Güncel Tasavvufi-Tasavvuf terimleri sözlüğümüzde Kâbe terimi ile ilgili, kısa açıklayıcı bilgiler aşağıda gösterilmektedir. Kâbe nedir? Kâbe ne demek? Kâbe hakkında kısa bilgi gibi içerik arayışınıza cevap olabilecek kısa bilgiler sayfamızda yer almaktadır.
Kâbe Terimi Hakkında Bilgiler
Tasavvufi-Tasavvuf Terimi Olarak Kâbe:
Yeryüzünde Allah'a ibadet edilmek üzere inşa edilmiş olunan ilk mâ'bed. Vuslat makamı. Kalbin Hakk'a, sevgiliye, bembeyaz ihram giyerek, yani güzel huylarla süslenmiş olarak yönelmesi. Tasavvuf erbabına göre, iki türlü Ka'be söz konusudur: Birisi Hz. İbrahim'in taştan topraktan yaptığı, çok defalar yıkıldığı halde, tekrar tekrar tamir edilen ve yeniden yapılan maddî Ka'be. İkincisi de, Allah tarafından bina edilen insan gönlü, kalbi.
Tarih Terimi Olarak Kâbe:
Allah'ın Evi. Arabistan'ın Mekke kentinde bulunan ve Müslümanların hacı olabilmek için, belli kurallara uyarak tavaf etmelerigereken kutsal yapı.
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Terimi Olarak Kâbe:
Müslümanların namaz kılarken yöneldikleri Mekke'deki Mescid-i Haram'ın içinde bulunan, Hz.İbrahim ile oğlu Hz.İsmail (A.S.) tarafından ibadet maksadıyla inşa edilmiş olan ilk mukaddes mabettir.
Sözlükte "küp" anlamına gelen Kâbe, Mekke'de Mescid-i Haram denilen Cami-i Şerîfin ortasında yaklaşık 13 m. yüksekliğinde, 11-12 m. eninde taştan yapılmış dört köşe bir binadır. Kâbe'nin İslam dininde önemi öyle büyüktür ki her Müslüman ömründe defalarca onu ziyaret etmeyi ister. Kâbe'yi seyretmek bile insana güven verir.
Kabe Hakkında Detaylı Bilgi
Sözlükte geometrik şekillerden "küb" anlamına gelen Kâ'be, Mekke'de Mescid-i Haram denilen Cami-i Şerîfin ortasında yaklaşık 13 m. yüksekliğinde, 11-12 m. eninde taştan yapılmış kare şeklinde bir binadır. Kur'ân'da Kâ'be; bu ismin (Mâide, 5/97) dışında, el-beytü'l-haram (saygı duyulan ev) (Mâide, 5/2)el-beytü'l-muharrem (saygın kılınmış ev) (İbrâhim, 14/37.Mâide, 5/2)el-beytü'l-atîk (eski ev), (Hac, 22/29, 33),el-beytü'l-ma'mûr (imar edilmiş ev) (Tûr, 52/4) ve el-beyt (ev) (Bakara, 2/125, 127) isimleri ile zikredilmektedir.
Kâ'be, Beytullah (Allah'ın evi) diye de anılır.
Kâ'be'nin;
Doğu köşesine, Rüknü Hacer-i Esved,
Güney köşesine Rüknü Yemânî,
Batı köşesine Rüknü Şâmî,
Kuzey köşesine, Rüknü Irâki denir.
Kuzey batı tarafında Hatîm ve Mîzâb-ı Kâ'be,
Kuzey doğu duvarında, kapı,
Kuzey-doğu duvarı karşısında Makam-ı İbrâhim ve zemzemkuyusu,
Doğu köşesinde Hacer-i Esved vardır.
Kur'ân'da Kâ'be'nin İbrâhim ve İsmail (a.s) tarafından yapıldığı bildirilmektedir (Bakara,2/124129).
Kâ'be günümüze kadar bir çok kere tamir edilmiştir. Kâ'be,
her sene, üzerinde hac âyetlerinin yazılı olduğu siyah ipek örtü ile örtülür.
Hac ve Umre Terimi Olarak Kâbe:
Yeryüzünde ibadet maksadıyla inşa edilen ilk bina olup, bulunduğu alan Allah (C.C.) katında dünyanın en kutsal yeridir. Bu mekâna Beytullah'ta denilmektedir.
Mescid-i Haram denilen Cami-i Şerif'in ortasında yaklaşık 13 metre yüksekliğinde 12 metre boyunda ve 11 metre genişliğinde taştan yapılmış dört köşe bir binadır.
Kur’an-ı Kerim Terimi Olarak Kâbe:
Mekke'de bulunan, Müslümanlarca ziyaret ve tavaf edilen kutsal yer. Mescid-i Haram'ın ortasında bulunan Müslümanların kıblesi olan yeryüzündeki ilk mescit.
Benzer Tasavvufi-Tasavvuf Terimleri
Şem: Mum, meşale anlamında Arapça bir kelime. Bu İlâhî bir nurdur. Sûfînin kalbini yakan İlâhî nurun pırıltısı, müşahede ehlinin kalbinde parlayan irfan nuru.
Çile: Nefsi köreltmek için yapılan terbiye, çekilen çile. Farsça, kırk anlamına gelen çihil'den türemiş bir terim. Bir şeyh nezaretinde derviş, karanlık bir hücrede yalnız başına kırk gün süre ile az uyumak, az yemek, az içmek ve mümkün mertebe sürekli ibadetle meşgul olur ki bu olaya, çile denir.
Tekke: Tarikat etkinliklerinin yürütüldüğü yapılardır. Tekke, Farsçada dayanacak yer demektir. Tasavvuf erbabının, oturup kalkmalarına, sülük çıkarmalarına, âyin yapmalarına mahsus yere, tekke denir. Taşradan gelecek dervişlerin kalabileceği özel odaları ve mutfağı bulunur. Osmanlı Devletinin kuruluş döneminde, tekkeler sosyal, ekonomik, moral, ilmî, hatta siyasî fonksiyonlar icra ediyorlardı. Küçük tekkelere "zaviye", büyüklerine "hânkâh", "dergah", merkezi pozisyonda olanlara da "âsitâne" denir. İlk tekke, Remle'de Ebu Hâşim el-Kufî (ö. 150/765) tarafından kurulmuştur. Erken dönem tekkelerine "Savma'a" adı da verilmiştir. Mecazi olarak tekkeye "harabat", "humhâne", "âteş-gede", "meyhane" denir.
Mürebbî: Arapça, terbiye eden anlamındadır. Manevî tekâmül yolunu öğreten ve eğitimini yaptıran şeyhler veya mürşitlere, terbiye edici anlamında olmak üzere, mürebbi de denilir.
Mürüvvet: Arapça, iyilikte bulunmak, insanlık anlamında bir kelime. Allah dostlarının lütuf ve ihsanlarına da, mürüvvet denir. Dostların kusurlarını görmemek, ibadetini az bulmak da, mürüvvet olarak kabul edilir.
Terimler Sözlüğü Ana Sayfa
Online Tasavvufi-Tasavvuf Terimleri Sözlüğü