Eğitim Sitesi

Beşinci Mevsim Şiiri

Beşinci Mevsim

Sonbaharda gelme bana…

Çehrende hüznün resmini görmeyeyim.

Daha ben seni sarmadan sıkıca,

Rüzgârların kollarına vermeyeyim.



Bana bir kış günü gelme…

Sana giden yollar hiç kapanmasın.

Ben seni görmeliyim yeşil göllerde,

O yeşil bakışların sakın donmasın.



İlkbaharda gelme bana…

Gözlerinin ışığı her lahzâ parlasın.

Yağmurlar yağmasın aşkın nârına,

Yüreğim senle tutuşsun, yansın.



Bana bir yaz günü gelme…

Varlığın bunaltmasın sakin ruhumu.

Beni gark etme hasret ateşine,

Ayaklarım hiç bulmasın ayrılık yolunu.



Öyle bir mevsimde gel ki…

O mevsimin efsûnuyla bir olasın.

Belki üşütürsün; yakarsın da belki,

Yağmurum da ateşim de sen olasın.



Ahmet YANIT

Ahmet YANIT Şiirleri

  

Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.

Benzer Ahmet YANIT Şiirleri:

Gitmeliyim?

Kararım kesindi bu kez;

Bu kez kesin gitmeliydim…

Bir elimde bavulum,

Diğerinde harcanmış umutlar,

Yakılmış mektuplar;

Sırtımda mahzun çehreli bir ceket,

Zihnimde, yaşanan onca yılı harab etmiş

Anlık bir cinnet…

Kararım kesindi bu kez;

Bu kez kesin gitmeliydim…



O orada otururken öylece,

Gözleri çakılıyken sisli bir meçhûle;

Elleri titrek, dilleri lâl,

Boğazında demirden bir kelepçe…

Bende yürek ağrısı bir pişmanlık,

Dağlar sırtında bir yalnızlık,

Semalar dolusu karanlık…

Yürüdüm gözlerim kapalı,

Ellerini tutan ellerim yaralı…

Kararım kesindi bu kez;

Bu kez kesin gitmeliydim…



Yerde, deminki kavgadan artakalan,

Her zerresi inleyen cam kırıkları.

Yerde hayâller, yerde umutlar;

Yerde anılar, yerde yarınlar…

Yerde deminki kavgadan artakalan,

Her zerresi inleyen yürek kırıkları…

Yürüdüm kapının eşiğine,

Yürüdüm, meçhûle giden gemilerin kalktığı

O küflü, o en eski iskeleye…

Kararım kesindi bu kez;

Bu kez kesin gitmeliydim…

Ahmet YANIT

Özleyen?

İlkin gözlerin battı gönlüme,

Sonra uçsuz bucaksız bir yangın başladı

Yürek şehrimin orta yerinde.

Önce geceler uzadı, sabahlar olmadı;

Sonra can hiç rahat yüzü görmedi.

Artık ne yana baksam koskoca bir yalnızlık vardı

Ve bir de ışık misâli parlayan,

Karşıma geçip ürkek bir ceylan edasıyle

Gözlerimin tâ içine bakan,

Yüreğimdeki yangına körükle koşan

O mahzun hayâlin…



O zamanlar hiç yüzüm gülmedi ama,

İnan, hiç de ağlamadım.

Gözlerimdeki o bir damla yaştın sen:

Ağlarsam, seni kaybederim sanırdım…



Biliyordum: Bir yangındı bu.

Acıydı, çileydi semeresi.

Ama ben koşa koşa gittim üzerine, bile bile!

Senin için yazdım, senin için yandım

Ve senin için ıslandım o yağmurlu gecelerde.

Seni sevdiğimi fısıldayan bir şarkı vardı daima dilimde.

Sanki yaşayamazdım; sen vardın hep aklımda – fikrimde...



İlkin hayâlini koydum

Gözlerimin gördüğü her zerreye;

Sonra adını gönlümün en derin mahzenine yazdım:

“Yâr” diye…



“Ya şimdi?” diye sorma sakın!

Bende durum hep aynı:

Gönlümdeki yangın

Yokluğundan haz alıp biraz daha büyüyor.

Adın bir şarkı misâli dilimden hiç düşmüyor.

Bağrımda atan yürek her an adını sayıklıyor.

Yine geceler zâlim, uzadıkça uzuyor;

Yine uyku tutmuyor;

Yine hasret yüreğimi dağlayıp duruyor.

Ve benim deli gönlüm tüm bunlara inat,

Yine sana, tek sana her gün dönüp dönüp âşık oluyor…



İşte yine böyleyim:

Yine sensizim, yine yalnızım, yine mahzunum.

Geceler boyu o buzdan yalnızlığın koynunda

Sabahlara kadar üşüyorum.

Ben, Üsküdar sahilinde yine sensiz dolaşıyorum.

Sensizliğin acısıyla feryatlar koparan şu sana sevdâlı yüreğimi

Resimlerinle avutuyorum.

Yokluğuna yazdığım “Hasret Raporu”na

Her gün yeni dizeler ekliyorum…



İstanbul’dan, bu zalım gurbetten

İşte sana yüreğimin feryâdını gönderiyorum:



SENİ SEVİYORUM, SENİ ÇOK SEVİYORUM!...

Ahmet YANIT

Sesleniş

Kaderim mi benim, hep hasret çekmek?

Yine gurbet bana can-diyâr oldu.

Sensizliğin acısı bilmiyor ki dinmek,

Aklım-fikrim benden hep firâr oldu.



Hayâlin çekilip gitmez karşımdan,

Yağmur isyân etti gözüm yaşından.

Beni benden alıp bu büyük sevdan,

Çepe-çevre sardı, sonsuz nâr oldu.



Say ki, bir gülüm ben, sensiz kurudum,

Mutluluğun yolunu bulamaz oldum.

Mahzun kaldım burada, gülmeyi unuttum,

Şimdi tek meşgâlem âh-u zâr oldu.



Dualar ettim hep yüce Mevlâ’ya:

Bir leke gelmesin bu temiz sevdâya.

Yüreğimde kanayan bu acı yaraya

Yine tek dermânım nazlı yâr oldu.



Bilmem ki, niye yook hayatın tadı,

Yüzümde neş’eden eser kalmadı.

Sensizken geçen her günün adı

Şu gönül hânemde, bin efkâr oldu.



Anla Kardelen’im, sevmişem seni,

Bu şiir sevdama bir şiâr oldu.

“Sensizim!” diyorsam, ölüyüm bil ki,

Sanki bu sokaklar bir mezâr oldu.

Ahmet YANIT

Beşinci Mevsim Şiiri