1. Kendi yanına çekmek, beğenisini, sevgisini kazanmak.
2. Düşünce ve davranış birbirini tutmamak, birbirine ters düşmek.
İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın
Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.
Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.
koltuk değneği kelimesinin mecaz anlamı Başkalarına destek olan kişi.
debelenmek kelimesinin mecaz anlamı Boşuna uğraşıp durmak.
cılız kelimesinin mecaz anlamı Etkisiz, güçsüz değersiz.
acı kelimesinin mecaz anlamı 1. Çok keskin, yakıcı. 2. İncitici, dokunaklı, üzücü. 3. Elimizdekini alan veya umutlarımızı yok eden olaylardan duyduğumuz ruh tedirginliği. 4. Önlenemez doğal olayların sebep olduğu üzüntü.
kapı kelimesinin mecaz anlamı 1. Gelir, geçim, kısmet sağlayan yer, kaynak veya imkân. 2. Gidere yol açan gereksinim. 3. Ev gezmesi için gidilen yer.
yörüklenmek kelimesinin mecaz anlamı 1. Üstüne düşmek, zorlamak. 2. Üstüne almak.
ilah kelimesinin mecaz anlamı Bir alanda yaratıcılığı ile hayranlık uyandıran, çok beğenilen, çok tutulan.
sıkışmak kelimesinin mecaz anlamı Zor bir durumda kalmak.
politikacı kelimesinin mecaz anlamı Karşısındakinin duygularını okşayarak çıkar sağlayan kimse, siyasetçi.
delalet kelimesinin mecaz anlamı İz, işaret.
meydan kelimesinin mecaz anlamı Fırsat ya da olanak.
sosyete kelimesinin mecaz anlamı Anamalcı toplumlarda kentsoylu sınıfın etkili katmanlarıyla, yüksek bürokratların oluşturduğu dar ve sınırlı çevre.
sapıtmak kelimesinin mecaz anlamı Saçmalamaya başlamak.
istifçilik kelimesinin mecaz anlamı İleride bulunmayacağı veya pahalanacağı düşüncesiyle gereğinden artık mal yığarak piyasada sıkıntıya yol açma suçu.
aforoz etmek kelimesinin mecaz anlamı Darılıp biriyle konuşmamak, ilgiyi kesip kendinden uzaklaştırmak, toplum tarafında dışlanmak.
helal kelimesinin mecaz anlamı Nikahlı eş. Bir şeyin hak olması.
kan kelimesinin mecaz anlamı Soy.
çıkış kelimesinin mecaz anlamı Beklenilmeyen bir sırada yapılan sert konuşma.
sine kelimesinin mecaz anlamı 1. Gönül, yürek. 2. Bağır, iç.
göz bebeği kelimesinin mecaz anlamı Pek değerli ve sevgili sayılan.
sürüklemek kelimesinin mecaz anlamı 1. İstekli olmayan birini bir yere götürmek, getirmek. 2. Bir kimseyi, bir işi yapmaya zorlamak. 3. Kötü bir duruma, sona doğru götürmek. 4. İlgi uyandırarak bırakamayacak duruma getirmek, çok ilgilendirmek.
güvence kelimesinin mecaz anlamı Birinin kuşkularını dağıtmak için söylenen inandırıcı söz, teminat.
kırk kelimesinin mecaz anlamı Pek çok.
argo kelimesinin mecaz anlamı Serserilerin, külhanbeylerinin kullandığı söz veya deyim.
ayağına çelme takmak kelimesinin mecaz anlamı Birinin işinde yükselmesine engel olmak.
kırpmak kelimesinin mecaz anlamı Kesinti yapmak, tutumlu davranmak.
haşarat kelimesinin mecaz anlamı Değersiz ve zararlı kimseler.
düztaban kelimesinin mecaz anlamı Uğursuz.
saptamak kelimesinin mecaz anlamı 1. Bir şeyin belli bir zamandaki durumunu, niteliğini, niceliğini gözleyip onun üzerine kesin bilgi edinmek, tespit etmek. 2. Kesinlikle belirgin kılmak.
kucak kelimesinin mecaz anlamı Herhangi bir durumun veya şeyin sınırlarının arası, iç.