Güncel Sanat terimleri sözlüğümüzde Boyut terimi ile ilgili, kısa açıklayıcı bilgiler aşağıda gösterilmektedir. Boyut nedir? Boyut ne demek? Boyut hakkında kısa bilgi gibi içerik arayışınıza cevap olabilecek kısa bilgiler sayfamızda yer almaktadır.
Boyut Terimi Hakkında Bilgiler
Sanat Terimi Olarak Boyut:
1- Bir nesnenin uzunluk ölçüsüyle ifade edilebilen büyüklüğü. (Dimension)
2- Sanat yapıtında boyut kavramı, onun algılayıcıyla olan ilişkisini anlatmaktadır.Örneğin, resim sanatı iki boyutludur. Resmin betimlediği obje yüzeysel olmasa bile, sanat ürünü onu iki boyutlu bir yüzey üzerinde sunmakta ve izleyicide onu iki boyutlu algılamaktadır. Buna karşılık, heykel üç boyutlu bir sanat yapıtıdır. Mimari ürün ise dört boyutlu sayılmaktadır. Çünkü mimari ürünü kullanan kişi onu yalnızca eni, boyu ve derinliği bulunan bir obje olarak değil, içinde eylemde bulunulan bir yapıt olarak algılamaktadır. Kişinin yapıt içindeki ya da dışındaki sürekli devingenliği onu tek bir noktadan algılanan diğer sanat ürünlerinden ayırmaktadır. Mimari mekan zaman içinde değişen konuma göre, farklı sanatsal yaşantılar edinilmesini sağlar. O halde, en, boy ve derinlik boyutlarına ek olarak mimari yapıtta bir de zaman boyutu söz konusudur.
Matematik-Geometri Terimi Olarak Boyut:
Doğruların, yüzeylerin veya cisimlerin ölçülmesinde ele alınan üç doğrultudan uzunluk, genişlik ve derinlikten her biri, buut.
Yapı-Dekorasyon Terimi Olarak Boyut:
Ölçmede ele alına 3 doğrultudan yani uzunluk, genişlik ve derinlikten her biri.
Fotoğrafçılık Terimi Olarak Boyut:
Fotoğraf makinelerinde, filmlerde ve fotoğraf kağıtlarında büyüklüğün ölçüsünü ifade eden deyim.
Fizik Terimi Olarak Boyut:
Doğruların, yüzeylerin veya cisimlerin ölçülmesinde ele alınan üç doğrultudan (uzunluk, genişlik ve derinlikten) her biri, buut.
Benzer Sanat Terimleri
Biyomorfik Biçim: Soyut Sanat'ta geometrik biçimlerden çok bitki ya da hayvan biçimlerini anımsatan eğrisel dış çizgilerle oluşturulmuş biçimler. En tipik örnekleri Arp'ın resimlerinde görülür. (Biomorphic Form)
Biçim Bozma: Özellikle güzel sanatlarda, fotoğrafta (fotoğrafçılık) ve dansta verilerini doğadan alan ve belirli normların ya da normal (olağan) biçimlerin bulunduğu kabul edilen görüntülerde biçimi abartarak sunma, normal in göstergelerini tümüyle yok etmeden değiştirme.
Dışavurumculuk ya da ilk sanat gibi duygu ve anlatımın vurgulandığı, izleyiciyle iletişimin etkili olmasının amaçlandığı sanat türlerinde biçimbozma yoğun olarak kullanılmıştır. Öte yandan özellikle 20. Yy' ın serbest yaklaşımı içinde pıcasso ya da h. Moore gibi bir çok sanatçı biçim olanaklarını artırmak için, kaynakları doğa olsa bile biçimbozmayı bir araç olarak kullanmışlardır. Gerçeküstücülük' teyse biçimbozma, duygu ve düşlerdeki gerçekleri anlatabilmenin aracı olmuştur. Öte yandan yeni- dışavurumculuk gibi, "normal" kavramlara bağlı olmayan ve doğanın tüm görüntü kullanımlarından bağımsız biçim yaratan sanat üsluplarında biçimbozmadan söz edilemez; çünkü bu üsluplarda normalin ne olduğu hakkında belli ilkeler yoktur. Fotoğrafta biçimbozma çekim sırasında aynalar ya da merceklerle ya da çekimden sonra baskı sırasında mekanik ve kimyevi yöntemlerle görüntüyü değiştirerek elde edilir.
Bakış Açısı: Sanatçının bir konuyu resmetmek için baktığı varsayılan nokta. ( Viewpoint, Vantage Point)
Çizgisel Komposizyon: Hareket eden bir noktanın yüzeyde bıraktığı iz olarak tanımlanabilecek olan çizginin, kompozisyonda üstlendiği, formu ortaya çıkaran, hareketi ifade etme, dokuyu verme, dengeyi sağlama gibi rollerin başat olduğu türdeki kompozisyonlar çizgisel kompozisyonlar olarak tanımlanır.
Sanatın ilk adımlarının, Lascaux mağarasında olduğu gibi, çizgiyle atıldığı ve çizginin özellikle perspektif kurallarının henüz yeterince bilinmediği Rönesans öncesinde önemli olduğu bilinir. Barok dönemde ışık-gölge kullanımının devreye girişiyle çizgisellik ışığın imkan verdiği ölçüde kullanılır. Bu dönemde konturlar, çizgisel kompozisyonlarda olduğu gibi belirgin olmaz. 19. yy'da Neo-klasik dönemde yeniden önem kazanan çizgi ve çizgisel kompozisyon Romantizm ile birlikte nerdeyse kaybolmuştur. Empresyonistler tarafından da tamamen kaldırılmıştır. Sanatçıların bireysel çıkışlar yaptığı 20. yy'da ise Henri Rosseau, Paul Klee gibi sanatçılar tarafından kendi belirledikleri amaçlar doğrultusunda kullanılmıştır. (Linear Composition)
Çizgisel (Linear): 1- Bir yüzey üzerinde bir çizgi doğrultusunda yapılmış ya da düzenlenmiş betileri ve ya öğeleri niteler.
2- İnce kontur çizgileriyle oluşturulmuş betileri ve bu tür betileri içeren resimsel yapıtları niteler.
Terimler Sözlüğü Ana Sayfa
Online Sanat Terimleri Sözlüğü