Eş sesli, sesteş Açma kelimesinin anlamı ve örnek cümleleri:

dotAradığınız eş sesli (sesteş) Açma kelimesinin anlamı ve örnekleri;
1. Açmak işi. "Pencereyi açma." "Çantamı izinsiz açma."
2. Bir tür susamsız, kalınca, yağlı çörek. "Bana da iki açma al." "Gel açma yiyelim."
3. Orman içinde ağaç kesme veya yakma yoluyla tarıma elverişli bir duruma getirilen arazi. "Bu açma yüzünden ceza aldı."

Eş Sesli (Sesteş) Kelime Örneği Arayın

Yazılışları ve okunuşları aynı, anlamları farklı olan kelimelere eş sesli (sesteş) kelimeler denir.

Eş sesli (sesteş) kelime: İç (dersimiz.com-15313)
1. Bir şeyin iç kısmı. "Bu kovanın içi neden pis görünüyor?"
2. Bir sıvıyı içmek. "Çocuklar gece yatarken süt içmeli ki sağlıklı kalabilsinler."

Eş sesli (sesteş) kelime: Koca (dersimiz.com-15320)
1. Kadına göre eş. "Kocası her akşam eve elleri dolu gelirdi."
2. Büyük. "Koca koca ağaçları acımadan kestiler, orman filan kalmadı artık."

Eş sesli (sesteş) kelime: Yormak (dersimiz.com-21331)
1. Yorgun duruma getirmek, sıkıntıya sokmak. "Seni bu kadar çok yormak istemezdim."
2. Bir anlam vermek, yorumlamak. "Kötü bir rüya görmüşsün, ama hayra yormak en iyisi."

Eş sesli (sesteş) kelime: Beyaz (dersimiz.com-25965)
1. Beyaz ırktan olan kimse. "İnsanları zenci, beyaz diye ayırmak doğru değil."
2. Ak, kara ve siyah karşıtı. "Sevdiğim üç renk; mavi, beyaz, mor."
3. Beyaz renkte olan "Bugün beyaz bir gömlek almam gerekiyor."

Eş sesli (sesteş) kelime: Yüz (dersimiz.com-15309)
1. Sayı Olarak 100 "Bu sınavdan da yüz alırsam okul birincisiyim."
2. Suda Yüzmek. "Yaz bitiyor, Sen hala yüzmeyi öğrenemedin mi?"

Eş sesli (sesteş) kelime: Asma (dersimiz.com-15355)
1. Belirli bir tür üzüm veren bitki. "Sapsarı üzümleri koparmak için asmaya uzandı."
2. Asmak işi. "Annesi, yıkanan çamaşırları asmakla meşguldü."

Eş sesli (sesteş) kelime: Pusula (dersimiz.com-70268)
1.Yön tespit etmek için kullanılan kadranlı araç; yön belirteci. "Pusulamız olmasaydı, ormanda kaybolacaktık."

2.Küçük bir kâğıda yazılmış kısa mektup; tezkere. "Bu pusulayı müdüre ver, sana yardımcı olacaklar."

3.Üzerinde alacak hesabı yazılmış kâğıt. "Aç bakalım pusulayı, ne kadar borcumuz varmış görelim."

Eş sesli (sesteş) kelime: Kaz (dersimiz.com-15317)
1. Ördeğe benzeyen bir tür kuş. "Çocukları, sırf kazlara yem atsınlar diye gittik."
2. Toprağı veya yeri eşmek, kazmak. "Çiçeklerin etrafını kaz ki çiçekler daha da canlansın."

Eş sesli (sesteş) kelime: Pazar (dersimiz.com-15359)
1. Pazar günü. "Bu Pazar akşama kadar yatıp dinlendim."
2. Geçici satış yeri. "Havalar soğudu, pazarda fiyatlar da yükseldi."

Eş sesli (sesteş) kelime: (Dersimiz.Com-8471)
1. Tok olmayan, karnı açıkmış. "Bu çerezler biraz olsun açlığımızı yatıştırdı."
2. Aralamak, açmak. "Rüzgar esmeye başlayınca kapı ve pencere açıldı."
3. Bir toplantıyı, etkinliği başlatmak. "Toplantının açılış konuşması pek uzadı."

