Eğitim Sitesi

Onuncu Köy Şiiri

Onuncu Köy

Pusu kurmuş güneşe, gölgesinden korkanlar

Maskenin arkasında, yüzsüz yüzsüz adamlar

İnsaf yüklü olandan, azıcık olsun damlar



Kesip de yemek için, göstermelik severler

Doğruyu haykıranı, dokuz köyden kovarlar



Var olan yara alır, sökük vicdanlı bunlar

Utan yahu! demenin, muhatabı insanlar

Vahşet sergilenince, tasdikleniyor zanlar!



Sıkışınca riyakâr, sözü dilde yuvarlar

Doğruyu haykıranı, dokuz köyden kovarlar



Zekâ ile kurnazlık, bir değildir bilirim

Şeytana yâr olunmaz, insan varsa gelirim

Bu nasıl hukuktur ki, adalet dilim dilim!



Hak arayan yüzüstü, sultan oldu sığırlar

Doğruyu haykıranı, dokuz köyden kovarlar



Asrın kara lekesi, üstün ırk hezeyanı

Kınamalar yıldırmaz, sanki teşvik beyanı

Barış nârâlarının, kalmadı tutar yanı



Hele fırsat geçmesin, sığ derede boğarlar

Doğruyu haykıranı, dokuz köyden kovarlar



Dehşete kapıldım ben, bu bir cani stili

Yakılmak isteniyor, kıyametin fitili

Medeni vahşet gibi, suskun dünyanın dili



Barbarlık başlara taç, küme düştü değerler

Doğruyu haykıranı, dokuz köyden kovarlar



Ne zaman Osmanlı'nın, kılıcı girdi kına

İstikrar serap oldu, düşman geldi yakına

Ateşle oynayanlar, kına yaksınlar kına!



Nasıl duysunlar beni, kalbte çifte duvarlar

Doğruyu haykıranı, dokuz köyden kovarlar



Dünyamız onuncu köy, sen başka mekân ara

Haddini aşanları, atacağız kenara

Vicdana kan bulaştı, insanlık aldı yara



Çobanlar sahte çıktı, başsız kaldı davarlar

Doğruyu haykıranlar, dokuz köyü kovarlar



Ali Rıza Malkoç 01/06/2010 Bursa

Ali Rıza MALKOÇ Şiirleri

  

Özgür NESİN Sayın Ali Rıza Malkoç Bey bu gönül sesinizi en içten duygularımla candan kutlarım. İnanın bu haykırışınız beni çok etkiledi. Ellerinize ve Yüreğinize sağlık. Selamlar saygılar...

Yazılan son 1 yorum gösteriliyor.

İçerikle ilgili 1 yorum yazılmış.

Benzer Ali Rıza MALKOÇ Şiirleri:

Halk Şiiri Nedir? -2

Halk Şiiri Nedir? (2)



Hece hece düğümlenen

Bir his, bir duygudur şiir

Neşe verip, hüzünlenen

Tükenmez öyküdür şiir



Yola çıktığında varan

Tuz ile şekeri karan

"Alan yok mu?" diye soran

Özleme saygıdır şiir



Tavsiyedir ve nasihat

hazmedip sen de bul sihhat

İnsanlığa sınırsız hat

Nöbetçi uykudur şiir



Bahçivandır gül besleyen

Bu kâinatı süsleyen

Rüya görmeden düşleyen

Toplumsal kaygıdır şiir



Şarkılara bercestedir

Her türküde her sestedir

Noktası son nefestedir

İpekten yaygıdır şiir



Sevda örülü kozası

Sevgi mayalı hizası

Uğrunda yok yol kazası

Erene doygudur şiir



Ali Rıza Malkoç 26/04/2010 Bursa





Berceste:Güzel,latif,seçilmiş,sanat değeri yüksek olan dize

Ali Rıza MALKOÇ

Vasiyetname

Vasiyetnâme (2)

-oğula, oğullara, oğulverenlere –



Vâsi atanırsa, hür iradene

Aklını, fikrini çaldırma oğul

Sorumluluğun var, can varedene

Vazifen yaşatmak, soldurma oğul



Hem dünyalık gözün, hem kalbî gözün

Açık olsun, herkes anlasın sözün

Dimdik dursun başın, hep gülsün yüzün

Su ver fidanlara, öldürme oğul



“İnsan insan” diye yola çıkarlar

İki laf eylesen, sözü tıkarlar

Doğmasa da güneş, eriyor karlar

Hukuksuza pabuç deldirme oğul



Taş üstüne taş koyanlar, taş atmaz

Gönül mimarının, çivisi batmaz

Hakk’ı bilen, halka rağmen dayatmaz

Görgüsüze set ol, güldürme oğul



Acı acı, büyüttük bu ağacı

Meyve değil, zehir sundu ne acı

Dünya nimetleri, başının tacı

Sakın ha olmasın, aldırma oğul



Bahçende yetişsin, çiçekler, renk renk

Gönül harmanımız, gülistana denk

Çeşitlikte huzur, bütünlük ahenk

Gayrısını kalbe doldurma oğul



Nereden Baktığın, nerde durduğun

Önem taşır, hayalinde kurduğun

Kimi matemdedir, kimine düğün

Selâmı-sabahı kaldırma oğul



Çıkmaz sokak, kör düğümde yol aldık

Zulüme denk, horlanmayla hâl aldık

Çiçekten bal, yanan daldan kül aldık

Zirveleşen ruhu, böldürme oğul



Malkoç Ali, Rıza göstermez buna

İnsan haykırmalı, ve çözüm suna

Dünyanın ekseni, kayıyor kana

Despotun çarkını, oldurma oğul



Ali Rıza Malkoç Bursa, 27/11/2010



Vâsi: Akılca noksan veya ölen kişinin tüm hak, yetki ve sorumluluklarını yöneten kimse

Mâtem: Yas, elem, keder, üzüntü

Despot: Baskı ile yönetimi yöntem edinmiş zorba

Ali Rıza MALKOÇ

Yalnızlar

Kökünden koparılmış

Aşklar, sevdalar yalnız

Mânâ, ruhuna küsmüş

Sözler, sâdâlar yalnız



Biraraya zor gelen

Yüze yapmacık gülen

Kavuşmak meğer yalan

Sessiz vedalar yalnız



Beklemek düşmez sana

kaydediver yasana

Bilinmeze bu sene;

Göçen vefalar yalnız



Yakın-Uzak demeden

Her zorluğu dem eden

Vicdan düşse kümeden

Garip davalar yalnız



Üretir tarttıramaz

Önyargı attıramaz

Benliği sattırmaz

Salim kafalar yalnız



Aldanmışla, adanmış

Biri taş, biri canmış

Görüntüler yalanmış

Cevr-ü cefalar yalnız



Sahte bülbül deşifre

Yalan vardırır küfre

Huya düşünce tafra

Zevk-ü sefalar yalnız



Boşaltırsan içini

Öz değerler taçını

Yol istersen saçını

Kalbî küfeler yalnız



Ali Rıza MALKOÇ 24/11/2010 Bursa



Sâdâ : Gür ses Dem:Soluk,nefes,zaman Cevr-ü cefa : Zorluk,eziyet,sıkıntı

Küfe: Örgülü sepet, saklama kabı Salim: Sağlam,sakin

Tafra: Çalım, böbürlenme, yüksekten atma, abartma,olduğundan büyük görünmeye çalışma


Ali Rıza MALKOÇ

Onuncu Köy Şiiri