Aradığınız eş sesli (sesteş) Kan kelimesinin anlamı ve örnekleri;
1. Vücudumuzdaki hayati sıvı. "Zavallı boğa, kanlar içinde insanlara saldırıyordu."
2. İnanmak, kanmak. "Şevket, artık bu sözlerinle beni kandıramayacaksın."
3. Soy. "Sen bizim kanımızdan olamazsın."
Eş Sesli (Sesteş) Kelime Örneği Arayın
Yazılışları ve okunuşları aynı, anlamları farklı olan kelimelere eş sesli (sesteş) kelimeler denir.
Eş sesli (sesteş) kelime: Aç
(Dersimiz.Com-8471)
1. Tok olmayan, karnı açıkmış. "Bu çerezler biraz olsun açlığımızı yatıştırdı."
2. Aralamak, açmak. "Rüzgar esmeye başlayınca kapı ve pencere açıldı."
3. Bir toplantıyı, etkinliği başlatmak. "Toplantının açılış konuşması pek uzadı."
Eş sesli (sesteş) kelime: An
(dersimiz.com-70915)
1. Zamanın bölünemeyecek kadar kısa olan parçası. "Gelmeyeceğini bir an bile düşünmedim."
2. Birini veya bir şeyi akla getirerek sözünü etme veya onu düşünme; zikretme. "Biz akşam konuşurken seni de andık."
Eş sesli (sesteş) kelime: Düş
(dersimiz.com-15336)
1. Rüya. "Sen onu ancak düşlerinde görürsün artık."
2. Belirli bir yükseklikten düşmek. "Bardaklar o heyecanla bir anda elimden düştü."
Eş sesli (sesteş) kelime: Çay
(dersimiz.com-15331)
1. Bir Türk içeceği. "Bu çay, biraz demli geldi bana."
2. Küçük nehir. "Çayın kenarında yılın ilk pikniğimizi yaptık."
Eş sesli (sesteş) kelime: Mayıs
(dersimiz.com-15323)
1. Yılın beşinci ayı. "Her Mayıs ayında çiçeklerle renklenir bu bahçe."
2. Taze büyükbaş hayvan pisliği. "Küçük kızların mayıs kokan toprak sofalarda yetiştirdikleri koza sepetleri... S. F. Abasıyanık.
Eş sesli (sesteş) kelime: Gül
(dersimiz.com-15311)
1. Bir çiçek türü. "Bahçedeki tüm güller açmış."
2. Gülmek, gülümsemek, tebessüm etmek. "Sen gülünce, ben de gülmekten kendimi alamadım."
Eş sesli (sesteş) kelime: Kurum
(dersimiz.com-68426)
1. Bacalarda biriken kalın is. "Bacada çok kurum varmış." "Kurumları temizleyince soba daha güzel ısıtıyor."
2. Evlilik, aile, ortaklık, mülkiyet gibi köklü bir yapıyı içeren, genellikle devletle ilişkisi olan yapı veya birlik, müessese. "Gerekli kurumlara başvuru yaptık." "Çocuk Esirgeme Kurumu"
3. Kendini büyük ve önemli gösterme davranışı, büyüklenme, gösteriş, azamet. "Sendeki bu kurum inan kimsede yok." "Fazla kurumlanma, senden büyük Allah var."
Eş sesli (sesteş) kelime: Yemek
(dersimiz.com-17125)
1. Yenmek için pişirilip hazırlanmış yiyecek, aş. "Yemekler hazır, haydi sofraya."
2. Ağızda çiğneyerek yutmak. "Kim bu elmayı yemek ister?"
3. Kandırmak. "Hakem, futbolcunun bu hareketini yemekle büyük hata yaptı."
Eş sesli (sesteş) kelime: Kuru
(dersimiz.com-48111)
1. Suyu, nemi olmayan, yaş ve nemli karşıtı. "Bu çamaşırlar kuru." "Sobaya iki kuru odun daha atın."
2. Kurutulmuş, taze ve yeşil karşıtı. "Biraz da kuru nane katalım." "Bir tencere kuru fasulye pişirdim."
3. Yağış almayan veya üzerinde bitki olmayan. "Bu kuru bölgede yaşanmaz."
4. Zayıf, çelimsiz, arık, sıska, kaknem. "Bu çocuk neden bu kadar kuru?"
Eş sesli (sesteş) kelime: Kaz
(dersimiz.com-15317)
1. Ördeğe benzeyen bir tür kuş. "Çocukları, sırf kazlara yem atsınlar diye gittik."
