak, Diderot tarafından "gözyaşlı komedya"dan geliştirilmiş ve ana kuralları yine Diderot tarafından ortaya konmuştur. Burada, önemli olan, oyun kişilerinin karakter değil, toplumsal koşulları ile orta sınıf kişiler arasındaki ilişkilerdi; üç birlik kuralı geçerli sayılmakla birlikte, bütün bütüne ona bağlı kalma zorunluluğu yoktu; yüksek tragedya ve komedya yumuşatılarak burjuva hayata indirilecek, ciddi duygusal evcil oyunlar haline gelecekti; oyun kişileri, toplumsal bir tip olarak alınacak; duygu ve tutkular, toplumsal sınıf ayrımı gözetilmeksizin, evrensel bir düzlemde sunulacaktı; konu önemli, eylem yalın, gündelik yaşama yakın olacaktı.

Terimler Sözlüğü Ana Sayfa

Online Tiyatro Terimleri Sözlüğü