Aradığınız eş sesli (sesteş) Kır kelimesinin anlamı ve örnekleri;
1. Şehrin dışındaki dağ, bayır. "İnsan arada kırlara, bayırlara kaçıp gitmeli."
2. Parçalamak, bozmak. "Maç çok zorluymuş, adamın ayağı kırılmış."
3. Beyaz renk. "Babamın saçları kırlaşmaya başladı."
Eş Sesli (Sesteş) Kelime Örneği Arayın
Yazılışları ve okunuşları aynı, anlamları farklı olan kelimelere eş sesli (sesteş) kelimeler denir.
Eş sesli (sesteş) kelime: Arı
(dersimiz.com-68516)
1. Bal ve bal mumu yapan, iğnesiyle sokan böcek. "Arı sokması çok can yakıyor."
2. Temiz. "Bu zamanda böyle arı bir su bulmak çok zor."
3. Yabancı şeylerden arınmış, katışıksız, saf, halis, öz. "Çok arı bir zeytinyağıymış, lezzetine bayıldım."
Eş sesli (sesteş) kelime: Pike
(dersimiz.com-15325)
1. Kuşların veya uçakların hareketi. "Yaptığı pike ile yerdeki fareyi kuşun ağzına alması ilginçti."
2. Yatak örtüsü. "Kız Mücella, aldığın pikede gözüm kaldı."
Eş sesli (sesteş) kelime: Gelin
(dersimiz.com-15346)
1. Evlenmek için hazırlanmış, süslenmiş kız veya yeni evlenmiş kadın. "Gelinin güzelliği dillere destan oldu."
2. Gelmek eylemi. "Akşama bize gelin de maçı birlikte izleyelim."
Eş sesli (sesteş) kelime: Kan
(dersimiz.com-15315)
1. Vücudumuzdaki hayati sıvı. "Zavallı boğa, kanlar içinde insanlara saldırıyordu."
2. İnanmak, kanmak. "Şevket, artık bu sözlerinle beni kandıramayacaksın."
3. Soy. "Sen bizim kanımızdan olamazsın."
Eş sesli (sesteş) kelime: At
(Dersimiz.Net-7915)
1. Beygir. "Eşeğe binerim de ata binmeyi beceremem."
2. Fırlatmak, atmak. "Sana şu eskileri kaç kez at dedim, hala atmamışsın."
Eş sesli (sesteş) kelime: Kat
(dersimiz.com-69002)
1.Giyeceklerde takım. "Üniversite sınavını kazanırsam sana bir kat elbise alacağım."
2.Kez, defa, misil. "Benzin fiyatları üç kat artmış durumda."
3. Apartman dairesi. "Siz kaçıncı katta oturuyorsunuz?"
4. Üst üste konulmuş şeylerden her biri, tabaka. "Tuğlaları iki kat daha yükseltelim."
Eş sesli (sesteş) kelime: Ben
(dersimiz.com-6323)
1. Kendim, ben. "Ben, senin dediklerine kesinlikle katılmıyorum."
2. Yüzde çıkan siyah leke. "Yüzündeki ben, sana ayrı bir güzellik katmış."
Eş sesli (sesteş) kelime: Dal
(dersimiz.com-15332)
1. Ağacın kollarından her biri. "Ağacın dallarını biraz budamakla iyi ettik."
2. Suya, sıvıya dalmak. "Bu kadar yüksekten suya dalmak pek akıllıca değil."
Eş sesli (sesteş) kelime: Aralık
(dersimiz.com-67899)
1. Ara. "Dolapla duvar arasında biraz aralık olsun."
2. Uygun, elverişli durum, fırsat. "Bir aralık bulursam eşyaları sana getiririm."
3. Yılın on ikinci ayı, ilk kânun, kânunuevvel. "Bu aralık ayı çok soğuk geçti."
4. Yarı açık, tam kapanmamış. "Pencereyi biraz aralık bırak da hava gelsin."
Eş sesli (sesteş) kelime: Yengeç
(dersimiz.com-23668)
1. Eklem bacaklılardan, kabuklu, birinci ayak çifti iki kıskaç olarak gelişmiş, eti için avlanan, suda yaşayan bir böcek. "İlk defa yengeç gördüğü için, şaşkın şaşkın bakıyordu."
