Güncel Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi terimleri sözlüğümüzde Sünnet-i Müekkede (müekket, kuvvetli sünnet) terimi ile ilgili, kısa açıklayıcı bilgiler aşağıda gösterilmektedir. Sünnet-i Müekkede (müekket, kuvvetli sünnet) nedir? Sünnet-i Müekkede (müekket, kuvvetli sünnet) ne demek? Sünnet-i Müekkede (müekket, kuvvetli sünnet) hakkında kısa bilgi gibi içerik arayışınıza cevap olabilecek kısa bilgiler sayfamızda yer almaktadır.
Sünnet-i Müekkede (müekket, kuvvetli sünnet) Terimi Hakkında Bilgiler
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Terimi Olarak Sünnet-i Müekkede (müekket, kuvvetli sünnet):
Peygamber (s.a.v.) Efendimizin devam edipte pek az yapmadıkları ibadetlerdir. Sabah, Öğle ve Akşam Namazlarının sünnetleri.
Benzer Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Terimleri
Sünnet-i Gayri Müekkede: Peygamber (s.a.v.) Efendimizin ibadet maksadıyla bazen yapmış olduğu şeylerdir. Yatsı ve İkindi namazlarının sünnetleri gibi.
Taharet: Lûgat manası temizlik demektir. Din deyiminde taharet, pislik ve necasetten arınmış olmak veya abdestsizlik denilen şerî bir engelin kalkması halidir. Bir kısım ibadetlerin şartı, başlangıcı ve anahtarıdır. Temizlik bulunmadıkça bu ibadetler yerine getirilmez.
Abes: 1- İşe yaramayan, boş, faydasız şey.
2- Namazda abes hareketler mekruhtur. Elbise ile oynamak gibi. Namazda faydalı hareketin meselâ eli ile alnındaki teri silmenin zararı olmaz. Pantolonun tozunu silkmek, mekruhtur. Kaşınmak abes değilse de, bir rüknde, eli üç kere kaldırmak, namazı bozar. (İbn-i Âbidîn)
Abese Sûresi: Kur'ân-ı Kerîmin sekseninci sûresi. Mekke-i mükerremede nâzil oldu (indi). Kırk iki âyet-i kerîmedir. Birinci âyet-i kerîmede yüzçevirdi, iltifat etmedi mânâsına olan Abese lafzı sûreye isim olmuştur. Sûrede, Kur'ân-ı kerîmin Allahü teâlâ tarafından bir mev'ize (nasihat, öğüt) olduğu bildirilmekte, Cenâb-ı Hakk'ın kudret ve azametine (büyüklüğüne) deliller getirilmekte, kıyâmet gününün dehşetli vaziyeti, o gün iyilerin ve kötülerin halleri ve daha başka hususlar anlatılmaktadır.
Abdiyyet: Kulluk makamı. Evliyâlığın en yüksek makâmı, derecesi. İyilikleri Allahü teâlâdan bilip kendinden bilmemek. Allahü teâlânın lütf ve ihsânı ile Abdiyyet derecesine ulaşmak istiyen kimsenin, Peygamberimiz sallallahü aleyhi ve selleme tam olarak uyması lâzımdır. Bu yüce zirveye o yüce peygambere tam uymakla kavuşulur. Bu, Allahü teâlânın bir lütfu olup, onu dilediğine ihsân eder. (İmâm-ı Rabbânî)
Terimler Sözlüğü Ana Sayfa
Online Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Terimleri Sözlüğü