1. Gözü gönlü çeken güzellik, çekicilik, cazibe.
2. Kötülüğe verilen karşılık, ceza.
İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın
Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.
Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.
ağırbaşlı kelimesinin mecaz anlamı İlerisini ve durumunu düşünerek söz ve hareketlerinde hafiflik ve aşırılıktan kaçınan; tutum ve davranışları ölçülü, topluluk içinde davranmasını bilen, olgun (kişi); ciddi, vakur.
keskin kelimesinin mecaz anlamı 1. Tiz (ses). 2. Kırıcı, incitici. 3. Etkili, sert. 4. Hassas. 5. Dikkatli.
mit kelimesinin mecaz anlamı Masalımsı, gerçek olmayan şey.
koyun kelimesinin mecaz anlamı Şefkatli çevre, her şeyden habersiz kendi halinde.
kaynak kelimesinin mecaz anlamı Sırayı beklemeden başkalarının hakkını alarak mevcut sıranın ön taraflarına girme işi.
klişe kelimesinin mecaz anlamı Basmakalıp (söz, görüş vb.).
platform kelimesinin mecaz anlamı Bir siyaset programında, dayanılan düşünce veya düşüncelerin tümü.
aforoz kelimesinin mecaz anlamı Darılıp biriyle konuşmama, ilgiyi kesip kendinden uzaklaştırma, toplumun dışlaması.
konmak kelimesinin mecaz anlamı Bir şeyi emeksiz edinmek.
eşelemek kelimesinin mecaz anlamı Bir işin, sorunun aslını anlamaya çalışmak, kurcalamak.
sondaj kelimesinin mecaz anlamı Bir durumu, bir düşünceyi öğrenmek için yapılan yoklama, araştırma.
kış kelimesinin mecaz anlamı Çok soğuk hava.
kıyı kelimesinin mecaz anlamı Issız, tenha yer.
sayfa kelimesinin mecaz anlamı Konu.
çer çöp kelimesinin mecaz anlamı Bazı çocuk oyunlarında "dikkat" anlamında kullanılan bir uyarma sözü
havra kelimesinin mecaz anlamı Pek gürültüyle konuşulan yer, çok gürültülü yer.
araç kelimesinin mecaz anlamı Bir amaca ulaşmak, bir şeyi elde etmek için yararlanılan kişi ya da şey.
komple kelimesinin mecaz anlamı Üstün nitelikleri kendinde toplayan, mükemmel.
küçültmek kelimesinin mecaz anlamı Değerini ve onurunu azaltmak.
bulamaç kelimesinin mecaz anlamı Karışık, oradan buradan toplanmış.
danışıklı dövüş kelimesinin mecaz anlamı Başkalarını aldatmak için önceden yapılmış gizli anlaşmaya dayanan davranış, şike.
keşif kelimesinin mecaz anlamı Bir şeyin olacağını önceden anlama, sezme, tahmin.
diyalog kelimesinin mecaz anlamı Anlaşma, uyum sağlama veya bu yolda çalışma.
derebeyi kelimesinin mecaz anlamı Zorba.
köşebaşı kelimesinin mecaz anlamı Önemli makam.
kıvam kelimesinin mecaz anlamı Bir şeyin en uygun zaman veya durumu.
yanmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Büyük yıkıma, zarara uğramak. 2. Çok acımak, hayıflanmak. 3. Çocuk oyunlarında, oyun dışı olmak.
tuzlu kelimesinin mecaz anlamı Pek pahalı.
deste kelimesinin mecaz anlamı Çok.
hâl kelimesinin mecaz anlamı 1. Güç, kuvvet, takat. 2. Kötü durum, sıkıntı, dert.