murat bunu sana gönderiyorum
Vîcdan
Ah vicdanım sen olmasan ne rahat olurdum
Ordan burdan çalardım yiyip içip uyurdum
îlim irfan din iman şeref ahlak anane
Topunu da satmıştım parasını verene
Yok efendim günahmış yok efendim insanlık
Bir insan ben mi kaldım her tarafım karanlık
Acıyorsun garibe alıyorsun koynuna
Yılandan haince sarılıyor boynuna
Uçurumun başında boşlukta bir ayağı
Aman yavrum dikkat et düşeceksin aşağı
Vay efendim sen misin bana akıl verecek
Bir açtı ki ağzım baykuşlar tüneyecek
Geldi şeytan yanıma ulan Adem bana bak
Başlatma vicdanına hepsi gebersin bırak
Tamam efendim dedim galiba sen haklısın
Kovuldun vicdan dedim üç beş ay yasaklısın
Benden rahat kimse yok şeytanla kol kolayım
Sen senaryo hazırla artisti ben olayım
Aman! Allah o da ne şeytan kardeş nerdeyiz
Cehenneme varmadık ona yakın yerdeyiz
Yok arkadaş fiim yok artistlikten anlamam
Filimde oynarım da sonuna dayanamam
Gel vicdanım gel şöyle yasak falan kalmadı
Dilim çal çırp dese de elim kolum varmadı
Adem GÜLEÇ Şiirleri
Yazılan son 3 yorum gösteriliyor.
İçerikle ilgili 3 yorum yazılmış.
Benzer Adem GÜLEÇ Şiirleri:
Koca koca efendiler
Çocuklara özendiler
Onunlada övündüler
Daha bizde övelim mi?
Beriki benzini aldı
Öteki kibriti çaldı
Yangın samanlığı aldı
Damları da katalım mı?
Dedim dedin dedi demiş
Biri bir şeyler söylemiş
Diyelim o nane yemiş
Biz de nane yiyelim mi?
Bir desen bin ediyorlar
Yok yere kin güdüyorlar
Dışardan seyrediyorlar
Biz de size küselim mi?
Gezdim gurbeti dolaştım
Zorunan size ulaştım
Halinizi görüp şaştım
Gene gurbet gezelim mi?
Adem GÜLEÇ
Bu gece çok karanlık uyku tutmadı kalktım
Yüzümü yıkıyorken döndüm aynaya baktım
Gördüklerim rüyamı ayna sana ne oldu.
Ben kendimi ararken aynaya mahluk doldu
Uzun kısa rengarenk çeşit çeşit canlılar.
ipeklerle gezenler üstü başı kanlılar,
Tutamadım kendimi kuvvetimce bağırdım.
Sesimi duyan var mı kimi neden çağırdım.
Korkuyordum evimde aynadaki resmimden
Buharlar çıkıyordu terli titrek cismimden
Çömeldim bir köşeye çenem dizim üstünde
Tam kendime gelmişken bir şangırtı üstümde
Buhardan şekil almış az önceki mahluklar
Ak sakallı dedeler top oynayan çocuklar
Birden kendime geldim bağırdım tüm gücümle
Kimsiniz siz diyerek saldırdım bir hücumla
Ak sakallı ihtiyar kolumdan tuttu beni
Benim adım Adem'dir tanımadın mı seni
Bırak şimdi masalı öbürleri kim dedim
Hepside Adem dedi sana doğru söyledim
Nasıl olur ihtiyar bu sözlerin sırrı ne
Şaşırma evlat dedi bir bak kendi kendine.
Adem GÜLEÇ
Başımda bir beyaz tel ölümün habercisi
Başımda bir beyaz tel elçinin birincisi
Parlıyor karanlıkta gökteki yıldız gibi
Utanıp eğiliyor gelinlik bir kız gibi
Utanma utanacak biri varsa o benim
Sen nurunla aydınlat aydınlansın bedenim
Koparmıştım ipimi şaşırmıştım yolumu
Hızır gibi yetiştin tutuverdin kolumu
Aman adem bir düşün gittiğin yol yol değil
İstikamet ovaya uçurum yar çöl değil
Çölde susuz kalırsın yardan yuvarlanırsın
Nurum kılavuz sana bakıp ayarlanırsın
Nedir bu uyuşukluk perişanlık dalgınlık
Gayret et gel peşimden yolun sonu aydınlık
Dizlerimde derman yok,yüreğimde ağırlık
Ne görme var ne duyma hem körlük hem sağırlık
Biri tutuyor beni boğazımda eller var
Aynada bir canavar ellerinde güller var
Güller mi dile geldi yoksa beyaz saçım mı?
Yüreğim tutuşuyor yanmak benim suçum mu?
Bir tane beyaz saçın ettiği işe bakın
Birine güç yetmedi oldular kırka yakın
Teslim oldum pes ettim ipin ucu sizlerde
Çekin götürün beni o mukaddes izlerde
Adem GÜLEÇ