ağdalı kelimesinin mecaz anlamı

ağdalı kelimesinin mecaz anlamı:
1. Bilinmeyen kelimelerden, anlaşılması güç sözlerden oluşan (deyiş).

2. Karmaşık.

İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın

Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.

Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.

karanlık kelimesinin mecaz anlamı 1. Üzüntü, sıkıntı, perişanlık. 2. Yasalara, töreye uygun olmayan. 3. Gereğince anlaşılıp bilinemeyen, ne olacağı, sonu belli olmayan (durum). 4. Karışık.

torpil kelimesinin mecaz anlamı 1. Bir kimseyi kayırma işi. 2. Birini kayıran kimse, kayırıcı.

kıvranmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Acı çekmek, üzülmek. 2. Bir şeye çok ihtiyaç duymak.

koltuk değneği kelimesinin mecaz anlamı Başkalarına destek olan kişi.

gecekondu kelimesinin mecaz anlamı Acele ile yapılıvermiş, derme çatma yapı.

bulanık kelimesinin mecaz anlamı Niteliği tam anlaşılmayan.

temel kelimesinin mecaz anlamı Bir şeyin gelişimi için gereken ilk ögeler.

post kelimesinin mecaz anlamı 1. Tarikatlarda şeyhlik makamı. 2. Makam.

çiğlik kelimesinin mecaz anlamı Çiğ hareket.

bayrak kelimesinin mecaz anlamı 1. Öncü. 2. Simge, sembol.

patlamak kelimesinin mecaz anlamı 1. Ansızın tehlikeli bir şey meydana gelmek. 2. Çok sıkılmak, sıkıntı ve sabırsızlığını belli etmek. 3. Aşırı tepki göstermek. 4. Ansızın bir gürültü duyulmak.

kâr kelimesinin mecaz anlamı Yarar, fayda.

aşılamak kelimesinin mecaz anlamı Birtakım düşünce veya duyguları başkasına benimsetmek, telkin etmek, etkilemek.

kelimesinin mecaz anlamı 1. Çok istekli, hevesli. 2. Gözü doymaz, haris.

serinlemek kelimesinin mecaz anlamı Biraz avunarak sıkıntısı dağılmak, rahatlamak.

karabiber kelimesinin mecaz anlamı Sevimli ve ufak tefek esmer güzeli.

hâl kelimesinin mecaz anlamı 1. Güç, kuvvet, takat. 2. Kötü durum, sıkıntı, dert.

çevrelemek kelimesinin mecaz anlamı Bir konunun sınırlarını çizmek, tahdit etmek.

çiğ kelimesinin mecaz anlamı Kaba, yersiz ve yakışıksız kaçan.

çıtlatmak kelimesinin mecaz anlamı Bir kimseye, bilmediği bir şeyden ancak sezdirecek kadar söz etmek.

ımızganmak kelimesinin mecaz anlamı Kararıp söner gibi olmak.

kalıntı kelimesinin mecaz anlamı Bir toplum, kültür, uygarlık vb.den arta kalan şey.

amel kelimesinin mecaz anlamı Sürgün, ötürük, ishal.

konmak kelimesinin mecaz anlamı Bir şeyi emeksiz edinmek.

bakar kör kelimesinin mecaz anlamı Çok dikkatsiz (kimse).

delalet kelimesinin mecaz anlamı İz, işaret.

çocuk kelimesinin mecaz anlamı 1. Büyükler arasında daha az yaşlı olan kişi. 2. Büyüklere yakışmayacak daha çok küçüklerin yapabileceği gibi davranan kimse. 3. Belli bir işte yeteri kadar deneyimi ve yeteneği olmayan kimse.

tertip kelimesinin mecaz anlamı Hile, düzen.

birebir kelimesinin mecaz anlamı Uygun koşulları taşıyan, istenildiği gibi, uygun.

sallamak kelimesinin mecaz anlamı Bir işi görmeyip hep başka zamana bırakmak, savsaklamak.

Mecaz Anlamlı Kelimeler Sözlüğü