Eğitim Sitesi

İhtiyar Çoban Şiiri

İhtiyar Çoban

Beyaz kepeneğin yanık bir sesin,

Kaval da senindir ihtiyar çoban.

O dağ senin, bu dağ benim gezersin,

Yollar da senindir ihtiyar çoban.



Irmaklardan, köprülerden geçersin,

Mor menekşe, lale, sümbül biçersin,

Kaynağından soğuk sular içersin,

Pınar da senindir ihtiyar çoban.



Koyunlarla kuzular buluşunca,

Körpe yavru annesine doyunca,

Yorgun güneş kızıl ufka varınca,

Gece de senindir ihtiyar çoban.



Felek aldı elinden can yoldaşını,

Sakladın durdun akan gözyaşını,

İstersen taştan taşa vur başını,

Keder de senindir ihtiyar çoban.



Yıllardır yanında sırdaşın oldu,

Sürüye sokmadı çakalı kurdu,

Gelen her tehlikeye karşı durdu,

Çomar da senindir ihtiyar çoban.



Peygamberler mesleğini seçmişsin,

Sanki bir abı- ı hayat içmişsin,

Yetmişinde bile hâlâ gençmişsin,

Hayat ta senindir ihtiyar çoban.

Ahmet ALPTEKİN Şiirleri

  

gaye bulut mükemmel bir şiir bu.number one yani.yazarı tebrik ederim

cengız behsetov bütün sınıf çok sevi

ahmettoper çok güzel tebrikler

Yazılan son 3 yorum gösteriliyor.

İçerikle ilgili 3 yorum yazılmış.

Benzer Ahmet ALPTEKİN Şiirleri:

Ah Şu Çocuklar

Büyük desem değiller

Küçük desem değiller

Büyüyüp de küçülmüşler

Ah şu çocuklar!



Dünyaları masal gibi

Rüyaları gerçek

Dilerim hep gülecek

Bugün de, yarın da çocuklar.



Sakın küçük görmeyin

Çocuk diyip geçmeyin

Azarlayıp üzmeyin

Geleceğimiz bizim onlar.



Sevgimi onlara verdim

Saflığı onlarda gördüm

Zaten her zaman derdim

Canımdır benim onlar.



Ellerine diken batsa

Yüreğimde hissederim

Dün de, bugün de derim

Solmayan bir çiçektir onlar.



İçleri ve dışları tertemiz

Gelecekteki hür sesimiz

Çocukları hiç üzmeyiniz

Günahsız bir melektir onlar.

Ahmet ALPTEKİN

Süphan

Dumanlı başınla yüce göklerde,

Yıldızlarla, semayla konuşursun.

Eteklerin altın kumsalda, yerde,

Engin mavi sularla buluşursun.

Bir başkadır senin heybetin Süphan.



Arzın kalbinden fışkırdın göklere,

Yücelik kattın konduğun yerlere,

Eteğinle yayılmışsın düzlere,

Duruşun farklıdır başka dağlardan,

Alemi yandırır ateşin Süphan.



Ahlat,sarılmış eteğine, beline,

Sual olmaz kara, kışa, seline,

Garip köylüm bakar durur eline

Baharla birlikte canlanır her yan,

Halkımı doyurur himmetin Süphan.



Acın var bilirim, ama nerende?

Elif mi, Mahmut mu yandı sinende?

Bir garip sesler duyulur bazen de,

Yanık türküler söylersin durmadan,

Gönlümü kavurur yakışın Süphan.



Ad konurken ta ezelden dağlara,

Yaradan adını bahşetmiş sana,

Sözüm yoktur azametinden yana,

Korku salarsın düşmana uzaktan,

Kalpleri titretir bakışın Süphan.

Ahmet ALPTEKİN

Turnalar

Niçin kaçarsınız benden turnalar

Yoksa beni de avcı mı sandınız

Van Gölü’ne konmayın ha turnalar

Avcılar görürse billah yandınız.



Yine dizilmişsiniz katar katar

Akar durursunuz mavi göklerden

Her biriniz derdime bin dert katar

Uğrar geçersiniz bizim ellerden.



Ya sürüyle ya da çift gezersiniz

Bir başına gören olmaz sizleri

Sonsuz göklerde kanat süzersiniz

Görenlerin buğulanır gözleri.



Bizden de selam götürün turnalar

Geçtiğiniz şehire, beldelere

Ağlayın yüz sürün, sürün turnalar

Yolunuz düşerse kutsal yerlere

Ahmet ALPTEKİN

İhtiyar Çoban Şiiri