Güncel İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük terimleri sözlüğümüzde Rücu terimi ile ilgili, kısa açıklayıcı bilgiler aşağıda gösterilmektedir. Rücu nedir? Rücu ne demek? Rücu hakkında kısa bilgi gibi içerik arayışınıza cevap olabilecek kısa bilgiler sayfamızda yer almaktadır.
Rücu Terimi Hakkında Bilgiler
İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük Terimi Olarak Rücu:
1- Bir kişinin, hukuken diğerinin yerine geçerek üçüncü kişilere karşı onun haklarını ve sorumluluklarını devralması durumu.
2- Geri dönme, sözünü geri alma, cayma, tersinme.
Edebiyat Terimi Olarak Rücû:
Divan edebiyatı sanatlarından. Bir düşünceyi daha güçlü hale getirmek için, söylenen sözden vazgeçer gibi davranılır. Espri, üzüntü, sevinç, dehşet, hayret durumlarında ifadeyi daha güçlü ve canlı kılmak için kullanılır. Vazgeçme döngü halinde de yapılabilir. Örnek:
Eder isyanıma gönlümde nedâmegalebe
Neyleyeyim yüz bulamam ye's ile afvime talebe
Ne dedim? Tövbeler olsun, bu dafi'i şerdir
Benim özrüm günehimden iki kat beterdir
Nûr-i rahmet niye güldürmeye rûy-i siyehim
Tanrının mağfiretinden de büyük mü günehim?
Şinasi
Hukuk Terimi Olarak Rücu:
dönme; geri dönme; cayma; sözünden dönme; sözünü geri alma; bir ödemede bulunan kimsenin, bu bedeli, asıl ödeme yapması gereken kişiden istemesi;
Ekonomi, Bankacılık Terimi Olarak Rücu:
Geri dönme, cayma
Belediyecilik-Kamu Yönetimi Terimi Olarak Rücu:
Geri dönme.
Emlak ve Gayrimenkul Terimi Olarak Rücu:
Geri dönme.
Bağışta rücu şartı: Bağışı kabul edenin bağışı yapandan önce ölmesi halinde, taşınmazın mülkiyetinin bağışı yapana geri dönebilmesi şartıdır.
Devletin sorumluluğunda rücu: Hazinenin ödediği tazminatın tamamını veya bir kısmını kusurlu tapu memurundan istemesidir.
Benzer İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük Terimleri
Rüştiye: (Osmanlı Devleti'nde) Eskiden aşağı yukarı şimdiki ortaokul derecesinde olan okullara verilen ad.
Saraç: Koşum ve eyer takımları yapan veya satan kimse.
Saltanat Şûrası: 1- Osmanlı Devleti'nde görüş alma amacıyla, devlet ileri gelenlerinin, din adamlarının genelde padişah başkanlığında açılan ve oylama ile tavsiye niteliğinde bir karar verilen toplantı.
2- Savaş, barış gibi fevkalade konularda devlet adamlarıyla ilim irfan sahibi insanların görüşlerini almak üzere bizzat padişahın da hazır bulunduğu üst düzey toplantıdır.
3- Sevr Antlaşması'nın imzalanmasından önce, İstanbul'da padişahın başkanlığında büyük memurlardan oluşan olağanüstü meclis.
Seferberlik: Bir ülkenin silahlı kuvvetlerini savaşı hazır duruma getiren, ülkenin ekonomisini, yönetimini ve savaş gereklerine uyacak duruma sokan hazırlık ve önlemlerin tümü. Bu durumun ilan edildiği veya savaşın sürdüğü dönem.
Sempatizan: Duygudaş.
Terimler Sözlüğü Ana Sayfa
Online İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük Terimleri Sözlüğü