2. Zodyak üzerinde İkizler ve Aslan arasında bulunan takımyıldızın adı, Seretan. "Yengeç burcundan insanlarla hiç anlaşamıyorum"
Eş sesli (sesteş) kelime: Yüzmek
(dersimiz.com-20666)
ı. Kol, bacak, yüzgeç vb. organların özel hareketleriyle suda ilerlemek. "Bu yaz, Akdeniz'de yüzmek nasip olmadı."
2. Derisini soymak. "Kurban derisini yüzmek için bir saat uğraştı."
Eş sesli (sesteş) kelime: Bel
(dersimiz.com-6957)
1. İnsan bedeninde göğüsle karın, sırtla kalçalar arasında daralmış bölüm. "O çuvalı kaldırdığımdan beri belim ağrıyor."
2. Toprağı aktarmaya veya işlemeye yarayan tarım aracı. "Bahçeyi kim belleyecekse bellesin, yoksa bu belleri alacağım."
Eş sesli (sesteş) kelime: Kes
(dersimiz.com-29909)
1. Bıçak, makas vb. bir araçla bir şeyi ikiye ayırmak, parçalamak, doğramak. "Şu fotoğrafın kenarlarını kes."
2. Susmak "Kes artık be! Ne kadar çok konuştun."
3. Geçişi önlemek. "Üç maganda yolumuzu kesti."
Eş sesli (sesteş) kelime: Tok
(dersimiz.com-69021)
1. Aç olmayan, karnı doymuş. "Benim karnım tok, yemek yemeyeceğim."
2. Kalın ve gür ses. "Müdür, tok sesiyle hepimizi azarladı."
Eş sesli (sesteş) kelime: Taş
(dersimiz.com-41904)
1. Kimyasal veya fiziksel durumu değişiklikler gösteren, rengini içindeki maden, tuz ve oksitlerden alan sert ve katı madde. "Düşen taş az daha kafama gelecekti."
2. Mücevherlerde kullanılan yüksek değerli cevher. "Bu kolyenin bir taşı düşmüş."
3. Dama, domino, okey vb. oyunlarda kullanılan metal, kemik, plastik veya tahta parçalardan her biri. "Okey taşlarından biri eksik."
Eş sesli (sesteş) kelime: Mâni
(dersimiz.com-46620)
1. Bir şeyin yapılmasını önleyen şey, engel. "Ders çalışmama mâni oluyorsun."
2. Genellikle birinci, ikinci ve dördüncü dizeleri uyaklı olan, daha çok hecenin yedili ölçüsüyle söylenen halk şiiri. "Sana bir ramazan mânisi söyleyeceğim."
Eş sesli (sesteş) kelime: Yüz
(dersimiz.com-15309)
1. Sayı Olarak 100 "Bu sınavdan da yüz alırsam okul birincisiyim."
2. Suda Yüzmek. "Yaz bitiyor, Sen hala yüzmeyi öğrenemedin mi?"
Eş sesli (sesteş) kelime: Alay
(dersimiz.com-18893)
1. Bayram, cenaze vb. törenlerde sıralı olarak giden insan topluluğu, kortej. "29 Ekimde, tören alayında görevliyim."
2. Genellikle üç tabur ve bunlara bağlı birliklerden oluşan asker topluluğu. "Alay komutanı, yakın akrabam olur."
3. Bir kimsenin, bir şeyin, bir durumun, gülünç, kusurlu, eksik vb. yönlerini küçümseyerek eğlence konusu yapma. "Şişko diye kendisiyle alay edilmesine çok sinir oluyor."
Eş sesli (sesteş) kelime: Toka
(dersimiz.com-42851)
1. Saçları bir arada tutmaya yarayan, bazen de süs olarak kullanılan araç. "Tokamı kaybettim bulamıyorum." "Beyaz toka yakışmış."
2. Kemer, kayış, ayakkabı vb.de tutturmalık. "Bu kemerin tokası kopmuş." "Çantanın tokasını beğenmedim."
3. El sıkışma. "Babamla da tokalaştın mı?" "Pazarlık için uzun süre tokalaştılar."
Eş sesli (sesteş) kelime: Aş
(Dersimiz.Net-8103)
1. Yemek. "Herkes aşını yedikten sonra pasta keseceğiz."
2. Geçmek, aşmak. "Biz ne sınavlar aşmış insanız, bu sınav ne ki..."
Örneklendirilmesini istediğiniz, eş sesli (sesteş) kelimeler-sözcükleri BURADAN ekleyebilirsiniz.
Bu sayfadaki içerikler kaynak gösterilmeden alıntı yapılamaz, kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.