Eğitim Sitesi

Fakîr Nedir? Fakîr Hakkında Kısaca Bilgi

Güncel Tasavvufi-Tasavvuf terimleri sözlüğümüzde Fakîr terimi ile ilgili, kısa açıklayıcı bilgiler aşağıda gösterilmektedir. Fakîr nedir? Fakîr ne demek? Fakîr hakkında kısa bilgi gibi içerik arayışınıza cevap olabilecek kısa bilgiler sayfamızda yer almaktadır.

Fakîr Terimi Hakkında Bilgiler

Tasavvufi-Tasavvuf Terimi Olarak Fakîr:

Arapça, mala ihtiyacı olan kişi demektir. Fakir, fena fillâh makamındadır. Kişinin kendinde gördüğü her şeyi, kendine değil, Allah'a ait ve Allah tarafından olduğunu bilmesi ve bu bilinci kuvvetle taşır hâle gelmesidir. Bu mertebeye "Fena Fillâh" denir.


Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Terimi Olarak Fakir:

İhtiyacı olan; kendisinin ve ailesinin yıllık ihtiyacına sahip olmayan, geçimini güçlükle sağlayan, yoksul, fukara, muhtaç kişi.


Benzer Tasavvufi-Tasavvuf Terimleri

Rabıta: Arapça, bağlayan, rapteden demektir. Tasavvufi olarak, müridin zihnî planda, tefekkür ve hayal gücünü kullanarak mürşidiyle "beraberlik" halinde olmasını ifade eder. Ruhî terbiye için, bu mânâ beraberliğine ihtiyaç olduğu kaydedilir.

Muhib: Arapça, seven demektir. Tasavvuf yolunu ve o yolda gidenleri seveni ifade eder. Tasavvuf yolunu seven, fakat o yola girmemiş kişiye muhib derler.

Mukabele: Arapça, karşılaşmak, biriyle karşı karşıya gelmek anlamındadır. Dervişler, zikir çekerken karşılıklı halka halinde otururlar. Bu şekilde karşılıklı oturmaları veya toplu halde şeyhin karşısında bulunmaları sebebiyle, zikr toplantısına mukabele denmiştir. Camide,
hafızın cemaati karşısına alıp Kur'an okumasına da mukabele denir.

Murakabe: Arapça gözetlemek, korumak, kontrol etmek demektir. Allah'ı kalp ile düşünmek.
Allah'ın, her zaman, her yerde hâzır ve nazır olup kendini görüp, işittiğini bilinç olarak yaşamak.

Sala: Arapça. Ezandan önce, özellikle Cum'a günleri, Hz. Muhammed (s)'i övmek maksadıyla okunan na'at. Bu bir Mevlevi tâbiridir. Mevleviler davet anlamında kullanırlar. Sebebi çağırana göre değişirdi. Somatçılık (Sofracılık) görevi yapan derviş (can) "sala" diye bağırırsa bu "yemek hazır, buyurun" anlamına gelirdi. Kandilci olan derviş "sala" diye bağırsa, bu, "camiye, namaza buyurun" demekti. Zikir töreninin icra edildiği mukabele günleri, dış meydancı her kapıyı vurur ve "mukabele olacak, tennurenizi giyin, hazır olun" manasında olmak üzere "Destur tennureye, sala yahu" diye bağırırdı. Sala, Mevlevî-hânenin ortasında yüksek bir sesle bağırılırdı.

Terimler Sözlüğü Ana Sayfa

Online Tasavvufi-Tasavvuf Terimleri Sözlüğü