Eğitim Sitesi

Divanı İşraf Nedir? Divanı İşraf Hakkında Kısaca Bilgi

Güncel Tarih terimleri sözlüğümüzde Divanı İşraf terimi ile ilgili, kısa açıklayıcı bilgiler aşağıda gösterilmektedir. Divanı İşraf nedir? Divanı İşraf ne demek? Divanı İşraf hakkında kısa bilgi gibi içerik arayışınıza cevap olabilecek kısa bilgiler sayfamızda yer almaktadır.

Divanı İşraf Terimi Hakkında Bilgiler

Tarih Terimi Olarak Divanı İşraf:

Türkiye Selçuklu Devleti'nde askeri ve adli işler dışında idari ve mali yönetimle ilgili işleri yönetirdi


Benzer Tarih Terimleri

Dîvânü Lugati't-Türk: Dîvânü Lugati't-Türk, Orta Türkçe döneminde Kaşgarlı Mahmud tarafından Bağdat'ta 1072-1074 yılları arasında yazılan Türkçe-Arapça bir sözlüktür. Türkçenin bilinen en eski sözlüğü olup, batı Asya yazı Türkçesiyle ilgili var olan en kapsamlı ve önemli dil yapıtıdır.

Kaşgarlı Mahmut tarafından Araplara Türkçe öğretmek amacıyla yazılmış olan bu eser, bir sözlük niteliğindedir. Ancak, klasik bir sözlük olmanın ötesinde; Türk dili, tarihi, edebiyatı, kültür ve sanatı hakkında zengin ve önemli bilgiler içermesi bakımından oldukça önemli bir eserdir.

Divanı Harp: Askerî mahkeme.

Beytül Hikme: Abbasi halifesi Memun tarafından 830 yılında Bağdat'ta yapılan bilimler akademisidir. Kelime anlamı "bilgelik evi" dir. Beyt'ül Hikme'de sadece çeviri eserler yapılmadı. Bununla birlikte tıptan felsefeye, kimyadan fiziğe kadar birçok alanda büyük alimlerin yetiştirildiği bir yer oldu. Bu alimlere dönemin halifesi tarafından çevirdikleri eserlerin ağırlığınca altın ödendi ve maaş bağlandı. Kitaba ve ilme önem veren Abbasi halifelerinden olan Harun Reşit sırf kitap toplamak için seferlere çıkmıştır. İlmi toplantılara başkanlık yapmıştır. Daha sonra bu akademiden giden eserler Avrupa'da Rönesans'ın oluşmasına büyük katkı sağlamıştır.
Gün gelir ve İslam medeniyetinin Bağdat'ta yükselen güneşi kaybolmaya yüz tutar. 1258 yılında Moğol hükümdarı Hülagu'nun Bağdat'ı işgal etmesiyle Beyt'ül Hikme'de yıkılır. Oluşturulan eserler Dicle Nehri'ne atılır ve rivayet odur ki Dicle Nehri'nde günlerce mürekkep akar.

Millet Sistemi: Osmanlı Devleti'nin hakimiyeti altında bulunan toplulukları, din ya da mezhep esasına göre örgütleyip yönetmesine "millet sistemi" denilmektedir. Millet sistemi yaygın olarak Osmanlı Devleti'nin hakimiyeti altında bulundurduğu gayrimüslim (Müslüman olmayan) unsurlar için bir çerçeve oluşturmak amacıyla kullanılmaktadır.

Osmanlı Devleti bir Müslüman devletti ve son İslam İmparatorluğu olma vasfına sahiptir. Bu yüzden de Osmanlı Devleti'nde millet sistemi, esas itibariyle İslam Hukuku'na dayanmıştır. İslam Dini'nde millet kavramı din, mezhep; bir din ve mezhebe bağlı topluluk anlamlarına gelmektedir.

Menzil Teşkilatı: Ticaret yolları üzerinde konaklama, dinlenme ve ihtiyaçların giderildiği yerlerden oluşan teşkilattır.

Kuruluş yıllarından sonra giderek büyüyen ve çok geniş bir coğrafyayı hakimiyeti altına alan Osmanlı Devleti'nde merkez ile eyalet ve sancaklar arasındaki haberleşme gereksinimi giderek artmış ve artan mesafe nedeniyle haberleşme işleri zorlaşmıştır. Zamanla artan bu gereksinimi karşılamak amacıyla gerçek anlamda bir teşkilatlanma ancak Kanuni Sultan Süleyman zamanında, Lütfi Paşa'nın sadrazamlığı dönemindedir.

Osmanlı haberleşme ve ulaşım teşkilatının son derece önemli bir unsuru olan menzilhaneler; önemli devlet işleri ile ilgili haberlerin görevlilerce bir an önce ulaştırılmasını sağlamak amacıyla bir gün batımı mesafelerde konaklama noktaları şeklinde inşa edilmiş mekanlardır.

Kelime olarak; konak, iki konak arası, bir konak yol, merhale, ikamet olunan yer, tatar konağı, posta ve posta tatarları atlarının bulunduğu yer anlamına gelen menzilhane, Osmanlılarda daha çok devlete ait resmi haberleşmeyi sağlayan posta teşkilatı için kullanılmıştır

Dönemin postanesi sayılabilecek menzilhanelerde haberleşme işleri "tatar" olarak da bilinen ulaklar aracılığı ile sürdürülmüştür. Ulakların haber ulaştırma işlerini kolayca gerçekleştirmeleri amacıyla menzillerde belli sayıda at bulundurulmuştur. Menzil kullanımıyla yapılan haberleşmede, ulaştırılması istenen emir ya da haber, ilk merkezden çıkan ulakla bir sonraki merkeze iletilmiş ve orada hazır bekleyen diğer bir ulakla bir sonraki merkeze ulaştırılmıştır. Ancak çok önemli ve gizli haberler tek ulak kullanılarak sağlanmıştır. Özel eğitim görmüş ve son derecede güvenilir kişilerden oluşan bu ulaklar ara merkezlerde at değiştirmek ve dinlenmek suretiyle önemli ve gizli haberleri ilgili yerlere ulaştırmıştır.

Terimler Sözlüğü Ana Sayfa

Online Tarih Terimleri Sözlüğü