2. Toprağı veya yeri eşmek, kazmak. "Çiçeklerin etrafını kaz ki çiçekler daha da canlansın."
Eş sesli (sesteş) kelime: Bere
(dersimiz.com-67604)
1. Bir yere çarpma, incitme veya vurma sonucu vücudun herhangi bir yerinde oluşan çürük. "Parkta oynarken her tarafı yara bere olmuş."
2. Herhangi bir şeyde görülen ezik, çizik. "Bu telefonda bereler var."
3. Yuvarlak, yassı ve sipersiz başlık. "Hava soğuk, bereni takmayı unutma."
Eş sesli (sesteş) kelime: Var
(dersimiz.com-15306)
1. Elde bulunan, var olan. "Bizim evde kalan beş kişi var." "Cebimde sadece 5 TL var."
2. Ulaşmak, varmak. "Sabah olmadan oraya varırız gibime geliyor."
3. Mevcut, evrende veya düşüncede yer alan, yok karşıtı. "Bizim mahallede böyle bir gelenek var."
Eş sesli (sesteş) kelime: Kes
(dersimiz.com-29909)
1. Bıçak, makas vb. bir araçla bir şeyi ikiye ayırmak, parçalamak, doğramak. "Şu fotoğrafın kenarlarını kes."
2. Susmak "Kes artık be! Ne kadar çok konuştun."
3. Geçişi önlemek. "Üç maganda yolumuzu kesti."
Eş sesli (sesteş) kelime: Mâni
(dersimiz.com-46620)
1. Bir şeyin yapılmasını önleyen şey, engel. "Ders çalışmama mâni oluyorsun."
2. Genellikle birinci, ikinci ve dördüncü dizeleri uyaklı olan, daha çok hecenin yedili ölçüsüyle söylenen halk şiiri. "Sana bir ramazan mânisi söyleyeceğim."
Eş sesli (sesteş) kelime: Satır
(dersimiz.com-15361)
1. Bir sayfa üzerinde yan yana gelen kelimelerden oluşan ve alt alta sıralanmış her bir dizi. "Üç beş satırlık bir mektup yazıp gönderdim."
2. Et kesmeye, kemik kırmaya yarayan ağır ve enli bir tür bıçak. "Kurban etlerini satırla bir güzel parçaladık."
Eş sesli (sesteş) kelime: Ton
(dersimiz.com-15304)
1. Dir rengin veya sesin tonu. "Bence saçlarını bir ton daha açık boyatmalısın."
2. 1.000 kg ağırlığın karşılığı. "Bu bahçeden kaç ton mahsul alınır ?"
Eş sesli (sesteş) kelime: En
(dersimiz.com-43203)
1. Bir yüzeyde boy sayılan iki kenar arasındaki uzaklık, genişlik. "Bu dolabın eni biraz uzun oldu." "Bu gömleğin eni biraz kısa kalmış."
2. Başına geldiği sıfatların üstün derecede olduğunu gösteren kelime. "En sevdiğim çiçek güldür." "En çok da senin gülüşünü seviyorum." "En nefret ettiğim kişiyle karşılaştım."
3. Hayvanlara veya eşyaya vurulan damga, işaret. "Tüm koyunlar eksiksiz enlenecek."
Eş sesli (sesteş) kelime: Koca
(dersimiz.com-15320)
1. Kadına göre eş. "Kocası her akşam eve elleri dolu gelirdi."
2. Büyük. "Koca koca ağaçları acımadan kestiler, orman filan kalmadı artık."
Eş sesli (sesteş) kelime: Gelin
(dersimiz.com-15346)
1. Evlenmek için hazırlanmış, süslenmiş kız veya yeni evlenmiş kadın. "Gelinin güzelliği dillere destan oldu."
2. Gelmek eylemi. "Akşama bize gelin de maçı birlikte izleyelim."
Eş sesli (sesteş) kelime: Kemer
(dersimiz.com-16082)
1. Kumaş, deri veya metalden yapılan bel bağı. "Bugün kendine deri bir kemer almış."
2. Etek, pantolon vb. giysilerin bele gelen bölümü. "Bu pantolonun kemeri belimi çok sıkıyor."
3. Emniyet kemeri. "Kemerini takmadan yola çıkmaz."
Örneklendirilmesini istediğiniz, eş sesli (sesteş) kelimeler-sözcükleri BURADAN ekleyebilirsiniz.
Bu sayfadaki içerikler kaynak gösterilmeden alıntı yapılamaz, kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.