Eğitim Sitesi

Gitmeliyim? Şiiri

Gitmeliyim?

Kararım kesindi bu kez;

Bu kez kesin gitmeliydim…

Bir elimde bavulum,

Diğerinde harcanmış umutlar,

Yakılmış mektuplar;

Sırtımda mahzun çehreli bir ceket,

Zihnimde, yaşanan onca yılı harab etmiş

Anlık bir cinnet…

Kararım kesindi bu kez;

Bu kez kesin gitmeliydim…



O orada otururken öylece,

Gözleri çakılıyken sisli bir meçhûle;

Elleri titrek, dilleri lâl,

Boğazında demirden bir kelepçe…

Bende yürek ağrısı bir pişmanlık,

Dağlar sırtında bir yalnızlık,

Semalar dolusu karanlık…

Yürüdüm gözlerim kapalı,

Ellerini tutan ellerim yaralı…

Kararım kesindi bu kez;

Bu kez kesin gitmeliydim…



Yerde, deminki kavgadan artakalan,

Her zerresi inleyen cam kırıkları.

Yerde hayâller, yerde umutlar;

Yerde anılar, yerde yarınlar…

Yerde deminki kavgadan artakalan,

Her zerresi inleyen yürek kırıkları…

Yürüdüm kapının eşiğine,

Yürüdüm, meçhûle giden gemilerin kalktığı

O küflü, o en eski iskeleye…

Kararım kesindi bu kez;

Bu kez kesin gitmeliydim…

Ahmet YANIT Şiirleri

  

serhat karanlık gecelerden

Yazılan son 1 yorum gösteriliyor.

İçerikle ilgili 1 yorum yazılmış.

Benzer Ahmet YANIT Şiirleri:

Sesleniş

Kaderim mi benim, hep hasret çekmek?

Yine gurbet bana can-diyâr oldu.

Sensizliğin acısı bilmiyor ki dinmek,

Aklım-fikrim benden hep firâr oldu.



Hayâlin çekilip gitmez karşımdan,

Yağmur isyân etti gözüm yaşından.

Beni benden alıp bu büyük sevdan,

Çepe-çevre sardı, sonsuz nâr oldu.



Say ki, bir gülüm ben, sensiz kurudum,

Mutluluğun yolunu bulamaz oldum.

Mahzun kaldım burada, gülmeyi unuttum,

Şimdi tek meşgâlem âh-u zâr oldu.



Dualar ettim hep yüce Mevlâ’ya:

Bir leke gelmesin bu temiz sevdâya.

Yüreğimde kanayan bu acı yaraya

Yine tek dermânım nazlı yâr oldu.



Bilmem ki, niye yook hayatın tadı,

Yüzümde neş’eden eser kalmadı.

Sensizken geçen her günün adı

Şu gönül hânemde, bin efkâr oldu.



Anla Kardelen’im, sevmişem seni,

Bu şiir sevdama bir şiâr oldu.

“Sensizim!” diyorsam, ölüyüm bil ki,

Sanki bu sokaklar bir mezâr oldu.

Ahmet YANIT

Dün Akşam

Dün akşam yine yıldızları seyrettim,

Yine seni gördüm o yıldızlarda.

Dün akşam yine bir isyân ettim

Seni benden ayıran bu hâin zamana.



Uğraştım, bir türlü uyuyamadım,

Bir türlü uyku girmedi gözüme.

Sonuna kendimi tutamadım;

Feryâdım yükseldi, tâ gök yüzüne.



Sokaklara düştüm senin yüzünden,

Uykuyu unuttum, bir serseri misâli.

Tükenmek bilmez bu sevgin yüzünden

Ateşlere saldım bu yüreğimi.



Anladım: Sensiz yüzüm gülmeyecek,

Sensiz, görmeyeceğim ben güneşi.

Belli ki ömrüm pek uzun sürmeyecek;

Ne de olsa ayrılık, ölümün ikiz kardeşi.

Ahmet YANIT

Nasıl Unutsun Bu Gönül Seni?

İnce bir sızı var benliğimin ücralarında

Söylesene yâr! Nasıl unutsun bu gönül seni?

Senin yaktığın ateş dolaşır hücrelerimde

Söylesene yâr! Nasıl unutsun bu gönül seni?



Sensizlik her günümde keder, her anımda matem,

O nazlı hayâlin gözümü ilişiyor her dem,

“Ben unuttum.” demek bile hatırlamaktır madem,

Söylesene yâr! Nasıl unutsun bu gönül seni?



Şimdi “Meçhûl”e döndü, “Sevda” diyarımın adı,

Yüzümde tebessümün, inan, izi kalmadı,

Hâlâ damağımdayken o dudaklarının tadı,

Söylesene yâr! Nasıl unutsun bu gönül seni?



Hep sana çıkıyor, uğradığım bütün sokaklar,

Gecenin büyüsünde, mehtapta bile yüzün var,

Dilimde ayrılığa isyan, içimde volkanlar…

Söylesene yâr! Nasıl unutsun bu gönül seni?

Ahmet YANIT

Gitmeliyim? Şiiri