Kötülemek, değersiz göstermek.
İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın
Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.
Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.
kağşamak kelimesinin mecaz anlamı Zayıflamak, gevşemek, güçsüzleşmek.
kotarmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Bir işi tamamlamak, bitirmek. 2. Üstesinden gelmek.
çıkmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Talihine düşmek. 2. Oyunda rol almak. 3. Niteliği belirmek. 4. Bir iddia ile ortalıkta görünmek. 5. Flört etmek.
kazak kelimesinin mecaz anlamı Karısına söz geçirebilen, dediğini yaptırabilen erkek, kılıbık karşıtı.
harbi kelimesinin mecaz anlamı Doğru, hilesiz, temiz, mert.
kritik kelimesinin mecaz anlamı Nazik.
kusmak kelimesinin mecaz anlamı Birikmiş öfkesini söylemek.
çolpa kelimesinin mecaz anlamı Acemi, beceriksiz, eli işe yakışmayan.
batmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Daha kötü bir duruma uğramak. 2. Yıkılmak, egemenliği sona ermek. 3. Dokunmak, incitmek.
düşeş atmak kelimesinin mecaz anlamı Umulmadık bir başarı kazanmak.
bölmek kelimesinin mecaz anlamı Birliğin bozulmasına yol açmak, parçalamak.
vurgun kelimesinin mecaz anlamı Birine veya bir şeye vurulmuş, bağlanmış, sevmiş olan, sevdalı, âşık, meftun.
geniş kelimesinin mecaz anlamı 1. Kolay kolay tasalanmayan, hoşgörülü, rahat. 2. Çok.
uçurum kelimesinin mecaz anlamı 1. Felaketli sonuç. 2. Büyük fark, ayrılık.
vurmak kelimesinin mecaz anlamı İçine işlemek, dokunmak, üzmek, yaralamak.
batakhane kelimesinin mecaz anlamı İşlerin zamanında ve gereğince yapılmadığı yer.
çelmek kelimesinin mecaz anlamı 1. Kendi yanına çekmek, beğenisini, sevgisini kazanmak. 2. Düşünce ve davranış birbirini tutmamak, birbirine ters düşmek.
hapsetmek kelimesinin mecaz anlamı Bir kimseyi veya bir şeyi boşu boşuna tutmak, alıkoymak.
kıyı kelimesinin mecaz anlamı Issız, tenha yer.
enerji kelimesinin mecaz anlamı Manevi güç.
azıtmak kelimesinin mecaz anlamı Çığırından çıkmak veya çıkarmak, ölçüyü kaçırmak.
sinmek kelimesinin mecaz anlamı Bir köşeye çekilerek sesi çıkmaz olmak.
paslanmak kelimesinin mecaz anlamı Tembellikten, işsizlikten ya da devinimsizlikten uyuşup kalmak.
saklamak kelimesinin mecaz anlamı Korumak, esirgemek.
kalafat kelimesinin mecaz anlamı Onarma, tamir etme.
imansız kelimesinin mecaz anlamı Acımasız, merhametsiz.
maşa kelimesinin mecaz anlamı Başkasınca bir işe araç edilen kimse.
okkalı kelimesinin mecaz anlamı 1. Büyük. 2. Ağır.
şeker kelimesinin mecaz anlamı Sevimli, cana yakın ve güzel.
dişlemek kelimesinin mecaz anlamı Güçlenmek, dediğini yaptırır olmak.