Eş sesli (sesteş) kelime: Tank (dersimiz.com-47166)
1. Zırhlı ve silahlı, tekerlekleri paletli, motorlu savaş taşıtı. "Arızalanan tank yolda kaldı."
2. Su, yakıt vb. sıvıları depolamaya yarayan araç. "Bu yakıt tankında sızıntı var."

Eş sesli (sesteş) kelime: Dik (dersimiz.com-15333)
1. Alt zemine 90° açılı olarak, bir cismi dik durdurmak. "Diktiği kazıkların tümü rüzgârdan dolayı yan yatmış."
2. Yetiştirmek için bir bitkiyi toprağa yerleştirmek. "Bu fidanları bir an önce dikmeliyiz, yoksa kuruyacaklar."
3. Biçilmiş veya yırtılmış kumaş, deri, yara vb.ni iğneye geçirilmiş iplikle tutturmak. "Bana da bir yazlık etek dik."

Eş sesli (sesteş) kelime: Bir (dersimiz.com-68214)
1. Sayıların ilki. "Saymaya birden başla."
2. Aynı, benzer. "İkinizde bir giyinmişsiniz."
3. Bu sayı kadar olan. "Bana bir hafta tatil yeter." "Benim sadece bir ödevim kaldı."
4. Tek. "Allah birdir."

Eş sesli (sesteş) kelime: Yan (dersimiz.com-69627)
1. Yanmak, ateş durumuna geçmek, tutuşmak. "Soba yeni yandı, az sonra ısınırız."
2. Bir şeyin ön, arka, alt ve üst dışında kalan bölüm. "Elif'in yanında otur."
3. Birlikte, beraberinde olma. "Yanındaki kişi arkadaşın mıydı?"
4. Çok üzülmek. "Ben çok yandım, şimdi de sen yan."

Eş sesli (sesteş) kelime: Çay (dersimiz.com-15331)
1. Bir Türk içeceği. "Bu çay, biraz demli geldi bana."
2. Küçük nehir. "Çayın kenarında yılın ilk pikniğimizi yaptık."

Eş sesli (sesteş) kelime: Kan (dersimiz.com-15315)
1. Vücudumuzdaki hayati sıvı. "Zavallı boğa, kanlar içinde insanlara saldırıyordu."
2. İnanmak, kanmak. "Şevket, artık bu sözlerinle beni kandıramayacaksın."
3. Soy. "Sen bizim kanımızdan olamazsın."

Eş sesli (sesteş) kelime: Kat (dersimiz.com-69002)
1.Giyeceklerde takım. "Üniversite sınavını kazanırsam sana bir kat elbise alacağım."
2.Kez, defa, misil. "Benzin fiyatları üç kat artmış durumda."
3. Apartman dairesi. "Siz kaçıncı katta oturuyorsunuz?"
4. Üst üste konulmuş şeylerden her biri, tabaka. "Tuğlaları iki kat daha yükseltelim."

Eş sesli (sesteş) kelime: (Dersimiz.Net-8103)
1. Yemek. "Herkes aşını yedikten sonra pasta keseceğiz."
2. Geçmek, aşmak. "Biz ne sınavlar aşmış insanız, bu sınav ne ki..."

Eş sesli (sesteş) kelime: At (Dersimiz.Net-7915)
1. Beygir. "Eşeğe binerim de ata binmeyi beceremem."
2. Fırlatmak, atmak. "Sana şu eskileri kaç kez at dedim, hala atmamışsın."

Eş sesli (sesteş) kelime: Al (dersimiz.com-15350)
1. Kırmızı renk. "Bak dalgalanıyor göklerde, şanlı al bayrağım."
2. Bir şeyi elle veya başka bir araçla tutarak bulunduğu yerden ayırmak, kaldırmak. "Bakkaldan ekmek almaya gitti, henüz gelmedi."

Örneklendirilmesini istediğiniz, eş sesli (sesteş) kelimeler-sözcükleri BURADAN ekleyebilirsiniz.

Bu sayfadaki içerikler kaynak gösterilmeden alıntı yapılamaz, kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.

Eş Sesli (Sesteş) Kelimeler Sözlüğü