alamet kelimesinin mecaz anlamı

alamet kelimesinin mecaz anlamı:
Büyüklük, irilik bakımından şaşılacak durumda olan nesne.

İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın

Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.

Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.

cereyan kelimesinin mecaz anlamı Aynı eğilimde olan, aynı görüşü paylaşan kimselerin oluşturduğu hareket.

kış kelimesinin mecaz anlamı Çok soğuk hava.

satılmak kelimesinin mecaz anlamı Para veya çıkar karşılığı, gizlice karşı tarafa hizmet etmek.

doldurmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Canlılık kazandırmak. 2. Birini, başkası için kötü düşünecek bir duruma getirmek.

kırık kelimesinin mecaz anlamı Gücenmiş, üzgün.

kazımak kelimesinin mecaz anlamı Aslını, kökünü çok detaylı araştırma.

vakfetmek kelimesinin mecaz anlamı Bir şeyin bütününü bir işe vermek.

bağlamak kelimesinin mecaz anlamı 1. Gönlünü kazanmak 2. Birinde bir şeye karşı ilgi, istek uyandırarak o şeye ilgi, yakınlık duymasını sağlamak. 3. Bütün ilgisini bir yerde yoğunlaştırmak.

güre kelimesinin mecaz anlamı 1. Kuvvetli, dinç. 2. Çekingen, korkak, ürkek.

ateş almak kelimesinin mecaz anlamı 1. Coşmak. 2. Telaşlanmak, heyecanlanmak. 3. Öfkelenmek. 4. Acele davranmak, acele etmek.

şenlenmek kelimesinin mecaz anlamı Canlılık, hareket kazanmak.

klas kelimesinin mecaz anlamı Üstün nitelikli, üstün yetenekli.

anaç kelimesinin mecaz anlamı 1. Çok şey bilen, deneyimli, bilgili. 2. Çok kurnaz kimse.

açılmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Konunun dışına çıkmak, ayrıntıya girmek. 2. Bunalımı atlatmak.

tuzsuz kelimesinin mecaz anlamı Tatsız şakalar yapan kimse.

sondaj kelimesinin mecaz anlamı Bir durumu, bir düşünceyi öğrenmek için yapılan yoklama, araştırma.

yağmur kelimesinin mecaz anlamı 1. Üst üste ve çokça şey gelmek. 2. Çok ve sık düşen, sık gelen şey. 3. Çokluk, bolluk.

çizgi kelimesinin mecaz anlamı Geçilen yer, sınır.

alamet kelimesinin mecaz anlamı Büyüklük, irilik bakımından şaşılacak durumda olan nesne.

deli çıkmak kelimesinin mecaz anlamı Çok sinirlenmek.

sayıklamak kelimesinin mecaz anlamı İstediği, özlediği bir şeyden sürekli söz etmek.

çenebaz kelimesinin mecaz anlamı Çok söyleyen, çok konuşan, çeneli, çalçene.

hanım evladı kelimesinin mecaz anlamı Nazlı büyütülmüş, çıtkırıldım kimse.

koltukçu kelimesinin mecaz anlamı Yüze karşı övmeyi huy edinen.

ateş kelimesinin mecaz anlamı 1. Öfke, hırs, hınç. 2. Coşkunluk. 3. Tehlike, felaket. 4. Büyük üzüntü, acı.

pergellemek kelimesinin mecaz anlamı Tasarlamak.

kesmek kelimesinin mecaz anlamı 1. Birini yermek, kötülemek. 2. Karşı cinsten birisini sürekli olarak süzmek, dikkatli bir biçimde bakmak. 3. Vahşice öldürmek.

yılan kelimesinin mecaz anlamı Sinsi ve hain.

tasfiye kelimesinin mecaz anlamı Türlü sebeplerle birçok kimsenin görevine son verme.

yarım kelimesinin mecaz anlamı Hastalıklı, sakat sağlıksız.

Mecaz Anlamlı Kelimeler Sözlüğü