Güncel Diksiyon ve Hitabet terimleri sözlüğümüzde Kekeleme terimi ile ilgili, kısa açıklayıcı bilgiler aşağıda gösterilmektedir. Kekeleme nedir? Kekeleme ne demek? Kekeleme hakkında kısa bilgi gibi içerik arayışınıza cevap olabilecek kısa bilgiler sayfamızda yer almaktadır.
Kekeleme Terimi Hakkında Bilgiler
Diksiyon ve Hitabet Terimi Olarak Kekeleme:
Tutukluğun ileri aşaması, söz söylerken birden bire duraklama, çoğunlukla buna katılan yüz buruşturması ve gerilme hareketiyle hecelerin tekrarlanması. Kekemeler soluk aldıkları veya pek geç soluk verdikleri sırada konuşurlar.
Kekeleme genellikle çocukluk döneminde oluşan bir konuşma bozukluğudur. Erken yaşta konuşmaya başlayan çocukların konuşma başarılarına çevrenin gösterdiği aşırı ilgi çocuğun duygularını zararlı yönde etkiler. Çok iyi konuşarak dikkat çekmek isteyen çocuğun kendi üzerinde ürettiği baskı bir süre sonra kekeleme rahatsızlığını oluşturur. dersimiz.com
Kekeleme çocuklukta yaşanan aşırı baskı, şiddet veya aşırı utançlığın etkisiyle de gelişebilir. Maddi bir hastalık olmamakla birlikte kekeleme beyin konuşma merkezinde mesaj akışında oluşan karışıklığın bir sonucudur ve çoğunlukla psikolojik bir sorundur.
Kekemeliği gidermek için:
a) Okumayı yeni öğrenir gibi düşük hızda fakat yüksek sesle bol bol okumak
b) Belli cümleleri ezberleyerek tekrar tekrar seslendirmek.
c) Bu metinde yer alan tekerlemelerin ısrarla okunması
Benzer Diksiyon ve Hitabet Terimleri
Asalak Sesler: Bazı sesler veya kelimeler asalak olarak kelimelerin arasına takılır ve konuşmayı tahammül edilmez hale getirir.
Asalak sesler veya kelimeler konuşmacının fikir netliği ve kendine güveni hakkında şüphe uyandırır. Konuşmanın kalitesini baltalar ve dinleyiciyi sıkar.
Bu kapsamda "ııı, eee, aaa, hmm, şey, yani, mesela, evet..." gibi ses veya kelimeler konuşma arasında sık sık veya gerekmediği halde kullanıldığında dinleyici rahatsız olur.
Örnekler:
Bana şey dedi. Bugün yıldönümü olduğu için eee şey yapacaktık. Tören salonunu düzenleyecektik.
Evet sevgili dinleyenler. Bugün yine sizlerle birlikteyiz. Evet bugünkü konumuz çalışmanın fazileti hakkında. Yani şunu diyorum. Mesela siz zor durumda kaldınız. Yani mesela başınızdan bir felaket geçti.
Sesin İşitilebilirliği (Yüksekliği): Bir konuşmacının sesini karşısındakine duyurabilmesi, iyi bir konuşmanın başlangıcını oluşturur. Konuşmacının sesi işitilmezse konuşmacı ve dinleyici arasında iletişim gerçekleşmez. Alçak veya çok yüksek sesle konuşmak, dinleyiciyi tedirgin eder. Konuşma ortamına göre sesi ayarlamak önemlidir.
Uygun ses, dinleyici kitlesini tamamen kuşatabilen sestir. Konuşmacı aşağıdaki soruları dikkate alarak ses yüksekliğini ayarlamalıdır.
1. Kaç kişilik bir gruba konuşuluyor?
2. Solan ne kadar geniş?
3. Ortamda gürültü yapan var mı?
4. Ses, gürültü gibi çıkıyor, rahat duyuluyor mu?
Konuşma: Ses, kelime ve söz akımından meydana geldiğine göre bir sözü açıkça anlatabilmek, söz ve anlatımın inandırıcı olması, söz ve anlatımda güzelliğe ulaşabilmek diksiyon sanatının başlıca amacıdır.
Konuşmacı düşüncelerini, duygularını ve bilgilerini karşı tarafa aktarırken "üslup" adı
verilen değişik yollar kullanmaktadır. Üç tür üslup vardır.
1.Sade Üslup 2.Yüksek Üslup 3.Karışık Üslup
Üsluplar hakkında detaylı bilgi kendi başlıkları altında verilmiştir.
Ses Yolu: Göğüs boşluğundan dudaklara kadar varan kısma denir. Bunlar akciğerlerden başlayıp boğaz, gırtlak, damak, dil, diş ve dudaklar olarak sıralanır.
Sesin Ortaya Çıkışı: Gırtlağın içinde ikisi sağda ikisi solda olmak üzere dört adet ince kiriş vardır. Seslenmeye yarayan kirişler iki tanedir. Ses çıkarmayı isteyince bu bir çift kiriş gereğine uygun biçimde birbirine yaklaşarak gerilir. Akciğerlerden itilen hava bu kirişlerde isteğimize göre ince, kalın, sert, yumuşak vb. sesler biçiminde perdelenir. Bu ses ağız içinde çeşitli değişmelere uğrayıp boğumlanır, konuşma sesi biçimine girer.
Terimler Sözlüğü Ana Sayfa
Online Diksiyon ve Hitabet Terimleri Sözlüğü