Güncel Tiyatro terimleri sözlüğümüzde Deneysel Tiyatro terimi ile ilgili, kısa açıklayıcı bilgiler aşağıda gösterilmektedir. Deneysel Tiyatro nedir? Deneysel Tiyatro ne demek? Deneysel Tiyatro hakkında kısa bilgi gibi içerik arayışınıza cevap olabilecek kısa bilgiler sayfamızda yer almaktadır.
Deneysel Tiyatro Terimi Hakkında Bilgiler
Tiyatro Terimi Olarak Deneysel Tiyatro:
Yeni oyun biçimlerini deneyen tiyatro. Deneysel oyunlar, belli bir metinden yola çıkarak gerçekleştirilebileceği gibi, başlı başına özgün çalışma da olabilir. "Deneysel" sanat kavramı, 1880'de Emile Zola'nın natüralizm programında ortaya atılmıştır. Sanatı gerçek içeriksel, gerek yöntemsel olarak bilimin yörüngesine oturtmaya çalışmış olan Zola, doğanın yasalarını drama ve tiyatroda da bulmaya; psikolojik ve sosyolojik yaşam deneyini sahnede canlandırmaya çalışmıştır. Brecht'de Deneysel Tiyatro'yu doğa bilimlerine dayanarak açıklamaya çalışmış; epik tiyatro kavramını Deneysel Tiyatro bağlamında alarak, sanatsal yeni anlatım biçimlerinin toplumsal ilerici işlevinden yola çıkmıştır. Zola'nın pozitivist yönteme dayalı natüralist, Brecht'in ise maddeci diyalektiğe dayalı epik Deneysel Tiyatro deneyimleri dışında avangart biçemci Deneysel Tiyatro etkinlikleri yer alır. Tiyatro reformu hareketleriyle başlayan tiyatro yenileşme hareketleri, modernizm bağlamında yaygınlık kazanarak, dışavurumcu, fütürist, dadacı, konstrüktivist, vb. Deneysel Tiyatro deneyimlerine yol açmıştır. Son dönemler tiyatrosunda bu doğrultuda ki Deneysel Tiyatro etkinlikleri için şunlar örnek gösterilebilir: J. Littlewood'un Theatre Workshop çalışmaları, T. Kantor ve J. Grotowski gibi Polonyalı yönetmenlerin şok tiyatrosu ve yoksul tiyatro deneysel uygulamaları, ABD'de Living Theatre, La Mama, Bread and Puppet Theatre gibi toplulukların off-off-Broadway etkinlikleri; R. Foreman'ın klasik anlatı yapısını yıkan ontolojik-histerik tiyatrosu, M. Monk'un müzik, dans ve görsel sanat öğelerini gizemsel sözsüz anlatım içinde birleştiren çalışmaları; R. Wilson'un çağrışımsal sıralamaya dayalı imge tiyatrosu.
Benzer Tiyatro Terimleri
Komedya (Komedi): İnsanların, olayların gülünç ve aksayan yönlerini ele alıp ince nüktelerle işleyen oyundur.Amaç, izleyiciyi güldürürken düşündürmektir.
Komedya kelimesi Comos + Oidia kelimeleri meydana getirmiştir.Comos; halk, cümbüş vs. anlamına, Oidia ise ezgi anlamına gelir.
KLASİK KOMEDİ'NİN ÖNEMLİ YAZARLARI:
Aristophanes (M.Ö. 3.yüzyıl) (Eski Yunan)
Menandros (M.Ö. 3.yüzyıl) (Eski Yunan)
Trajedi (Tragedya): Bir kahramanın yaşadığı kederli ya da korkunç olayları, kahramanın kaçınılmaz yenilgisini, yıkımını ciddi ve yüceltilmiş bir dille anlatan sahne yapıtıdır.
Tragedya terimi,tragos (keçi) ve odos (türkü) sözcüklerinin birleşmesinden meydana gelmiştir (Keçi türküsü).
KLASİK TRAJEDİNİN ÖNEMLİ YAZARLARI:
Sophokles (M.Ö. 4.yüzyıl)(Eski Yunan)
Racine (M.S. 17.yüzyıl) (Fransız)
Ortaoyunu: Türk doğaçlama halk tiyatrosu. Kol oyunlarından gelişerek 19. yüzyılda kesin biçimine kavuşan Ortaoyunu, adını, izleyicilerin, çevre oldukları bir orta yerde oynanmasından alır. Ortaoyunu, kendi bir özelliği olarak, açık yerlerde, palanga ya da meydan adı verilen yuvarlak ya da yumurtamsı bir alanda oynanır; burada, erkek izleyicilerin oturduğu mevki ile kadın izleyicilerin oturduğu kafes, ip gerili kazıklarla ayrılmıştır; oyuncular, sahne giysilerini değiştirdikleri, önü perdeyle kapatılmış sandık odası'ndan kapı yoluyla oyun alanına girerler. Ortaoyunu'nun dekoru, 68 cm. -1 m. Yükseklikte, genellikle Kavuklu'nun işyerini temsil eden ve iki kanatlı bir kafes olan dükkan ile 1.5m yükseklikte, iki, üç ya da dört kanatlı, genellikle ev olarak kullanılan ve önünde iskemleler bulunan bir paravanaydı. Ortaoyunu'nun başında köçek, çengi ve curcunabazların müzik eşliğinde raks gösterisi yer alırdı. Gündelik olaylardan yola çıkan, doğaçlama, durum komedyası ve laf oyunlarına dayanan Ortaoyunu dört bölüme ayrılırdı: Pişekâr'ın izleyiciyi selamlayıp, zurnacıyla konuşup oyunu açması, giriş; Kavuklu ile kavuklu-arkası'nın oyuna girmesiyle başlayan muhavere; belli bir olayın temsil edildiği fasıl; Pişekâr'ın izleyiciden özür dileyip, gelecek oyunun adı ve yerini bildirerek oyunu kapatışı, bitiş. Ortaoyunu fasıllarının çoğu Karagöz'ünküyle aynıdır; klasik ve yeni eklenmiş fasıllar olmak üzere iki öbekte toplanır. Ortaoyunu'nun başlıca tipleri şöyle gösterilebilir: Oyunu açıp, yürütüp, kapayan; hem oyuncu, hem sahneye koyucu, hem de yazar gibi davranan, kenarı kürklü kaftan ve külah giyen, elinde şakşak taşıyan Pişekâr; Pişekâr'la birlikte oyunu yürüten; ikinci-oyuncu ve başkomik, kavuk ve kaftan giyen Kavuklu; Çelebi, Zenne, Tuzsuz, Kavuklu-arkası, Denyo; taklit tipleri: Kürt, Arnavut, Acem, Arap, Yahudi, Ermeni, Rum, Frenk. Her tip kendisini simgeleyen müzikle içeri girerdi; müzikçiler oyunla bütünleşmişlerdi. Ortaoyunu, yerini 19. yüzyıl ortalarında yerini tuluat tiyatrosuna bırakmıştır.
Artist: Genel olarak sanatçılara verilen ad.
Rejisör (Yönetmen): Oyunu sahneye koyan kişi.
Terimler Sözlüğü Ana Sayfa
Online Tiyatro Terimleri Sözlüğü