Güncel Tarih terimleri sözlüğümüzde Derviş terimi ile ilgili, kısa açıklayıcı bilgiler aşağıda gösterilmektedir. Derviş nedir? Derviş ne demek? Derviş hakkında kısa bilgi gibi içerik arayışınıza cevap olabilecek kısa bilgiler sayfamızda yer almaktadır.
Derviş Terimi Hakkında Bilgiler
Tarih Terimi Olarak Derviş:
1. Farsça'da dilenci anlamına gelen bir sözcüktür. Tasavvufta ise, bir tarikata girerek, Dünyanın maddi olanaklarından elini eteğini çekerek yoksulluğu seçen, bir tarikat şeyhine bağlanıp tekkede hizmet eden, çile dolduran ve ibadetle nefsini terbiye eden kimsedir. Dervişlikte amaç insanın yüreğini arındırarak olgunlaşması ve Allah'ın rızasına ulaşmaktır.
2. Bir tarikata girmiş, o tarikatın töre ve yasalarına bağlı kimse.
Osmanlı Türkçesi Terimi Olarak Derviş:
Tarikatlardan birine bağlı olan ve tekkede çile ile uğraşan, giyim ve yaşayışında tarikatının adetlerini güden kişi.
İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük Terimi Olarak Derviş:
Bir tarikata girmiş, onun yasa ve törelerine bağlı kimse.
Tasavvufi-Tasavvuf Terimi Olarak Derviş:
Farsça. Fakir, dilenci, dünyadan yüz çeviren, kendini Allah'a veren kişi. Tarikat mensuplarının çoğu fakir olduğu için, bu isimle anıldığı ileri sürülür.
Benzer Tarih Terimleri
Despot: 1-Ülkesini baskı ve yasaklarla yöneten zorba kişi. Ortodoks Rumlar'da dinsel başkandır. Katolik örgütlenmesindeki Metropolit karşılığıdır.
2-Bizanslılar döneminde Mora'yı yöneten prenslere verilen ad.
Destroyer / Muhrip: Orta çapta toplarla donatılmış, orta tonajlı, çok hızlı ve çevik savaş gemisi.
Devlet: 1-Toplum halinde yaşayan insanların, aralarındaki düzeni kurmak ve sürdürmek için oluşturdukları güce denir.
2-Toprak bütünlüğüne bağlı olarak siyasal örgütlü bir ulusun ya da uluslar topluluğunun oluşturduğu uluslar topluluğudur.
Devletçilik: Ekonomik ve toplumsal bütün görevlerin ve eylemlerin devlet tarafından yönetimidir. Devletçilik düşüncesi özellikle ulusal ekonomiyi koruyuculuk ve sanayileme sorunlarında toplanır. Ülkemizde ulusal burjuvazinin ekonomik yatırım yapacak yeterli gücü olmaması nedeniyle, yatırımların devlet eliyle yapılmasıdır. Bir zorunluluk sonucu ortaya çıkan bu ilke liberalizm ile çelişmez. Atatürkçülüğün altı temel ilkesinden biridir.
Devletleştirme: Özel girişimin elinde bulunan sanayi, ticaret ve hizmetlerin kamu yararı amacıyla devlet mülkiyeti ve yönetimi altına alınması. Özel mülkiyetin toplumsal mülkiyete dönüştürülmesi anlamına gelen kamulaştırmadan daha geniş kapsamlıdır.
Terimler Sözlüğü Ana Sayfa
Online Tarih Terimleri Sözlüğü